Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Toplumların ülke üzerindeki egemenlik haklarını, bireylerin temel haklarının hangi koşullar altında devlet tarafından kullanılabileceğini belirleyen temel kanunlardır. Devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirler. Genel olarak; genel hükümler, temel hak ve özgürlükler, bireylerin topluma karşı görev ve sorumlulukları ile yasama, yürütme ve yargı gibi anayasal devlet organlarını tanımlayan bölümlere sahiptir.
Fransızca "Constitution" sözcüğünün karşılığı olarak günümüz Türkçesi'nde "anayasa" kelimesi kullanılır. Türkçe'de bu sözcüğe karşılık, Osmanlı döneminde
"Kanun-i Esasi", Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" kullanılmıştır.
Tarihsel Süreç
Bireysel hakları belli ölçülerde koruyan sözleşmeler olarak Anayasal metinlerin tarihi oldukça eskiye dayanır. Örneğin: Lagaş(Sümer şehir devleti) kralı Urukagina'nın emirnamesi(M.Ö 24.YY), Babil'de(Mezopotamya Devleti) ortaya çıkan Hammurabi Kanunları (M.Ö.18.YY), Solon Anayasası (M.Ö 6.YY), Roma Hukuku'nun temelini oluşturan
12 Levha Kanunları
(M.Ö 5.YY), Birleşik Krallık'ta 1215 Magna Carta (Büyük Özgürlük Fermanı) ile İngiltere kralının yetkileri kısıtlanmıştır. Ardından 1628 Haklar Dilekçesi, 1689 Haklar Beyannamesi gibi Anayasal metinlerle hem siyasi iktidar belli ölçüde kısıtlanmış ve keyfi yönetim engellenmiş hem de bireysel özgürlüklerin korunması işlevi gerçekleştirilmiştir.
1789'da Fransa'da düzenlenen "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi", 1776'da ilan edilen "Amerikan Bağımsızlık Bildirisi" anayasacılık için modern zamanlara geçişin habercisidir.
Bu metinlerle insanların varlığını kabul ettirdiği, bireysel özgürlüklerin devlet otoritesi karşısında korumaya alındığı görülmektedir. Bu süreçlerde Thomas Hobbes, John Locke ve Jean Jack Rousseau gibi düşünürler fikirleri ve eserleriyle önemli rol oynamışlardır.
Halen yürürlükte olan en eski Anayasa olan 1787 ABD Anayasası'nın ilanıyla birçok sosyal ve siyasal hak Anayasal güvence altına alınmıştır.
Osmanlı ve Türkiye'de
1808- Sened-i İttifak, (2.Mahmut dönemi) Anayasa değildir. Fakat Türk tarihinde Anayasal düşüncenin oluştuğu ilk belgedir. 1808 Sened-i İttifak ile başlayan Anayasal süreç, Tanzimat Devri boyunca çeşitli fermanlar ile bireysel hak ve özgürlükleri elde etmiştir.
1)-1876 Kanun-ı Esasi (1.Meşruriyet) Türk tarihinin ilk anayasasıdır. Osmanlı'nın ilk yazılı anayasası Kanun-ı Esasi 1876'da ilan edildi ve Meclis-i Ayan ile Meclis-i Mebusan açılarak Meşrutiyet(Parlamentolu krallık) rejimine geçildi. Böylece padişahın yetkileri kısıtlandı. Padişah da meclisi feshetme ve seçimleri yenileme hakkına sahipti.
2)-1908 Kanun-ı Esasi (2.Meşrutiyet) 1876'daki Kanun-ı Esasi tekrar yürürlüğe girdi. Meclis, 1908'de 2.Meşrutiyetin ilanıyla yeniden toplandı. İstanbul'un işgaline kadar faaliyetlerine devam eden meclis,
11 Nisan 1920'de işgal güçlerinin baskısıyla tamamen kapatıldı. 1. ve 2.Meşrutiyet yönetimi, 2.Abdülhamit zamanında yaşanmıştır.
3)- 1921-Teşkilat-ı Esasiye- 1920'de TBMM'nin açılışı ile başlar. Çok kısa bir metin olduğu için teknik anlamda bir anayasa sayılması tartışmalıdır. Sadece devletin temel idaresi hakkında maddeler içerir. Savaş koşulları nedeniyle temel hak ve özgürlüklere değinilmemiştir. 1.Dünya Savaşı'nın ardından Anadolu'da bağımsızlık mücadelesi veren TBMM, 1921 Anayasası'nı ilan etti. 1924'e kadar yürürlükte kaldı.
Bu Anayasa'ya göre Meclis Hükümeti sistemi vardır. Meclis Başkanı aynı zamanda Başbakan'dır. Meclis, İcra vekillerini(Bakanlar Kurulu) seçme ve görevine son verme yetkisine sahiptir.
Çift dereceli seçimler uygulanır. Halk delegeleri seçer, delegeler de vekilleri seçer. Cumhuriyet'in ilanıyla(1923) birlikte Kabine Sistemi'ne geçilmiştir.
4)-1924- Teşkilat-ı Esasiye- 1923'de Cumhuriyet ilan edildikten sonra yapılan ilk Anayasa'dır. Bu Anayasa'da klasik haklara yer verilmiştir ve kuvvetler birliği esastır. 1921 Anayasası'nda TBMM'ye tanınan yargı yetkisi 1924 Anayasası ile bağımsız mahkemelere tanınmıştır.
5)- 1961 Anayasası- 1960 Askeri ihtilalinden sonra hazırlanmıştır ve kuvvetler ayrılığı ilkesine geçilmiştir. Yasama iki meclisden oluşur: Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu. Ayrıca ilk kez Anayasa Mahkemesi kuruldu ve Meclis üzerinde hukuki denetim sağlanmıştır. Eski kurum adları Türkçeleştirildi. Örneğin: Şura-yı Devlet'in adı 'Danıştay' oldu. Hükümet sistemi Parlamenter sisteme çevrilmiştir. Ekonomik ve sosyal haklar başta olmak üzere sendika kurma, grev, toplu iş sözleşmesi gibi haklar ilk defa tanınmıştır.
6)- 1982 Anayasası- 1980 Askeri ihtilalinden sonra yapılmış ve tek Meclisli yapıya geri geçilmiştir. Cumhurbaşkanına Meclis seçimlerini yenileme yetkisi tanınmış, Cumhuriyet Senatosu kaldırılmış, Bakanlar Kurulu içersinde Başbakan'ın yetkileri arttırılmıştır.(1)
*
"1982 Anayasası'nda 19 defa değişiklik yapıldı. Özgürlüklerle ilgili hükümlerinde1995, 2001 ve kısmen de 2004'te iyileştirmeler yapıldı. 2011'den beri ciddi özgürlük kayıpları yaşandı. 'Freedom House' gibi özgürlük ölçümü yapan kuruluşlarca Türkiye, 2017'den beri özgür olmayan ülkeler arasında kabul ediliyor. Sebebi Anayasanın özgürlüklerle ilgili hükümleri değil, Anayasanın uygulanmaması. Türkiye'de demokrasi de yok, özgürlükçü bir rejim de. Siyasi gücün kişiselleştiği, adil ve özgür olmayan seçimlerin bulunduğu bir ülke olduk. Anayasanın özgürlüklerle ilgili hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararları özellikle toplumun belli kesimleri için sistematik olarak uygulanmıyor. Yargı, 2010 Anayasa değişiklikleriyle birlikte sistematik olarak siyasallaştırıldı. Anayasanın yasama, yürütme ve yargıya ilişkin hükümlerinde 2017 yılında çok ciddi değişiklikler yapıldı. Özgürlükleri yazmak değil, korumak ve uygulamak önemlidir." (2)
*
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilk dört maddesi:
1)-Türkiye Devleti, bir Cumhuriyet'tir.
2) -Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
3)-Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Dili, Türkçe'dir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli Marşı, " İstiklal Marşı"dır.
Başkenti, Ankara'dır.
4)-Anayasanın 1.madesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2.maddesindeki Cumhuriyet'in nitelikleri ve 3.maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez. (3)
*
'Cumhur İttifakı' içinde yer alan Hüda Par(Hür Dava Partisi) lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, yaptığı konuşmada; "Anayasanın ilk üç maddesi değil ama 4.maddesinin değişmesi gerektiğini ahmaka anlatır gibi söylüyorum" ifadesini kullanınca halkın çok tepkisini çekti.
Anayasanın 4.maddesinin değişmesi demek; ilk üç maddesinin de değiştirilmesi anlamına gelir. Bunu herkes biliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında yaşayan, demokrasiye inanan, Atatürk ilkelerine bağlı, laiklikten ödün vermeyen, diline, bayrağına, başkentine ve İstiklal Marşı'na sahip çıkan Türk Ulusu; niyetini gizleyerek, arkadan dolanarak Anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmek isteyenlere asla izin vermeyecektir.
Anayasanın ilk dört maddesi, Türk Ulusu'nun kırmızı çizgisidir.
Kendilerini akıllı sanıp, Türk Ulusu'nu ahmak yerine koyanlara karşı Atatürk ilkelerine bağlı yurtseverler seçimlerde gereken dersi verecektir.
Kaynak:
(1)-wikipedia.org
(2)-İpek Özbey'in Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ile söyleşisi-
19 Eylül 2024 tarihli Sözcü Gazetesi.
(3)-ihd.org.tr