Kayyum uygulaması; seçme ve seçilme hakkına yönelik açık bir müdahale, anti demokratik bir tutum olup; demokratik bir sistemde asla yeri yoktur!

Nitekim Avrupa Konseyi’nin alt kollarından Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin, Türkiye’de iktidar tarafından belediyelere atanan kayyumların, uluslararası hukuka aykırı olduğuna dair, 23 Mart 2022 tarihli kararı bulunmaktadır.

Demokratik toplumlarda yerel yönetimler, demokrasinin omurgasını oluştururlar. İktidar, kayyum atama hukuksuzluğunu; baskı ve tahakkümünün bir parçası haline getirdiği günden beri, demokrasi ve demokratik yaşam tehdit altındadır.

Kayyum tehdidi ve tehlikesi, sadece HDP’li-DEM’li belediye başkanları için değil, başta CHP’li olmak üzere muhalif tüm belediye başkanlarının başı üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılmaktadır.

Ayrıca iktidar mensupları, sorumluluk içerisinde davranmalı, daha önce çok dillendirdikleri; ‘seçimle gelen, seçimle gitmeli’ ilkesini, kendilerine buradan, Milas’tan hatırlatmak istiyoruz.

Son dönemlerde ülkemizde en çok ihtiyacı duyulan şey, normalleşmeyle beraber evrensel norm ve değerlerin hayata geçirilebilmesidir. Bunun önkoşulu da eşitlikçi, özgürlükçü, adil ve barışçıl bir yönetim anlayışından geçmektedir.

Kayyum atama kararıyla, demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan seçme ve seçilme hakkına müdahale edilmiş, belediyelerin ‘seçilmiş bir belediye başkanı ve belediye meclisi tarafından yönetilmesi ilkesi,’ askıya alınmıştır.

Bu şekilde, Anayasanın 38. maddesiyle güvence altına alınan masumiyet karinesinden faydalanma hakkı da açıkça ihlal edilmektedir.

Demokrasinin ilk ve olmazsa olmaz şartı; seçmen iradesinin tanınmasıdır. Demokrasiyi korumak, seçmen iradesine saygı göstermek ve sahip çıkmak, demokratik bir düzende iktidarların temel görevidir. Bu çerçevede siyasi iktidar kayyum atamalarından vazgeçmeli, seçilmiş Hakkâri Belediye başkanını görevine iade etmeli, sandıktan çıkan halk iradesine saygı göstermelidir.

Demokrasi herkes için var olmalı. Demokrasiyi sadece kendileri için istemek ve başkaları için savunmamak; çifte standart bir yaklaşımdır ve bu, hiçbir şekilde kabul edilemez.

Kayyum hukuksuzluğuna karşı, demokratik bir geleceği hep birlikte inşa etmeliyiz!

Birleşerek büyüyeceğiz; çoğalarak, hedeflediğimiz demokratik Türkiye idealine ulaşacağız. Varmak istediğimiz o güzel yarınlara ise bayram havasında hep birlikte kavuşacağız.

O güzel günler, çok uzakta değil yakındadır…