Kooperatif kelimesi ancak işbirliği kavramı ile ilintilendirildiği sürece anlamını yansıtır.
Kooperatifçilik bir kitlenin aradığı bir sonuca ulaşmak için ortaklaşa gösterilen bir faaliyette gayret ve olanakları birleştirmektir.
Bu bağlamda kalkınmanın temel unsuru örgütlenmiş bir işbirliğinin mevcut olmasıdır.
Kooperatifler insanların uyum ve dayanışma duygularını besler.
Örgütlenme ve demokratikleşme yeteneklerini geliştirir.
Bu mekanizma refah yolunun öncüsüdür. Çünkü kurucu, yapıcı, birleştirici ve eğitici amaçlara hizmet eder.
Toplumsal kalkınma anlamı bir zincir olsun, bu zincirin olmazsa olmaz halkasından biri kooperatiflerdir.
Aynı zamanda ekonomik kalkınmadaki rolü de yadsınamaz.
Aracıların ortadan kaldırılması suretiyle üretici ve tüketici döngüsü oluşabilmekte, ihtiyaç fazlası malın ihracatı yapılabilmekte, serbest piyasa ekonomisinin oluşumu ve buna bağlı olarak pazarlarda fiyat düzeninin kurulmasına yardımcı olabilmekte ve üreticinin düşük ve uzun vadeli kredi ihtiyacı karşılanabilmektedir.
Tarımsal politikaların etkin bir şekilde uygulanıp saptanması açısından tarımda örgütlenme öne çıkmaktadır. Tarımda örgütlenmenin aracı kooperatifler olmuştur.
Bugün kooperatifçilik demokrasinin, barışın, çevrenin korunması, istihdam yaratma, yoksullukla mücadele, tümüyle ekonomik ve sosyal kalkınma aracı olarak simgeleşmiş vaziyettedir.
İhtiyaç duyulan her yerde kurulabilen bir teşkilat avantajına sahip olması sebebiyle çoğu sosyal ve ekonomik destek sistemlerine eğitim, sağlık, sigorta, kredi ve diğer gerekli hizmetlere erişim sağlamada önemli bir katkı sunmaktadır.
Bu konuda ivme sağlanması için bazı noktalara dikkat çekmek isterim.
GEREKMEKTEDİR;
- Kooperatifler arası işbirliği arttırılması,
- Girişimcilik eğitimi çalışması,
- Konuyla ilgili her öğrenciyi belli bir bilgi kapasitesine sahip olarak mezun etmek,
- Mutfak turizmi, yerel gıda üretimi ya da eğitimi gibi son yıllarda ilgi göre alanlarda eğilimin eksikliğinin giderilmesi,
- Kooperatifler üstünde ayrıca aracıların ortadan kaldırılmasının olumlu etkilerine yönelik bilgilendirmelerin yapılması,
- Tarıma yönelik kooperatiflerin küresel temelde rekabet edebilir seviyeye adil bir şekilde ulaşabilmesi için tarım arazilerinin miras vb. nedenlerle bölünmesini önleme konusunun çaresine gerekli düzenlemeler çerçevesinde bakılması.
DEĞİLDİR;
- Yalnızca tarımsal veya kırsal kesim için geçerli bir araç değildir.
- ‘Kooperatifler küçük ölçekli işletmelerdir’ gibi bir algı doğru değildir.
- Yönetim yapıları başta olmak üzere birçok açıdan şirket ve kooperatifler birbirinden farklıdır.
Benzerlik tutumu sergilemek doğru değildir.
- Kooperatifçilik 7 evrensel ilkesi, bir çok misyon ve amacı toplumsal senkronizasyonla gerçekleştirme doğrusallığı gereği öncelik çizgisi belli bir yapılaşma olmasına karşıt yalnızca kar amacı güdüldüğüne dair söylem ve tutumlar doğru değildir.
- Kooperatiflere katılmak zor ya da karmaşık değildir.
- Güç birliği ve demokratik yapı temellerine dayanan bu tür kuruluşlarda ‘patronluk’ kavramının yer bulabileceği düşüncesi söz konusu değildir.
- Kooperatifçiliğin tarihçesine bakıldığında 1800’lü yıllarda İngiltere’nin başı çektiği Fransa ve Almanya’nın takip ettiği bir mekanizmaya sahip olması ve evrensellik niteliğini fark etmeden ne denli çoğaldığını göz ardı etmek doğru değildir.
Sonuç itibariyle kooperatifçilik ilk olarak sosyal ve ekonomik faktörlerden ötürü tarımsal alanlarda ortaya çıkmış sonraki süreçte ekonomi ve toplumsal yapıda meydana gelen değişim ve gereksinimler sebebiyle birçok alanda da yayılmıştır. Kooperatifçiliğin istenilen seviyede gelişmemesinin temel sebeplerinden birisi hatta temeli de halkın bu konuda yeterli seviyede bilgilendirilememesidir.
Kooperatifçiliğin gelişimi ve kalkınmaya katkısı konusunda toplum ilgisini beslemeye devam etmeli bilgilendirme çalışmalarına özen ve önem vermeliyiz.