MEHMET ERDAL

Datça Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Cemal Demirtaş kendisiyle yaptığım uzun söyleşinin son bölümüne doğru “Sahillerde/kıyılarda yetki kimde?” konusu üzerine konuşurken “Belediye bizim belediyemiz; açık ve net! Biz belediyemizi desteklemek isteriz; düzen için, her şey için isteriz amma adaletli isteriz. Oda başkanı olarak ben adaletsiz olan her şeye karşıyım. Beni herkes bilir. Ben yıllardır esnaflık yapan bir kişiyim. O yüzden de 3 dönemdir oda başkanlığı yapıyorum. Mutlaka benim de hatam vardır, hatasız o işi yapamazsın mutlaka da yani demek ki bu esnaf benin oda başkanlığımdan, hareketlerimden, yaptığım işlerden memnun, beni seçiyor. Aytaç bey olsun, Gürsel başkan olsun, bunlar da seçilmiş kişilerdir. Meclisiyle seçilmiş kişilerdir. Biz onlara her zaman destek sağlarız. Amma bunları yaparken hem esnafımızı hem vatandaşımızı düşünmek zorundayım. 

Mantıklı olan her şeye ben varım; belediye ile de çalışırım, esnafla da çalışırım, vatandaşla da çalışırım ama hiç kimseyi üzmeden, kırmadan. Her şey mantıklı olmalı. İşte 'Ben burada bunu böyle yaparım.' Bence bu tavır yanlış. Belediye bizim belediyemiz. Tabi bu belediye hizmet verecek ama şimdi kardeşim, 'para kazandığım yer benim, kazanmadığım yere ben karışamıyorum'. Bu doğru değil. Belediye ve biz esnaf olarak, vatandaş olarak, ben oda başkanı olarak veya diğer sivil toplum kuruluşları olarak bizler, hep beraber birlik ve beraberlik içerisinde yürürsek Datça'yı düzene sokabiliriz. Yani Datça'da bazı ne bileyim ileri yürütmeyi yapabiliriz. Amma 'Yav bana ne?' demeye başladığımız da işler çığırından çıkıyor zaten. Yani biz adam kayırmacılıkla bir yere gidemeyiz.” deyince son soruyu sordum:

ESNAFLARLA YAPILAN TOPLANTILARA BİZ ÇAĞIRILMIYORUZ

Yeni yönetim, esnaflarla gruplar halinde toplantı yapıyor, ki geçenlerde Rauf Balıkçı sokağı esnafları ile yapılan toplantıya biz yerel basın mensupları da katılmıştık. Daha öncesinde Kumluk Sahili, Palamutbükü... esnafları ile de yapmıştı. Siz oda olarak bu toplantılara katılıyor musunuz yoksa bu toplantılar olduktan sonra mı haberiniz oluyor?

“Ben Gürsel başkanla da bu konuda çok tartıştım, şimdi Aytaç beyle de tartışıyorum. Kardeşim, bizim oda olarak şu an 1800 kadar üyemiz var. Bunların hepsi de esnaf. Yani Datça'ya istihdam sağlayan insanlar. Biz şimdiki oda yönetimi olarak, nereden bakılırsa bakılsın bu esnafların %60-70'nin oyunu alıyoruz. Oy vermeyenler farklı gerekçelerle bize oy vermeyebilir amma netice olarak biz esnafın oyunu alarak burada esnafı temsil eden kişileriz. Ben bu toplantılara katılmak isterim.

Ben birkaç defa Aytaç başkana da söyledim. Pakamutbükü'nde yapıldı, Datça merkezde yapıldı. Bizi eğer parti mantığı ile düşünüp de çağırmıyorlar ise bilmiyorum. Ben particilik yapmam. Benim bir oyum var, seçimde verir geçerim. Canım nereyi istiyorsa oraya veririm. Bu anlamda benim için bir sıkıntı yok. Yani o partiymiş, bu partiymiş benim görevim değil ama bugüne kadar bu toplantılara bizleri davet etmediler. Datça'da çok sayıda sivil toplum kuruluşu, kooperatif var. Şoförler Odası, Muğla Ticaret Odası Temsilciliği var. Bunları çağırıyorlar mı onu da bilemiyorum. Belki siz biliyorsunuzdur. Ben toplantılarla ilgili paylaşılan fotoğraflara baktığımda belediye kendi halinde bir toplantı yapıyor; vatandaşları çağırıyor, orada bir şeyler konuşuluyor. Esnaflarla ilgili olan olaylarda Şoförler Odası, kooperatifler, biz deniz olur, kara olur... hep beraber çalışmalıyız.

'Ben yaptım' demekle hiçbir şeyde ileri gidemeyiz. Ben bencilliğe karşı bir kişiyim. 'Biz' olmalıyız. Bugüne kadar, seçim olalı kaç ay oldu, Aytaç başkanla bazı konularda, örneğin sanayi ile ilgili bir konuda bir araya geldik ama bir yol alamadık. Şimdi sanayide de evet, bazı şeyler, örneğin kiralar ucuz olabilir ama oradaki kiralar ile ilgili görüştük mesela. Sanayide esnaf 8-9 bin TL. kira veriyor esnafımız, belediyenin kirası şu an 17-18 bin TL. Bir de bunu peşin istiyor. Teminat da istiyor. Yani küçük esnafı da düşünmek lazım, biraz. Belediye olarak, bizler olarak hepimiz düşünmemiz lazım. Çünkü onlar bizim bel kemiğimiz. Bizim, af edersiniz, an gelir delinin fikrine bile ihtiyacımız olur... (Başkan bu noktada geçmişte yaşadığı bir olayı anlattı.) Fikir fikirdir. Fikir paylaşımı yapıldıkça güzel olur.

Belediye toplantılar yapıyor ama ben bu toplantıların hiçbirisine doğru dürüst katılmadım. İlk oda başkanı olduğumda Kaymakamlık, Belediye, Turizm Müdürü... filan birkaç toplantı yaptık, turizm sezonun başında, sonunda. Aslında biz bu toplantıları turizm sezonunun başında, ortasında ve sonunda yapmamız gerekiyor. Bu toplantılara bu kurumların yanı sıra turizmde sözü edilen esnaflar, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları da katılmalı. Datçamız ile ilgili ne yapılabilir ile ilgili oturup konuşmalıyız...

Biz esnaf olarak belediyemizle birlikte çalışmak istiyoruz. Esnafla ilgili sorunları belediye mutlaka bizimle paylaşmalı. Elbette bizim de belediye ile paylaşmamız lazım. Ben ilgili kişilerle her zaman görüşüyorum ama bugüne kadar belediyeden henüz bir davetiye almadım...”

Belediye ile iletişimde bir sıkıntı var o zaman?

“Aytaç başkan aradığımda telefonumu açıyor, o noktada sıkıntı yok ama 'Ben esnaf olarak sizinle çalışacağım' demesine karşın seçim olalı 3 ay olup gider, daha henüz bir noktada buluşup bir istişare yapamadık. Bilmiyorum gari... Benim söylediklerim bana göre doğrudur ama yanlış da olabilir. Kimseyi kötülemiyoruz, karalamıyoruz.”

23.06.2024/Datça