Bugun...


GÜLDEN SÖKELİOĞLU

facebook-paylas
Ya bağımsızlık ya esaret!
Tarih: 20-05-2023 00:48:00 Güncelleme: 20-05-2023 00:48:00


       İzmir'in İngiliz himayesindeki Yunanlılar tarafından 15 Mayıs 1919'da işgal edilmesinden bir gün sonra...

          *

       16 Mayıs 1919 sabahı, Mustafa Kemal Paşa'yı Galata rıhtımına götürecek otomobil Şişli'deki evin kapısı önünde bekliyordu. Yakın arkadaşları uğurlamaya gelmişlerdi. Tam hareket edecekken Bahriye Nazırı (Deniz Bakanı) Rauf Bey, Mustafa Kemal'in yanıma yaklaştı, kendisiyle görüşmek istediğini söyledi; iki arkadaş çalışma odasına girdiler.
Rauf Bey, " Öğrendiğime göre senin bineceğin vapur izlenecektir.
Ya vapurun İstanbul'dan hareketine izin verilmeyecek ya da Karadeniz'de batırılacakmış," dedi.
       Aynı haberi daha önce de birkaç yerden duyan Mustafa Kemal,
"Gidersem tutuklayacak-
lar ya da batıracaklar, gitmezsem ne olacak?
Gene tutuklayacaklar, kim 
bilir ne yapacaklar? Fakat yurt ve ulus ne olacak? 
Ben gideceğim. Senin de basın sıkışırsa hemen bana katıl..." dedi.
       Mustafa Kemal kendisini bekleyen otomobil'e binerek Galata rıhtımına haraket etti.
Boğaziçi'nde çalışan iç hat vapurlarının büyüklüğünde, yıpranmış, eski fakat yine de bakımlı bir tekne olan Bandırma vapuru Sirkeci'den demir alarak Galata rıhtımı açığında demirlemiş bekliyordu. Eğer Mustafa Kemal Sirkeci'den vapura binmeye kalkışsaydı, söylentilere göre, İngilizlerin yakalama olasılıkları çok büyüktü. Bu nedenle Sirkeci'ye gitmedi. Bandırma'nın Galata rıhtımı açığında demirlemesi tercih edildi.
       Köhne vapur öğleden sonra demir aldı. Yıpranmış, yorgun Bandırma vapuru çıktığı kutsal yolculuğun, yeni bir ulusun doğumunun, kendisine bağlı olduğunu biliyormuşçasına denizi yutmaya başladı.
       Bandırma Kavaklar hizasına geldiğinde durdurulur. Bundan sonrasını Mustafa Kemal'in yaveri Muzaffer Kılıç söyle anlatır:
       " Bandırma vapuru
Kız Kulesi açıklarını geçmişti. Kavaklar hizasına geldiğinde vapur durduruldu. Bir motorla tekneye yanaşan İtilaf Devletleri subayları güverteye çıktılar. Bizler, ne oluyor, bunlar ne istiyorlar? sorusuna cevap arar ve bakınırken 
Mustafa Kemal, Kaptana sordu:
       " Bu adamlar niçin gelmişler?.."
       " Efendim. Silah, cephane arıyorlarmış..."
       " Görevinizi yapınız, sonuçtan beni haberdar edin..."
       Sonra bize döndü. Dolmabahçe önlerinde demirli bulunan yabancı zırhlıları göstererek dedi ki: " Bu sersem adamlar işte böyle...Yalnız demire, çeliğe ve silah gücüne dayanırlar. Maddeden başka bir şey bilmezler.
Bağımsızlık ve özgürlük uğruna savaşa kararlı bir ulusun kudret ve gücünü anlamaktan acizdirler.
Biz silah ve cephane değil, ülkü, iman dolu bir kafa götürüyoruz."
       İrtibat subayı Bennet, Samsun yolcuları listesinden kuşkulanır. Bu kadar çok seçme subayın Anadolu'da ne işi var? diye, kendine sorar. Üstlerine başvurup çekincesini anlatır. Ancak,  yüksek komiser Calthrope, padişahın güvenine sahip olan Çanakkale kahramanı Generalin yolculuğuna yeşil ışık yakar. Ve, bu vize, bugünkü özgür Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunun ilk adımı olacaktır.
       Bandırma, Karadeniz'de yol alırken Mustafa Kemal'in kafasının içinden geçenleri okumak hiç kuşkusuz olanaklı değildir ama tahmin etmek de güç olmasa gerek.
       Anımsanacaktır. İstanbul'da Harp Akademisi'nde öğrenciyken, strateji ve taktik dersinin öğretmeni Yarbay Nuri, bir derste gerillanın ne demek olduğunu anlatmıştı.
       O gün sınıfta  öğrendiklerini, Trablusgarp'ta düzenli İtalyan birliklerine karşı uygulayarak yerel halkı silahlandırıp onlara karşı savaştırdı.
Kuzey Afrika'da kazandığı  deneyim, Anadolu'da İngiliz emperyalizminin kışkırtıcılığında işgale gelen güçlere karşı başarıyla uygulanacaktı.(1)
          *

       19 Mayıs 1919 Pazartesi günü, saat 06:00'da Samsun iskelesine demir atılır. 
       Karadeniz illerini işgal eden İngiliz birliklerinden destek alan Rumların Türk köylerine saldırması ve Türklerin saldırılara karşılık vermesi, İngiliz ve Rumların kendi güvenlikleri ve o bölgedeki karışıklıkları düzeltilmesi amacıyla padişah tarafından 
9. Ordu müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal, emrindeki kuvvetle birlikte Samsun ve çevresindeki halkın direnişini örgütledi ve Kurtuluş Savaşı'nı başlattı.
       Mustafa Kemal, Samsun'dan Havza'ya geldi. Havza'dan valilere, mutasarrıflık ve kolordulara gönderdiği genelgede, " Yurt bütünlüğünün korunması için ulusal tepkilerin daha güçlü gösterilmesini " istedi. Havzalılar Taş Mektep binasında toplanarak
(28 Mayıs 1919)
Havza Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına karar verdiler. 
       Daha sonra Amasya Genelgesi (21-22 Haziran 1919) yayınlanır;
       - Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu,
       -Ulusun bağımsızlığının yine ulusun azim ve kararı ile sağlanacağı,
       - Doğu illeri adına Erzurum'da bir kongrenin toplanması,
       - Anadolu'nun en güvenli şehri olan Sivas'ta bütün illerden gelen delegelerle milli bir kongrenin yapılması kararlaştırılmıştır.(2)


       Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı'nın aşamaları: 
       -Havza Genelgesi,  
       -Amasya Genelgesi,    
       -Erzurum Kongresi,
       -Sivas Kongresi, 
       -TBMM'nin kurulması,
       -İşgalcilere karşı mücadele eden Kuvayı Milliye birliklerinin düzenli orduya dönüştürülmesi,
       -İşgalcilere karşı yapılan savaşların
30 Ağustos 1922'de kazanılan zaferle sonuçlanması.

       Türk Kurtuluş Savaşı sonunda kazanılan zafer, esaret altındaki mazlum uluslara örnek olmuştur.
 
          *

       Bugün, 19 Mayıs 2023. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcının 104. Yıldönümü.

       28 Mayıs 1919'da vatanın bütünlüğünün korunması için Havza'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasından 104 yıl sonra 28 Mayıs 2023'de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak... 
       Binlerce şehit verilerek kazanılan  Kurtuluş Savaşı sonunda kazanılan zaferle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kaderi oylanacak.
       -Atatürk'ün, silah arkadaşlarının, isimsiz kahramanların mücadelesi ve  şehitlerimizin kanlarıyla kurtulan vatanımızın sonsuza kadar varolması için...
        -Özgürlük ve adalet için...
       -Kadınların sahip olduğu haklarını koruması için...
       - Herkesin huzurlu ve mutlu olması için...
       - Birlik ve beraberlik için...
       - Çağdaş ve modern bir Türkiye için...
       - İnsan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak için...
       - Çocukların ve gençlerin geleceği için...
 
       28 Mayıs 2023'de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde tercihimizi yapalım.

       Bu seçim, ya istiklal(bağımsızlık) ya da  esaretin tercihi olacak.

       Türk Ulusu'nun
19 Mayıs, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

Kaynak: 
(1), (2) Fikrimizin Rehberi 
Kitabı- Erol Mütercimler



Bu yazı 5121 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI