Ensar: Arapça'da "yardım edenler, yardımcılar" demektir. Sıfat olarak, "herkesi seven, herkese yardım eden" demektir.
Terim olarak, İslam dininin tarihsel gelişimi açısından büyük bir öneme sahip olan Hicret olayı ile bir topluluğa kimlik olarak terimleşmiştir.
İslam tarihinde Mekke'den Medine'ye göç eden Muhacirlere
(göçmenlere) yardım eden Medineli Müslümanlara Ensar(yardım eden, yardımcı) denmiştir.
İslam tarihinde Ensar olarak anılan Medine halkı; Mekke'de zulüm altında olan ilk Müslümanları şehirlerine davet etmiş, onlarla evlerini ve topraklarını paylaşmış, kentlerinin bu davet nedeniyle düşmanlarının taarruzlarına maruz kalmasını göze almışlardır.
Muhacir: Kur'an'da, Mekke'den Medine'ye Hicret(göç)eden Mekkeli Müslümanlara muhacir denir. Muhacirler, imanları uğruna yurtlarını terk etmişler, Allah yolunda eziyetlere uğramışlar, Paganlarla( Kur'an'ın ifadesiyle müşrikler) savasmislar, mallarını ve canlarını ortaya koymuşlardır.
Hz. Muhammed,
"Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir"(Buhârî) sözü ile hicret kavramına mecazi bir anlam yüklemiştir.
Hicret: İslâm peygamberi Hz Muhammed ve beraberindeki Müslümanların 622'de Mekke'den Medine'ye göç etmelerine verilen isimdir.
Bu göçün sonunda Medine'de, 'Medine Sözleşmesi' ile günümüzde İslam devleti olarak sınıflandırılan devletlerden ilki olarak kabul edilen 'Medine Şehir Devleti' kurulmuştur. (1)
*
Tarih boyunca işgaller ve savaşlar nedeniyle insan toplulukları evlerini, topraklarını, yurtlarını bırakarak başka yurtlara göç etmişlerdir.
Osmanlı imparatorluğunun topraklarını, denizlerini ele geçirmek isteyen Ruslarla, İngilizlerle, Fransızlarla, İtalyanlarla yüzyıllarca yaptığı çeşitli savaşlar sonunda göçler yaşandı. Kırım'dan, Kafkaslar'dan, Balkan topraklarından, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Anadolu ve Rumeli'ye sürekli bir göç dalgası yaşandı.
Körfez Savaşı (İran- Irak) sırasında Iraklılar ülkemize sığındı...
Sırp- Bosna Savaşı sırasında Boşnaklar ülkemize sığındı...
ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Iraklılar ülkemize sığındı...
ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesine karşı mücadele eden Taliban'ın yönetimi ele geçirmesiyle Taliban'ın zulmünden kaçan Afganlılar ülkemize sığındı...
ABD ve bazı Avrupa devletlerinin dünyanın her yerinden getirdiği cihatçı güçlerle Suriye'yi işgal etmesi; buna karşı ABD'nin rakibi Rusya'nın Suriye hükümetini ve Esat'i desteklemesi, 12 yıl süren iç savaş sırasında Türkiye'ye sığınan mülteciler.
Türk Milleti, yüzlerce yıl savaş nedeniyle zor durumda olan kendi milletine yardımcı olmuş; evini ve ekmeğini paylaşmıştır.
Ancak din kardeşliği ve ensar adı altında milyonlarca Suriyelinin ve Afganlının ülkemizin pek çok şehrine yerleştirilmesi Türkiye'nin güvenliğini ve geleceğini tehdit etmektedir.
Türk nüfusuna göre daha hızlı artan Suriyeli ve Afgan nüfusu Türkiye'nin demografik( TDK'ya göre, Nüfus Bilimi- Nüfusun büyüklüğünü, yapısını, coğrafi dağılımını ve bunların zaman içinde değişimini, doğurganlık, ölümlülük,evlenme, boşanma, sosyal hareketlilik süreçleri yardımıyla matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle inceleyen bilim dalıdır.)(2) yapısını değiştirecektir.
*
Tarih boyunca kendi milletine yardım eden Türk Milleti, başka dinden olanlara da yardım etmiş; İspanya'da Hristiyanların zulmüne uğrayan Yahudilere de kucak açmıştır. Osmanlı padişahı 2. Bayezid, ( Fatih Sultan Mehmet'in oğlu) İspanya'yı terk etmeye zorlanan Yahudileri getirmek için Kemal Reis komutasında bir donanmayı İspanya'ya göndererek, 150 bin Yahudi'nin güvenle Osmanlı topraklarına gelmesini sağlamıştır.(3)
*
Suriyeli, Afganlı, Iraklı, Afrikalı düzensiz sığınmacıların, mültecilerin sınırlarımızı geçerek istediği yere yerleşmesi Türk toplumu açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Ülkemize yerleşen yabancıların sayısının
10 milyona ulaştığı belirtilmektedir.
Ülkemize sığınan Suriyelilere bir ev satın alma karşılığında
T.C vatandaşlığı verilmektedir.
Suriyelilere 2012- 2022 yılları arasında 144,8 milyar dolar harcandığı belirtiliyor.
Türkiye'nin demografik yapısını değiştirecek olan Suriyeli ve Afganlı göçüne izin verilmeseydi; onlara harcanan 144,8 milyar dolar ile Türkiye borçlarından kurtulur, son yaşadığı depremin yaralarını sarar, mutlu ve refah içinde bir ülke olurdu.
*
Zafer Partisi, Milas İlçe Örgütü'nün hazırladığı broşürü göre;
-2012-2022 yılları toplam harcama 97,1 milyar dolar.
- 2013-2020 Suriye'ye insani yardım 40,6 milyar dolar.
- 2012-2022 Kayıt dışı çalışma nedeniyle vergi gelir kaybı 9,8 milyar dolar.
- 2012- 2022 arası kayıt dışı çalışan Suriyelilerin Suriye'ye para transferi 9,8 milyar dolar.
Toplam: 157,3 milyar dolar.
2012-2022 arası AB ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen yardımlar: - 12,5 milyar dolar.
Toplam: 144, 8 milyar dolar.
Suriyelilere harcanan tahmini 144,8 milyar dolar ile;
-Türk çiftçisinin tüm borçları( 200 milyar TL) kapanacaktır.
- Tüketici, ihtiyaç ve kredi kartları borcu altında ezilen yaklaşık
95 milyar dolar borcu olan Türk Milletine verilseydi, Türk insanının borcu kapanacaktı.
- Üniversitelerimizin 2. öğretiminde okuyan öğrencilerin ödediği harçlar kaldırılabilirdi.
- 2022 Ocak ayında işçi ve Bağ-Kur emeklisine %25,48 ancak memur emeklisine %30,5 gibi farklı bir zam uygulanmak zorunda kalmazdı.
- 150 metrekarelik bir ev yaparsanız,
150× 4000=600.000 TL ( 34.000 dolar)
425 bin konut yapar, ihtiyaç sahibi Türk insanına bedava verirdiniz.
-Memur ve işçi maaşlarını da emekçinin alın terini karşılayacak noktaya getirirdiniz.
- Elektriğe, suya, benzine, doğalgaza zam yapmazdınız. Hayatı pahalılaştırmazdınız.(4)
*
Son yaşadığımız deprem felaketinden sonra milyonlarca insanımız kendi ülkesinde muhacir( göçmen) durumuna düştü.
Türk ulusu, geçmişte olduğu gibi yardımseverlik ve dayanışma sayesinde depremzedelere evini açtı, ihtiyaçlarını karşıladı ve ekmeğini paylaştı.
Devlet olarak önce kendi insanlarımızın ihtiyaçları karşılanmalı; barınma, eğitim, ulaşım, kira, sağlık ve psikolojik destek verilmelidir ki vatandaşlarımız kendini değerli hissetsin ve depremin yarattığı acılar biraz olsun azalsın.
Kaynak:
(1)- wikipedia.org
(2) milliyet.com.tr
(3)olaganustu kanıtlar.com
(4)Zafer Partisi Milas İlçe Örgütü'nün Broşürü