Bugun...



Datçalılar, Hükümete, “Yete Gari, Geçinemiyoruz!” dedi

Datçalılar, “YETE GARİ PLATFORMU” tarafından birkaç haftadır duyurusu yapılan “GEÇİNEMİYORUZ” yürüyüş ve mitinginde buluştular; hükümete “YETE GARİ, GEÇİNEMİYORUZ” diye seslendiler. Yete Gari Platformu bileşenlerinin Datça Yarımadasını boydan boya, adım adım dolaşarak duyurusunu yaptığı yürüyüş, bugün, saat 12.30'da Şenkaya Kavşağı'ndan başladı.

facebook-paylas
Güncelleme: 10-04-2022 05:46:09 Tarih: 10-04-2022 00:53

Datçalılar, Hükümete, “Yete Gari, Geçinemiyoruz!” dedi

MEHMET ERDAL / DATÇA

     Datçalılar, “YETE GARİ PLATFORMU” tarafından birkaç haftadır duyurusu yapılan “GEÇİNEMİYORUZ” yürüyüş ve mitinginde buluştular; hükümete “YETE GARİ, GEÇİNEMİYORUZ” diye seslendiler.

     Yete Gari Platformu bileşenlerinin Datça Yarımadasını boydan boya, adım adım dolaşarak duyurusunu yaptığı yürüyüş, bugün, saat 12.30'da Şenkaya Kavşağı'ndan başladı.

Geçinemiyoruz

     Emekli bir gazetecinin deyişiyle Datça'nın bugüne kadar gördüğü en kitlesel ve en coşkulu yürüyüş sırasında, yürüyüşçüler zamları protesto eden, hükümeti istifaya davet eden sloganlar attılar ve dövizler taşıdılar.

     “GEÇİNEMİYORUZ” pankartı arkasında toplanan Datçalıların Şenkaya Kavşağı'ndan yürümesiyle başlayan ve Atatürk Caddesi boyunca devam eden yürüyüş sonrası varılan Cumhuriyet Meydanı'nda, Platformun ortak metni okundu. Farklı meslek gruplarından ve toplumsal kesimlerden Datçalılar sorunlarını ve taleplerini dile getirdiler; mitingin son kısmında katılımcılar Ömer Tekdağ, Grup Datça ve Fuat Saka'nın söylediği şarkılar ve türküler eşliğinde halaylar çektiler.

Ben de geçinemiyorum

    “Ben de geçinemiyorum” diyen Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, yürüyüşçülerin arasındaydı. 

     Güneşli bir havada gerçekleşen ve Hülya Oğuz'un sunuculuğunu yaptığı etkinlikte, Muazzez Dalaslan'ın okuduğu platform metninde, özetle şunlar dile getirildi:

     “Geçinemiyoruz, Yete Gari diyen Datçalılar hoş geldiniz.

     Elektriğe zam, kiraya zam, akaryakıta zam, tüpe zam, toplu taşımaya zam. Meyveye, sebzeye, ete, temel ihtiyaç malzemelerine, tekel ürünlerine, mazota, gübreye zam üstüne zam. Markete, pazara gitmekten korkar hale geldik. Alışveriş yaparken temel ihtiyaçlarımızdan dahi kısıtlıyoruz. Sinemaya, tiyatroya gitmek, kitap almak, hatta ısınmak bile lüks sayılıyor artık.

Gerçek enflasyon çok yüksek

     TÜİK tarafından tüketici enflasyonu yıllık bazda yüzde 61,14 olarak açıklanmış olsa da gerçek enflasyonun bunun çok üstünde olduğunu faturalarımızdan, dolmayan alışveriş poşetlerimizden, kredi kartı ekstrelerimizden elimize geçer geçmez tükenen maaşlarımızdan biliyoruz. Enflasyon Araştırma Grubu’nun gerçek enflasyonun yüzde 142'nin üzerinde olduğu açıklaması da malum olanı doğruluyor.

     Gözlerindeki ışıltıya bakmamızı isteyen Maliye Bakanı Nureddin Nebati, faiz durduruldu, enflasyon ise yılsonunda kontrol altına alınacak diyor. Gözlerimizin içine baka baka diyor. Bunu derken geçiş garantili köprüler yollar açılıyor, adını anmanın yasaklandığı çetelerin milyonlarca liralık vergi borçları silinip ülkenin doğal kaynakları bu grupların emrine peşkeş çekiliyor. Devletin birçok kademesinde yandaş partizanlar üç, beş ayrı yerden işe gitmeden maaşlarını alıyor. Altın varaklı saraylarda süren şaşalı hayatlar bu krizden etkilenmezken emeğiyle yaşamaya çalışan bizler market raflarına bakmaya korkuyoruz.

Bizimle dalga geçiyorlar

     İnsanlara doğal gaz müjdesi verip, bir daha doğal gaz faturası ödemeyeceğimizi ilan edenlerin gözüne ısınmak için ödediğimiz faturaları sokmak gerekiyor. Göz göre göre bizimle dalga geçiyorlar. İnsanlara manda yoğurtlu, Medine hurmalı, kestane ballı tarif verenler bunun hangi maaşla hazırlanacağını hiç söylemiyorlar. Çiftçiye sürün toprağınızı, ekin tarlanızı diyenler o mazotun, gübrenin hangi parayla alınacağından hiç bahsetmiyorlar.

     Her şeyin fiyatı artıyor. Artmayan tek şey ise gelirimiz. Sene başında asgari ücrete, memur maaşlarına ve emekli aylıklarına yapılan zamlar enflasyon karşısında çoktan eridi. Belki kimimiz çoktan işinden gelirinden oldu ama hepimiz yarın işsiz kalır mıyız diye korkuyoruz. İnsanlar geçinemediği için yaşamına son veriyor. Öğrenciler barınamadıkları için parklarda yatıyor. Müzik emekçileri enstrümanlarını satıyor. Bir avuç zengin lüks içindeyken, milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor.

     Lafı fazla uzatmaya gerek yok; Geçinemiyoruz!

Sermaye yanlısı bir iktidar

     Başka konularda değişse de, iktidara geldiği günden bu yana istikrarlı biçimde sermaye yanlısı politikalar izleyen ve iktidarını bu şekilde devam ettiren AKP bugün yaşadığımız ağır ekonomik çöküşün gerçek sorumlusudur. Ancak bu sorumluluk kimi siyasetçilerin beceriksizlikleri ile açıklanabilecek basitlikte de değildir. Onlarca yıldır sürdürülen sermaye yanlısı politikalarla bugün yaşadığımız krizin tohumları ekilmiştir. Ve biliyoruz ki bu düzenin krizlerinin yükü her zaman yoksulların, emekçilerin sırtına yüklenmiştir.

     Bu düzen var olduğu günden beri emek gücünü satarak yaşamını sürdürmek zorunda olan milyonlar için her zaman yoksulluk, ucu ucuna yaşamak, işsiz ve aç kalma korkusu anlamına geldi. Bu düzen dün de bize bundan fazlasını vadetmedi, bugün de vadetmiyor. Ama bu böyle gitmez. Bu gidişe son vermek zorundayız. Bu soygun düzenine mahkum değiliz. Bu krizi biz yaratmadık ve faturasını da biz ödemeyeceğiz. Bize aynı gemideyiz diyenler, lüks içinde yaşamaya devam ederken, bizim payımıza her gün daha fazla açlık, daha fazla yoksulluk düşmesine razı değiliz.

Artık yete gari!

     Zeytinlikleri, tarım arazilerini, dereleri yok ederek çiftçiyi üretimden uzaklaştıran iktidar vatandaşı temel gıdaları alamaz hale getirerek ülkeyi yokluk ve sefalet ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu duruma karşı çıkanlar bu karanlık günlere son verecek olanlardır.

     Artık yete gari!

     Biz geceleri aç yatmadığımız, yarın çocuğumuza ne yedireceğiz, nasıl geçineceğiz, nasıl barınacağız, nasıl ısınacağız diye düşünmediğimiz insanca bir yaşam istiyoruz. Bu devran elbet dönecek...

     İktidarın politikaları bugüne kadar milyonların derdine çare olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını biliyoruz. Bu günleri sonlandırmak hepimizin ellerindedir.

     Bu ülkenin maaşları her gün eriyen, gelirleri azalan milyonlarca geçinemeyeni olarak temel ürünlere yapılan zamların geri alınmasını, herkese zorlanmadan yaşayabileceği kadar gelir güvencesi sağlanmasını, kamu hizmetlerinin ve zorunlu ihtiyaçların ücretsiz karşılanmasını istiyoruz.

İnsanca yaşamak istiyoruz!

     Israrla “Artık yete gari!” diyoruz!  İnsanca yaşamak istiyoruz ve bu konuda ısrarcıyız. Patronlardan yana değil halktan, emekçilerden yana bir düzen istiyoruz!  Bu düzeni mücadele ederek kuracağız. Birleşe birleşe kazanacağız...”

     Datça'ya gezmeğe gelmiş izleyici bazı yurttaşların söylemiyle, insanların sokağa çıkmaya korktukları bir zamanda yapılan ve Datça'da yaşayan kadınların çok aktif rol aldığı bu kitlesel ve coşkulu etkinlik, müzik dinletilerinden sonra saat 15.30 civarında sona erdi.

 




Bu haber 914 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI