Bugun...



Datça'da 1 Mayıs 2022 Kutlaması Yapıldı

KESK'in 1 Mayıs etkinliğinin Muğla merkezde gerçekleştirileceğine dair kararı karşısında Datça'daki sendika temsilcileri, dernekler, platformlar ve siyasal partilerin Datça ilçe örgütleri 1 Mayıs kutlamasının Datça'da da yapılması konusunda ısrarcı oldular ve sonunda il örgütlerini ve genel merkezlerini ikna ettiler.

facebook-paylas
Tarih: 02-05-2022 02:26

Datça'da 1 Mayıs 2022 Kutlaması Yapıldı

MEHMET ERDAL / DATÇA

Muğla'da, Muğla merkezin yanı sıra Datça'da da 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi. KESK'in 1 Mayıs etkinliğinin Muğla merkezde gerçekleştirileceğine dair kararı karşısında Datça'daki sendika temsilcileri, dernekler, platformlar ve siyasal partilerin Datça ilçe örgütleri 1 Mayıs kutlamasının Datça'da da yapılması konusunda ısrarcı oldular ve sonunda il örgütlerini ve genel merkezlerini ikna ettiler.

     Datça'da gelenekselleşen 1 Mayıs etkinliği bu yıl saat 12.30'da KESK'lilerin Datça Belediyesi önünde toplanıp Datça Demokrasi Evine doğru yürümesiyle başladı. Datça Demokrasi Evinde bir araya gelen sendikalar, dernekler, platformlar ve siyasal partiler saat 13.00 itibarıyla Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler.

     Sendikalar önde, siyasal partiler en arkada olacak şekilde belirlenen yürüyüş kortejinde yer alan oluşumların sıralandırması ise önceden, alfabetik sıraya göre belirlenmişti.

Datça tarihinin gördüğü en kitlesel 1 Mayıs yürüyüş ve mitinginde her sendika, dernek, platform ve partinin kendi pankart ve flamaları ile katıldığı yürüyüş sırasında büyük ölçüde ortak sloganların atıldığı görüldü. Renkli görüntülere tanık olunan yürüyüş sırasında yüzler gülüyordu.

Saat 14.00 gibi Cumhuriyet Meydanına girilirken katılımcı örgütler tek tek anons edildi ve diğer katılımcılar tarafından alkışlandı.

TÜM BEL-SEN Datça Temsilcisi İlke Cura'nın okuduğu ortak metinde özet olarak şunlar dile getirildi:

     “...Bugün 1 Mayıs, mücadelenin ateşiyle, coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor!

     Öncelikle 45. Yılında 77 1 Mayıs’ında kaybettiğimiz arkadaşlarımız olmak üzere bu onurlu mücadelede yaşamını kaybetmiş tüm arkadaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla anıyorum.

     Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi derken ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor.

     Bu düzen toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumuyor, aksine tehdit ediyor...

     Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla, salgınla mücadele ederken AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patrona ve ayrıcalıklı zümreye aktarıyor.

     Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasiye, adalete ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.

     Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor. 

     Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür...

     20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz.

     Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var...

   Kolektif emeğimizle yarattığımız değerlerin türlü yollarla, işsizlik, kıdem tazminatı, varlık adı altında kurulan fonlarla, özelleştirmelerle emperyalistlere, sermayedarlara peşkeş çekilmesini reddediyoruz. Planlı, kalkınmacı, üretime dayalı, kamucu bir ekonomi politikasını savunuyoruz.

Kaynakların sermayeye, savaşa, silahlanmaya aktarılmasını reddediyoruz, herkes için eşit, ulaşılabilir, parasız, kamusal hizmet sağlanması için kullanılmasını istiyoruz...

     “Paran kadar eğitim/sağlık” anlayışını, çocuklarımızın gerici vakıf, dernek ve cemaatlere mecbur bırakılmasını, buralarda her tür istismara açık hale getirilmesini reddediyoruz; eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal hizmetlerin nitelikli, bilimsel, parasız olmasını savunuyoruz.

     KHK’lerle iş güvencemizin fiilen ortadan kaldırılmasını, sivil ölülere çevrilmeyi, reddediyoruz; KHK’lerin iptal edilmesini, hukuksuzca işinden edilenlerin işe iadesini, emeğin haklarını yok eden, tek adam rejiminin taşlarını döşeyen KHK’lerin iptal edilmesini istiyoruz.

     Yıllarca çalıştıktan sonra emeklilikte sefalete itilmeyi, zorunlu bireysel emeklilik sistemi ile kamusal emeklilik hakkımızın elimizden alınmasını, yasalarla emeklilikte yaşa takılmayı reddediyoruz; emeklilikte de insanca yaşanabilir bir ücret talep ediyoruz...

     Doğanın, yaşam alanlarımızın, emeğin, bir avuç sermaye tarafından fütursuzca sömürülüp, yaşamın yok edildiği,  bugün, Kapitalizmin doğayı, doğal varlıkları ve yaşamı metalaştırarak sömürmesine, yaşam alanlarını yok etmesine karşı, doğanın, insanın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam haklarını savunuyoruz.

     Bugün, iklim krizini derinleştiren bu sömürü düzenine karşı dünyanın dört bir yanında harekete geçen gençlerin, yoksulların, emekçi halkın sesine ses katma günü.

     Bugün; doğayı, insanlığı, yaşamı ve geleceği işgaliyle yok eden her türlü zorbalığa, zalimliğe karşı direnerek, doğayı ve yaşamı yeniden kazanma günü.

     Bir çocuğun canın erik çektiği güzelliklerde..

     Bir kiraz ağacının doğal süslerinde..

     Bir türküyü aynı anda söyleme isteklerinde…

     Eşit, özgür Laik ve Demokratik bir Ülke istiyoruz.

     Gezi direnişinin yargılanmak istendiği, hukuksuzca kararlarla yaşamların ve direnişin dört duvar arasına hapsedilmeye çalışıldığı ve Gezi direnişinin üzerinden neredeyse 10 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen siyasi iktidarın direnişi hala hedef gösterdiği günleri yaşıyoruz. Gezi kararı, yeni bir OHAL altında ülkenin kaderine el koyma girişiminin bir parçasıdır. #Başaramayacaklar

Mücella Yapıcı’nın şu sözlerini bu kararı verenlere hatırlatmak isteriz.  “Son sözüm olduğunu düşünmüyorum, Toplum yararına mesleğimi onurla yürüttüm. Bugüne kadar tek bir çocuğuma haram lokma yedirmedim. Hırsızlık, yolsuzluk, uğursuzluk yapmadım. Yaşamımdan onur duydum, aynı onuru sizin de duymanızı umuyorum.”  Bizler onurlu bir gelecek mücadelesi verenler olarak bu arkadaşlarımızın yanında, gezinin savunmasında olduk, olmaya devam edeceğiz...

     YAŞASIN 1 MAYIS

     Yaşasın işçinin, emekçinin bayramı.

     Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışması!”

TÜM BEL-SEN temsilcisi İlke Cura'nın konuşmasından sonra Ezginin Günlüğü kurucularından Emin İgüs ve yerel müzisyenler, sırasıyla kısa birer konser verdiler.

Yürüyüş sırasında "GEÇİNEMİYORUZ" mitingi kadar, meydanda ise bir tık daha kitlesel olan 1 Mayıs etkinliği çekilen kitlesel halaydan sonra saat 15.36 gibi sona erdi.




Bu haber 1821 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI