Bugun...



Datça Belediyesinin Kıyı İşgallerine Yönelik Adımını Nasıl Değerlendiriyorlar? (1)

Datça Belediyesi'nin sahillerdeki işgallere yönelik başlattığı girişim ile ilgili olarak Datça'da yaşamını sürdüren örgütlü sol ve sosyalistlerin neler düşündüğünü öğrenmek ve bu düşünceleri kamuoyunca bilinir hale getirmek için DEM PARTİ, EMEP, SOL PARTİ, TİP ve TÖP Datça İlçe Örgütlerine/Temsilciliklerine aşağıdaki soruyu yönelttik:

facebook-paylas
Tarih: 24-05-2024 15:59

Datça Belediyesinin Kıyı İşgallerine Yönelik Adımını Nasıl Değerlendiriyorlar? (1)

MEHMET ERDAL / DATÇA

"Datça Belediyesi 21.05.2024 günü itibarıyla sahillerdeki işgal sorununu bir biçimde çözme doğrultusunda somut bir adım atmış, ilk elde Kumluk Plajı, 22.05.2024 günü itibarıyla da Sevgi Yolu altında kalan bölgede yeni bir uygulamayı gündeme getirmiş; bölgedeki iş yeri sahipleriyle ortak bir karar alarak sahildeki sandalye, masa ve şezlongları belli bir mesafeye kadar geri çektirmiştir. Bu uygulamanın hem bu geri çektirmelerle hem de bu iki bölgeyle sınırlı kalmayacağı söylenmektedir. İlçe Örgütü olarak belediyenin attığı bu adımı nasıl değerlendiriyorsunuz?"

DEM, SOL PARTİ, TİP Datça İlçe Örgütlerinden ve TÖP Datça İlçe Temsilciliğinden gelen açıklamaları bu bölümde, uzun olması hasebiyle EMEP Datça İlçe Örgütünden gelen açıklamayı da bir sonraki bölümde yayınlıyoruz.

 DEM Datça İlçe Örgütü: “Öncelikle Belediyenin Datça Esnafı ile yapmış olduğu toplantıda; Muçep, Daçev ve Şezlongsuz Datça İnisiyatifi gibi STK'ların da olması gerekirdi.

Datça'da artan kira, elektrik, su ve işçinin barınma sorunundan kaynaklı olarak esnaf zor durumda olabilir. Asıl bu meselenin çözüme kavuşturulması ile esnafın mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle; Belediyenin bu uygulaması olumlu ama yetersizdir. Anayasa'nın 42. ve Kıyı Kanunu'nun 5.maddesi gereğince kıyıların canlı-cansız herkesin ortak ve parasız kullanımına açık olması yasalarla hükme bağlandığından bu konuda daha somut adımlar atılmalıdır.”

 SOL PARTİ Datça İlçe Örgütü Yönetiminden Abidin Akbulut: "Datça Belediyesi'nin sahildeki işgalleri sona erdirme konusunda 'ortak akıl' oluşturarak attığını söylediği adım 'iyi niyetli ama yetersizdir.' Bu adım kıyılarımızdaki işgalleri ve hak gasplarını sona erdirmekten uzaktır. Ehven-i şer'dir.
Canlı-cansız bütün varlıkların eşit ve serbest kullanımına açık olması gereken kıyılarımız pazarlıklara konu yapılamaz. Kıyılarda yapılacak düzenlemelerde öncelikli olarak gözetilmesi gereken 'toplum yararı' olmalıdır.
Kıyılarda bugün yaşanılan sorunların (işgallerin) asıl sorumlusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile onun tabi olduğu sermaye yanlısı-rantçı tek adam rejimidir.
Datça Belediyesi gün boyunca canlı-cansız tüm varlıkların her türlü engellemeden azade olarak kullanımına açık olması gereken kıyılarda yaz sezonunda günlerin uzaması hasebiyle ancak saat 20.00'den sonra işletmelerin kullanımına izin vermelidir.
Datça Belediyesi kıyılarda asıl yetkili olması gereken yerel yönetimlerin devre dışı bırakılarak Anayasaya ve yasalara rağmen yapılan bütün sözleşmelerin geçersiz olduğunu ilan ederek gereğini yapmalıdır.”

 TİP Datça İlçe Örgütü: “Datça'da kıyılarda etkin bir yönetim ve denetim mekanizmasının
oluşturulması için; kıyının 3621 sayılı Kıyı Kanununda tarif edildiği şekilde sadece kıyı çizgisi ve kıyı kenar çizgisi arasında bulunan dar bir alanı içerecek şekilde ele alınması yerine, kıyı çizgisinden başlamak üzere tamamını bütüncül bir şekilde kapsayan kıyı politikalarının hayata geçirilmesinin şart olduğunu düşünüyoruz.
Kaldı ki, Anayasanın 43' üncü maddesi uyarınca da, kıyıların kullanımında öncelikle kamu yararının gözetilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Kamu yararının sağlanması ise pazarlık konusu değildir. “

 TÖP Datça Temsilcisi Haluk Koşar: “Öncelikle ilk elden kıyıların geri kazanılması için başlatılan uygulama iyi niyetli bir girişim. Fakat uygulama kendini sadece sözleşmelerle sınırlı tutarsa yetersiz ve iktidarın kıyı politikasını meşrulaştırıcı bir etkiye sahip olacaktır. Sorunun temeli yerel yönetimlerin iktidarı çizdiği kıyıların ticarileştirilmesi politikasına karşı topyekun bir karşı çıkışı örgütleyememelerindedir. Datça'da kıyı kullanımı ticari işletmelerin tekelinde dizginlenemez bir azgınlıkla halkın elinden alınmaktadır. Burada ufak da olsa açılan bir alan halka tekrardan kullanım hakkını geri vermiştir. Geri alınması gereken mesafe daha çoktur. Kaldı ki işgal sadece plaj kullanımı ile de sınırlı değildir. Kaçak yapılaşmalar ve bu yapılaşmaların çevirdiği alanlar da mevcuttur. Bugün iktidarın her doğal değeri ticari bir nesne olarak görmesine karşı kamucu, ekolojik dengeyi gözeten ve sermayenin çıkarına göre şekillenmeyen halkçı yaklaşımlara ihtiyaç vardır.”

 




Bu haber 1026 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI