Bugun...



Tekne Bağlama İskelesinin YİKOB'a Devir Kararına Tepkiler Devam Ediyor (3)

Datça İskele Mahallesi'nde toplam alanı 11.036,28 m2 olan “tekne bağlama alanının” kullanım izninin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Muğla Valiliği bünyesinde kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına 10 yılığına verildiğinin Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt tarafından duyurulmasında tepkiler yükselmeye başladı...

facebook-paylas
Tarih: 12-10-2025 19:55

Tekne Bağlama İskelesinin YİKOB'a Devir Kararına Tepkiler Devam Ediyor (3)

Mehmet Erdal

Datça İskele Mahallesi'nde toplam alanı 11.036,28 m2 olan “tekne bağlama alanının” kullanım izninin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Muğla Valiliği bünyesinde kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına 10 yılığına verildiğinin Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt tarafından Datça Belediye Meclisi'nin Ekim Ayı Olağan Toplantısı'nda duyurulmasından sonra CHP Datça İlçe Örgütü tepkilerini dile getiren bir açıklama yapmış, o açıklamayı İskele Mahallesi Muhtarı Meriç Bora'nın açıklaması izlemiş, her iki açıklamayı da yayınlamıştık. 

Şimdi de EMEP Datça İlçe Örgütü'nün yaptığı açıklamayı yayınlıyoruz.

MESELE, SADECE BİR LİMAN MESELESİ DEĞİLDİR!

“Datça CHP’den Sayın Sezai Öz başkan meselenin hukuksal ve siyasi boyutunu yalın bir biçimde anlatmış. Önceki gün de sayın belediye başkanı Aytaç Kurt basına bir açıklama yapmıştı. Halkın iradesine ve emeğine düşman bu siyasi örgütlenme gemi azıya aldı. Her yere saldırıyorlar. Belediyelere kayyumlardan seçilmiş başkanlara ve belediye emekçilerinin tutuklanmasına, sanatçılara göz altılara hatta Afife ödüllerine bile müdahaleye varan, yetmedi, gazete kapatmalardan televizyon karartmalara, üniversitelere ve öğrencilere müdahalelere, grev ve gösteri yasaklarına, görüyorsunuz, hak mücadelesi verilen her alanda halkımız bir cendereye alınmış. Bunlara bir de siyasi cinayetleri, sokak çetelerini ekle. Gazze üzerinden savaşa çekilmek istenen bir Türkiye var. Ülkede bunu isteyenlerde var.

BİRLEŞİK BİR MÜCADELE HATTI KURMAYA ÇALIŞIYORUZ

Bu tablo karşısında direniyoruz. Bunlara karşı bir halk muhalefeti, birleşik bir mücadele hattı kurmaya çabalıyoruz. CHP’de henüz tam olarak halkın yanında yerini alamasa da bu muhalefetin önemli bir parçası. Datça yahu! Bizim etimiz ne butumuz ne diye düşünülebilir. Fethiye gibi kayyum atanmadı ama ekonomik bir saldırı uzun zamandır var Datça’ya. Knidos’tan sonra İskele mahallesindeki “tekne bağlama alanı” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle YİKOB’a devrolunmuş. Zaten yıllardır başımızda bir MUÇEV belası vardı. Bir yandan da belediyeyi SGK borçları üzerinden sıkıştırıyorlar. Datça’da 9 adet taşınmazın satışı da önümüze gelecek daha. Yılan hikayesine dönen liman meselesi var. Bu limanın bir de karşılığı “Yeni Simi” var.

Brüksel’de 9-10 Ekim’de Küresel Geçit Girişimi forumunun ikincisi düzenleniyor. Forumda Ukrayna ve Gazze gölgesinde tedarik zincirinin güvenliği ve yeni ulaşım rotalarının geliştirilmesi, yeşil enerji dönüşümü ve sürdürülebilirlik gibi konular var. Akdeniz ve Karadeniz öncelikli olarak belirlenmiş. Mavi-Raman dijital altyapı projesinin yanı sıra ASEAN elektrik şebekesi, Orta Asya hidrolik enerji, Medusa deniz altı kablo şebekesi, yeşil liman koridoru ve Afrika, Latin Amerika ve Karayipler elektrifikasyon projeleri hep bu haritanın bir parçası. Hükümetin, ABD dönüşü gelen açıklamalarından Türkiye’nin bunlara nasıl dahil olacağını anlıyoruz.

Bunlar yaşanırken bir de işin yeraltı kısmı var. İstanbul’un göbeğinde öldürülen uyuşturucu baronları, Çin’den tedarik edilen fentanil denilen uyuşturucu. Mersin ve Bodrum limanlarında bu karanlık ilişkileri gördük. Çocuklardan oluşan suç çetelerinin bu işe girdiğini hatta Ankara’ya uzanan siyasi bağların olduğu mahkemelerde yargılanıyor. Meselenin merkezinde olduğu iddia edilen bir avukat sokak ortasında öldürülüyor. Suriye savaşında tanıklık ettiğimiz insan ticareti bu yeni savaşla da can pazarına dönecek.

MESELE, SADECE BİR LİMAN MESELESİ DEĞİLDİR

Şimdi neden bunları anlattık? Çünkü mesele sadece bir liman meselesi değil. Önümüzdeki günlerde bu limanlar ve kıyılar meselesini Akdeniz ve Karadeniz’den başka yerlerden daha duyacağız. Buralarda bir muhalefet var. Oralarda CHP’li belediyeler var. Siyasi ve ekonomik baskılar da yoğunlaşacak.

Savaşın ve yoksulluğun gölgesinde emekçi halkımızı daha büyük sıkıntılar beklemekte. Bu tekne bağlama alanı meselesi sadece Datça’nın değil ülkenin meselesidir. Datça belediyesinin ve CHP’nin tek başına çözebileceği bir mesele değil yani. Meydanlarda haykırdığımız “Kurtuluş yok tek başına” ve “Birleşe birleşe kazanacağız.” sloganlarını daha ileriden hayata geçirmeliyiz.

Datça’da başka yerlere benzemeyen bir birlikte hareket edebilme ve dayanışma ruhu var. Bunu daha da sağlamlaştırmalıyız. Mücadele Akbelen’de ve Kaz Dağları’nda sürüyor. Mersin’de maden ocaklarına karşı, Samandağ’da hukuksuz TOKİ projesine karşı, Ankara’da hızlı tren hattı aldatmacasıyla maden ocağına karşı sürüyor. Daha geçen hafta Muğla’da “Toprağımızı vermiyoruz” dedik. Değil Datça’nın Türkiye’nin bir damla suyunu, tek bir ağacını vermeyiz, halkımızın alın terini de kimseye yedirtmeyiz.”

Tekne bağlama iskelesinin YİKOB'a devir edilmesi konusunda yapılacak bütün açıklamaları yayınlamaya devam edeceğiz.

 




Bu haber 3558 defa okunmuştur.


Etiketler : emep iskele

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI