Bugun...



Yeniköy Termik Santrali’nin çevre izninin iptali davası görüldü

Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Yeniköy Termik Santrali’nin çevre izninin iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açılan davanın duruşması Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü.

facebook-paylas
Tarih: 30-12-2024 22:14

Yeniköy Termik Santrali’nin çevre izninin iptali davası görüldü

Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar

Muğla’nın Milas ilçesinde, Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş (YK Enerji) tarafından işletilen Kemerköy ve Yeniköy termik santrallerinin, çevre yatırımlarını tamamlaması için son tarih olan 31 Aralık 2019’a kadar tamamlaması fakat yine de çevre izni ve lisansı verilmesine karşı İkizköylüler hukuki süreç başlatmıştı.

Kemerköy Termik Santrali davasının duruşması 3 Haziran saat 14.00’te Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülmüş ve dava reddedilmişti.

Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) tarafından, santrallerin çevre izni ve lisansının iptal edilmesi için Ekim 2023’te Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan davada, Yeniköy Termik Santrali davasının duruşması bugün (30 Aralık) saat 15.26’da Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekili, davalı yanında müdahil YK Enerji vekili, davacı KARDOK Derneği vekilleri ve İkizköylü yurttaşlar katıldı.

Duruşma sonrası, mahkeme önünde KARDOK Derneği Avukatı Ceren Pınar Gayretli, Avukat Arif Ali Cangı, KARDOK Derneği Başkanı Ahmet Tatar ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık açıklamalarda bulundu.

“BU DAVA REDDEDİLİRSE, AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI UYGULANMIYOR ANLAMINA GELECEKTİR”

Avukat Arif Ali Cangı, açılan davanın en önemli yönlerinden birinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2005 yılında verdiği kararın uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi olduğunu ifade etti. Cangı, “Eğer bu dava reddedilirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı uygulanmıyor anlamına gelecektir. Zaten o kararın uygulanması yoğun bir şekilde takip edilmekte; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde geçtiğimiz aylarda tekrar gündeme geldi. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti zarara uğrayabilir, tazminat ödemek zorunda kalabilir” dedi.

Aydın İdare Mahkemesi’nin Muğla’daki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kapatılması için 1997 yılında verdiği karar Danıştay tarafından onaylanmıştı. Türkiye, Danıştay kararını uygulamadığı için 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkûm edilmişti.

Bu davanın neticesinde Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılmaya kadar gidecek bir süreçle karşılaşabileceğini söyleyen Cangı, şu ifadeleri kullandı:

“Bir şirketin çıkarı için buna değer mi? Değmemesi gerekiyor. Aslında bu dava 2005 yılından beri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi göz önüne aldığım zaman Anayasa’nın ikinci maddesinde, hukuk devleti ilkesi geçerli mi değil mi? Anayasa ülkede yürürlükte mi değil mi? tartışmasının yapıldığı bir dava haline gelmiş durumda. O nedenle mahkemenin hukukçular olarak hakimler olarak Anayasa’ya bağlı karar vermesini bekliyor ve diliyoruz.” 

Cangı, YK Enerji avukatının duruşmada daha öncesinde Akbelen ile ilgili açılan 16 davayı kazandıkları söylemini değerlendirdi. Daha öncesi açılan davalarda lehlerine bir karar alamadıklarını ifade etti. İstinaf sürecinde İzmir Bölge Adliye İdare Mahkemesi’nde de olumlu bir karar alınamadığını ve davaların hepsinin Danıştay’da olduğunu söyledi.

Danıştay’dan haklılıkları için karar beklediklerini söyleyen Cangı, “Eğer Danıştay da reddederse o zaman biz bu işleri bırakalım artık. Ne olursa olsun noktasına geliyor ki ciddi anlamda bir hukuk güvensizliği ortaya çıkartır ama Danıştay’dan bir lehimize karar çıkmasını bekliyoruz” dedi.

YK Enerji’nin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) geçtiğimiz yıl Nisan ayında 309 parselin kamulaştırılması talebiyle başvuruda bulunduğunu açıklayan Cangı, “MAPEG zeytinciliğin ıslahı ve aşılatılması kanuna göre zeytinlik olan yerleri kamulaştırılamayacağına dair görüşle bu talepleri reddetmiş. Bir kez daha başvuru yapmış, bir kez daha reddetmiş ve bu 309 parselden 35 parselin zeytinlik ve zeytinli tarla olarak gözüktüğünden bu talebi reddetmiş ama geçtiğimiz aylarda, kamulaştırma öncesi bir kamu yararı kararı aldığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Son olarak Cangı, şunları söyledi:

“MAPEG’in bu ret kararını dava konusu yapmışlar. 3. İdare Mahkemesi’nde devam ediyor. Gerek dernek gerekse İkizköy’de yaşayan yurttaşlar ve özellikle zeytinleri olan yurttaşlar MAPEG ‘in yanında davaya katılacağız. Yani MAPEG’i destekleyen davamız olacak. Hep karşı karşıya olacak değiliz ya Sonuçta şimdi yan yana olacağız.”

“BİZİM İDDİALARIMIZIN GERÇEK OLDUĞU ZATEN NET BİR ŞEKİLDE ORTADA”

Duruşmanın kendileri açısından olumlu geçtiğini ifade eden KARDOK Derneği Avukatı Ceren Pınar Gayretli, “Bu dosya neredeyse bir yılını dolduracak ve bu bir yıl boyunca, gerek idare, yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, gerekse davaya müdahil olan Yeniköy Termik Santrali’ni işleten şirketin dosyaya sunduğu dokümanlardan, bizim iddialarımızın gerçek olduğu zaten net bir şekilde ortada” sözlerini kullandı.

Mahkemeden bekledikleri şeyin uzman bir bilirkişi heyetine ellerinde bulunan dokümanların inceletilmesi olduğunu belirten Gayretli, şu ifadeleri kullandı:

“Biz de incelemelerimizi hep çevre mühendisleriyle ya da konusuna göre uzman mühendislerle yapıyoruz. Şu anda buna dair de bütün bulduğumuz çelişkileri ve hataları, yani bunun neden aslında hukuka aykırı olduğunu beyan ettik ve eğer hâlâ mahkeme ikna olmadıysa, bu konuda bilirkişi heyeti oluşturmasını ve bu konuyu uzmanlara inceleterek, çevre izin ve lisanslarının hukuka uygun olup olmadığının incelettirilmesini talep ettik.”

“HER DEFASINDA BURADA HAKKIMIZI SAVUNMAYA ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yeniköy Termik Santrali Şirketi’nin avukatının yaptığı savunmaya atıfta bulunan İkizköy Muhtarı Nejla Işık “Hep kaybettirdikleri için bütün davaları bize yöneltiyorlar ama biz haklı olduğumuzu, mağduriyetimizi ve yaşadığımız haksızlıkları biliyoruz. Her defasında burada hakkımızı savunmaya, aramaya devam edeceğiz” dedi.

Tüm canlıların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduklarını ifade eden Işık, şunları söyledi:

“Ne yazık ki İkizköy’de bu haklarımızın gasp edildiğini, insanlarımızın kanser hastası olduğunu, her gün patır patır insanlarımızın öldüğünü, Kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) hastalarının çoğaldığını, astım, alerjik hastalarının çoğaldığını, hayvanlarımızdaki ölü doğumları, düşük doğumları hepsini anlattık.”

GEREKİRSE 30 DAVA, KIRK DAVA AÇARIZ

Doğayı ve tüm canlıların nasıl zehirlendiklerini anlattığını ifade eden Işık, “Avukatlarımız da zaten bunun hukuki boyutunu anlattı. Yani biz haklıyız, dediğimiz gibi eninde sonunda kazanacağız. Umarım buradan yararımıza, bizim yanımızda bir karar çıkar. Biz bu davaların peşini bırakmayacağız. Gerekirse 30 dava, kırk dava açarız ama haklarımızı yani öğrenilmiş çaresizliğe boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kendilerine dayatılanları kabul etmediklerini belirten Işık, “Zeytinlerimize nasıl sıkı sıkıya sarıldıysak, insanlarımıza nasıl sıkı sıkıya sarıldıysak, mücadelemize de bu şekilde sıkı sıkı sarıldık. Biz çocuklarımıza, gelecek nesillere; güzel bir gelecek bırakmak için, ata topraklarımızı, zeytin ağaçlarımızı bırakmak için mücadele ediyoruz. Buradan aldığımız hiçbir menfaat yoktur. Bu menfaatimiz hepimizin menfaati olacaktır” sözlerine yer verdi.

YK Enerji’nin borçlarının silindiğine atıf yapan Işık, son olarak şunları söyledi:

“Köylünün düştüğü durumu, köylünün ölü doğum yapan hayvanlarını hiç kimse görmez, zeytinlerdeki düşük rekolteyi kimse görmez, yağ veriminin düşüklüğünü kimse görmez, topraklardaki verimsizliği kimse görmez çünkü çiftçi yok yani çiftçi zaten bitik durumda. Köylüyü bitirmeye çalışıyorlar. O yüzden biz haklılığımızda yolumuza devam edeceğiz, kesinlikle geri adım atmayacağız. Biz bitti demeden bu davalar bitmeyecek.”

“KARŞIMIZDA BİR ŞİRKET YOK, BİR SUÇ MAKİNESİ VAR”

Yaşanan sürecin köylüler ile şirketin yarattığı olumsuzluklar karşısındaki bir mücadele olduğunu belirten KARDOK Derneği Başkanı Ahmet Tatar, “Yaptıkları hiçbir şey hukuki değil. Karşımızda bir şirket yok, bir suç makinesi var. İşledikleri suçlara da kılıf yaratmaya çalışıyorlar. Bu suç makinesinin en büyük özelliği insanların, oradaki yaşayan toplumun yaşamsal haklarını gasp ederek, tehlikeye soktular” dedi.

Bölgede yaşayan yurttaşların ve hayvanların sağlıklarını yitirdiğini ifade eden Tatar, “Zeytincilik rekoltesi yüzde 35’e kadar düştü. Yüzde 65 kayıp var. Bunun tek sebebi o termik santralin bacalarından saldığı gaz, o çevrede ürettikleri o gürültüler ve benzer faktörlerden ve çevreyi kirletmeleri” ifadelerini kullandı.

Gerçeği orada yaşayan köylülerin hissettiğini belirten Tatar, şunları söyledi:

“Köylüler yaşam mücadelesi veriyor. Topraklarında zaten bir kısmını kaybettiler. Bugün de kendi yaşamlarını kaybetmeyle karşı karşıyalar. Bizim bütün mücadelemiz, bütün kararlılığımız, bu yaşamı korumak içindir. Doğayı korumak için canlı hayatı korumak içindir ve bunun sonuna kadar tüm kararlılığımızla devam edeceğiz. Şunu bilsinler biz onlardan daha güçlüyüz.”

Haber: https://gundemfethiye.com/yenikoy-termik-santralinin-cevre-izninin-iptali-davasi-goruldu-80369/




Bu haber 533 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI