Bugun...



Bir Uzmanın, YK Enerjiye Destek Veren 26 Muhtara, Bilimsel Yanıtı

Milaslıları Bekleyen Tehlike: "Akbelen sahasında 30 milyon ton, Karacahisar sahasında yaklaşık 80 milyon ton üretilebilir rezerv vardır. Buna göre 11 yılsonunda bu rezervler bitecek ve talan edilmiş devasa bir alan kalacaktır geriye."

facebook-paylas
Güncelleme: 13-01-2023 17:40:18 Tarih: 13-01-2023 16:52

Bir Uzmanın, YK Enerjiye Destek Veren 26 Muhtara, Bilimsel Yanıtı

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının bulunduğu Gereme bölgesindeki 26 muhtarın, YK Enerjiye destek veren açıklamalarına bölge halkından tepkiler devam ediyor. Özelleştirmenin olduğu 2014 yılına kadar Milas TKİ bünyesinde çalışan ve şimdi emekli olan bir Uzmanın, 26 muhtarın termik santralları işleten LİMAK-İÇTAŞ’ın çevreye ve doğaya verdiği zararı, yıkımı bilmezden ve görmezden gelerek YK Enerji lehine açıklama yapmalarına bilimsel bir yanıt hazırladı. Yıllarını termik santrallarda geçiren Uzmana göre bölgedeki kömür rezervlerinin kullanım süresi 11 yıl ve ondan sonra bölgemiz harap ve viran halde olacak. O bölgede hiçbir hayat belirtisi olmayacak.

İsmi bizde saklı uzmanımız tehlikeye şöyle dikkat çekiyor: Akbelen sahasında 30 milyon ton, Karacahisar sahasında yaklaşık 80 milyon ton üretilebilir rezerv vardır. Buna göre 11 yılın sonunda bu rezervler bitecek ve talan edilmiş devasa bir alan kalacaktır geriye.”

UZMANIMIZIN SANTRALLARIN BULUNDUĞU BÖLGE İÇİN DEĞERLENDİRME YAZISI

Muğla sınırları içerisinde, Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri olmak üzere üç termik santral bulunmaktadır. Bu santrallerin toplam kurulu gücü 630+420+630=1680 MW tır. Ülkemizin toplam kurulu gücünün Yaklaşık %1,7 sini oluşturmakla birlikte, yerli kömürle çalışan termik santraller içinde ise yaklaşık %15’e yakın bir kurulu gücü oluşturur.

Yeniköy termik santrali 1986, Kemerköy termik santrali 1995 yılından buyana çalışmaktadır. Santrallerin ekonomik ömürleri 25 yıl olarak planlanmıştır. Buna göre bakıldığında bu santraller ekonomik ömürlerini tamamlamışlardır.

Kemerköy termik santralinin kuruluş yıllarında da pekçok STK, kurum kuruluş vb. tarafından karşı çıkılmış ancak başarılı olunamamıştır. Termik santralin kuruluşu sırasında binlerce zeytin ağacı yok edilmekle birlikte, santralin çevreye zararının yanında soğutma suyunu denizden alıp denize verdiği için deniz suyunun da kimyasalını bozmakta canlıları yok etmektedir. Ayrıca yöredeki toprakların çoraklaşmasına sebep olmaktadır.

Her iki santral ve santrali besleyen kömür sahaları 2015 yılbaşı itibari ile özelleştirilmiştir. Kamu döneminde, kömür üretimi tamamlanan alanların büyük bir bölümü ağaçlandırılmıştır ancak şirketler döneminde hiçbir ağaçlandırma yapılmamıştır.

Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kömür ihtiyacının Sekköy, İkizköy, Işıkdere, Akbelen Karacahisar ve Hüsamlar sahalarından karşılanması planlanmıştır. Sekköy, İkizköy sahaları bitmiş, Işıkdere ve Hüsamlar sahaları da bitme noktasına gelmiştir. 2023 ten itibaren Akbelen ve devamında Karacahisar sahalarından kömür üretilmesi gerekecektir.

 Kemerköy 5,5 milyon ton, Yeniköy 3,75 milyon ton olmak üzere iki santral yılda toplam 9.250.000 ton kömür yakmaktadır. (Kemerköy santrali de Hüsamlar sahası biteceği için 2024 ten sonra, Akbelen-Karacahisar sahalarından beslenecektir). İki sahada 1 ton kömür için 13 m3 dekapaj yapılacaktır. Bu, yılda yaklaşık en az 100 milyon m3 hafriyat demektir. Bu devasa bir çalışma olup, her taraf toz duman içinde kalacak, sahada en az 300 kamyon, 50 adet ekskavatör çalışacaktır. Bu nedenle faaliyetin etki alanı çok daha fazla olacaktır.

Akbelen sahasında 30 milyon ton, Karacahisar sahasında yaklaşık 80 milyon ton üretilebilir rezerv vardır. Buna göre 11 yılsonunda bu rezervler bitecek ve talan edilmiş devasa bir alan kalacaktır geriye.

Bu faaliyet sonunda;

1-En az 15 milyon m2’lik devasa bir alan yok olacak,

2-Onbinlerce çam ve zeytin ağacı yok edilecek,

3-Tarımsal faaliyetler sona erecek,

4-Yeraltı suları yok olacak, ekolojik denge tamamen bozulacak,

5-Bodrum ve çevrenin hem tarımsal hem içme suyu ihtiyacını karşılayan kaynaklar yok olacaktır.

6-Bu havzada yaşayan köylülerin geçim kaynağı yok olacağından köylerden kente göç olacak köyler boşalacaktır.

7-Akbelen ve Karacahisar sahaları, Akbelen’den başlayıp Çamköy, Alaçam, Ağaçlıhöyük, Gökçeler, Çamovası, Karacahisar, Çiftlik, Söğütçük gibi köyleri içine alan turizm bölgesi ilan edilen alanın içinde kalmaktadır. Turizm bölgesinin de sorgulanması gerekebilir.

8-Ruhsat sahası yaklaşık 17.000 hektarlık bir alanı kapsıyor. Hüsamlar, Sekköy, İkizköy, Işıkdere, Akbelen, Karacahisar sahalarının tamamı aynı ruhsat içinde. Ruhsat 1993 öncesi olduğu için ÇED muafiyeti var. Ancak Akbelen ve Karacahisar için GSM izni (Çalışma izni-Valilikten alınıyor) alınıp alınmadığına bakılması gerekiyor. GSM izni alabilmesi için de ilgili tüm kurumlardan olumlu görüş alması gerekir.

9-Bölge hassasiyeti nedeniyle bu faaliyetlerin çok boyutlu olumsuz etkileri olacaktır. Madencilik yapılırken ekoloji, çevre ve beşeri dinamikler de göz önüne alınmalıdır.

Sonuç olarak;

Bu tür geniş ve kapsamlı faaliyetler kamu tarafından yürütülmeli, sadece kârlılık değil, kamusal hizmet ve istihdam oluşturma ile birlikte faaliyetlerin sonunda yöredeki insanların yaşamlarını sürdürebileceği şekilde planlı bir çalışma yapılmalıdır.

 

 




Bu haber 1774 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI