Haber: Nevzat Çağlar Tüfekçi

Fotoğraf: Tayfun Yıldırım

CHP Milas ilçe örgütü önünde gerçekleştirilen anma etkinliğine; CHP ilçe Başkanı Tüze Çetinkaya, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas Belediye Başkan Adayı Fevzi Topuz, CHP Belediye başkan aday adayları Servet Evran ve Mehmet Günlük ile bir kısım belediye meclis üyeliği aday adayları katıldı. Bazı Milaslılar’ın da anma etkinliğinde yer aldığı görüldü.

İLÇE BAŞKANI ÇETİNKAYA’NIN KONUŞMASI

İki dakikalık saygı duruşundan sonra CHP Milas ilçe başkanı Tüze Çetinkaya konuştu. Çetinkaya şunları söyledi: “Bugün, bu saatlerde, bir yıl önce 11 ilimizi etkileyen büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu depremde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti ve hala daha kayıp vatandaşlarımız var. Kayıp vatandaşlarımız bulunsun diye Meclis’e bir araştırma önergesi verildiğinde; AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Şu anda kadın kollarımız, deprem bölgesinde. Muğla ili, Hatay’a görevlendirildi. Her ilden kadın kollarımız, 11 ile dağılmış durumda. Gelen fotoğraf ve videolara baktığımızda, bir yıl üzerinden geçse de halâ daha enkazların kaldırılmadığı, halâ daha kayıpların bulunmadığı, halâ daha vatandaşların bu soğukta dışarıda kaldığını, çocukların-anne ve babaların bu soğuktan etkilendiğini görüyoruz. Geçen yıl deprem felaketinin hemen ardından, biz üç gün sonra oradaydık. Oradaki acı tabloyu ve insanlık dramını halâ daha içimizde yaşıyor ve derinden hissediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması, vatandaşı tehdit eden bir söylem                              

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hatay’da yaptığı konuşma, bir kez daha içimizi ve vicdanlarımızı dağladı. Erdoğan, merkezi iktidarla yerel yönetimlerin birbiriyle uyumlu olmasını gerektiğini, iktidara uyumlu bir belediye başkanı seçmezseniz hizmet alamazsınız şeklindeki yaklaşımı; vatandaşasın iradesine ipotek koyan ve vatandaşı açıkça tehdit eden bu söylem. Bir kez daha depremden etkilenen vatandaşlarımızı yaraladı, yüreklerini dağladı. Bu zamanda halâ kaldırılmayan enkazlar varsa,  birçok vatandaşımız halâ kayıpsa, birçok aile halâ daha çocuklarını arıyorsa, deprem araştırma önergesine ret cevabı veriliyorsa; tüm bu olanlar iktidarın sorumluluğundadır. İktidar, hesap vermekten kaçmamalı. Ne olursa olsun biz CHP olarak, elimizden gelen desteği, elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bir yıl önce Milas Belediye başkanımızla 3 gün sonra oradaydık. Biz oraya gittiğimizde halâ kimse yoktu. Yardım ve kurtarma ekipleri yoktu. Milas belediyesinin ekipleri oradaydı. Bir jeneratör bile yoktu. Milas belediyesinin jeneratörünü kullandılar. Bu anlamda, Milas halkına ve Milas belediyesine teşekkür ediyoruz. Acımız büyük. Dilerim bu büyük acıları bir daha yaşamayız. Bunun önlemleri alınır.”

BAŞKAN TOKAT’IN KONUŞMASI

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat şunları dile getirdi: “İki dakikalık saygı duruşunda bile bir yıl önceki o acı görüntüler gözümüzde canlandı. Bugün saat 11’de belediyede bu konuyla ilgili bir basın açıklaması yapacağız. Çok büyük bir felaketti. Aslında her an hayatımızda ve gündemimizde olması gereken bir durum. Deprem gerçeğini kabullenmek ve kendimiz buna hazırlamak zorundayız. 11 ilimizi kapsayan ama en büyük hasarın Hatay’da meydana geldiğini gördük. Biz ancak depremin 3. Günü İskenderun’a ulaşabildik. Milas belediyesi olarak hem kurtarma ekiplerimiz hem tırlarımız hem de ikram ekiplerimizle çok yoğun bir çalışma yürütüldü. İskenderun’daki kurtarma çalışmalarında ilk etapta tamamen Milas Belediyesinin ekipleri vardı. Depremin 4. Günü kadın kolları başkanımızın ablasını enkaz altından bizim ekipler çıkardı. Ören’den orada okuyan Aycan kızımızı kurtaramadık. Ona çok üzüldük. Orada yaşadığımız dramlar sözlerle anlatılacak gibi değil. Gerçekte çok büyük bir felaketti. Kayıplar konusunda devletin açıklamaları hala güven verici değil. Bunu sokaktaki herkes ifade ediyor. Ölenler için bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Sadece Hatay’da 50 binin üzerinde bir kayıptan söz ediliyor.

Milas Belediyesi iki ay deprem bölgesindeydi

Malatya’da aşevi kurduk. Sabah ve öğle saatlerinde 2500 kişiye orada sıcak yemek verdik. Aşevindeyken orada görevli arkadaşlarımızla depreme yakalandık. Orada bulunduğumuz süre içinde de artçı depremler devam etti. Biz Milas belediyesi olarak 2 ay boyunca bölgede bulunan deprem mağduru tüm illerimize ulaşamaya çaba gösterdik. Milas halkının bize emanet ettiği bütün yardım malzemelerini yerli yerine ulaşmasına Başkan yardımcımız Harun Reşit Çavuşoğlu ile birlikte takip ettik.  Bir saatlik Antakya-İskenderun yolunu giderken 4,5 saatte, dönerken 9,5 saatte gelebildik. Biz afet gerçeğini kabullenmek ve bu anlamda da önlemlerini almak zorundayız. Ulusal düzeyde bir afet planının kabullenilmesi ve hayata geçirilmesi lazım. Deprem, doğal felaketler için bir başlık. Diğer afetler için de önlemleri almalıyız. Doğal felaketlere karşı hazırlıklı eğitimli ve örgütlü olmalıyız. Bizim millet gerçekten duyarlı ve yardımsever. Yaraları sarmak için çok istekli ve yardımsever davranıyor.

Kurtarma ekipleri engellendi, araçlar bloke edildi

Yardım için giden araçların bloke edilmesini, oradaki kurtarma çalışmalarında görev almak isteyen gönüllülere çıkartılan engelleri hayatım boyunca unutamam. Deprem kadar acı olan gerçekler orada ortaya çıktı. Tüm kayıplarımızı, yitirdiğimiz tüm insanlarımızı bugün burada büyük bir üzüntüyle anıyoruz. Böyle felaketler bir daha yaşanmasın demek hayatın gerçeğine aykırı. Biz bu gerçeklerle yaşamayı öğrenmek ve buna göre gerekli önlemleri almak zorundayız. Biz de burada deprem bölgesindeyiz. Belediyemiz tarafından başlatılan deprem master planı çerçevesinde İnşaat Mühendisleri Odasıyla yaptığımız çalışmalar konusunda bugün basına bilgi vereceğiz. Başımız sağolsun. Bir daha bu tür acıları yaşama dileğimi bugün burada sizlerle paylaşıyorum.”

BELEDİYE BAŞKAN ADAYI TOPUZ’UN KONUŞMASI

Milas Belediye Başkan Adayı Fevzi Topuz şöyle konuştu: “Deprem gerçeğini hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Ülkemiz bir deprem bölgesi. Deprem uzmanlarımızın her zaman uyardıkları bir gerçek var; Türkiye fay hatları üzerinde. Tarih boyunca depremleri sürekli yaşadık. Erzincan’da yaşadık, Bolu’da, Düzce’de yaşadık. İstanbul’da yaşadık. Yüz yıllık gerilmenin sonucunda geçen yıl meydana gelen deprem, 11 ilimizi etkiledi. 50 binden fazla insanımız öldü. Bu asrın felaketidir.   Bu tür felaketlere hazırlıklı olmamız gerektiğini, deprem uzmanları her vesileyle dile getirdiler ancak merkezi idarenin geliyorum diyen bu tehlikeyi hafife aldığını, bilim insanlarının uyarılarının dikkate alınmadığını gördük.

Depreme karşı bilimsel uyarılar dikkate alınmalı

O bölgede halâ depremin enkazlarının kaldırılmadığını ve altında halâ ne olduğu bilinmeyen noktaların var olduğunu dile getirdi arkadaşlarımız. Bu bir acı gerçektir. Depremde toplanan yardımların bazılarının nereye gittiği, ne olduğu hakkında hala daha net bir açıklama yapılamadı. Deprem için toplanan yardımların da katkısıyla şimdiye kadar deprem bölgelerinin toparlanması lazımdı. Vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi lazımdı ama yapılmadığını görüyoruz. Deprem, sağcı-solcu ayırıyor mu? Dinci-Ateist diyor mu? Bu nedenle depreme karşı bilimsel önlemler alınmalı, deprem uzmanlarının söyledikleri ve önerilerine uygun hareket edilmeli. Bu tür acıların bir daha yaşanmamasını diliyorum. Yönetici olanların da bu deprem gerçeğine karşı deprem master planlarını yaptırmaları gerektiğini söylüyorum.“