Uzman, vakfın kuruluş amacını şöyle açıkladı: “Eğitim, Geriatri, Ekolojik Tarım, Turizm (EGET) Vakfı’nın en önemli amacı, eğitim görmekteyken maddi zorluklar yaşayan öğrencilere burs sağlamak, böylece toplumun kültürel ve bilimsel gelişimine hizmet etmektir. Vakfımız, 25-Temmuz-2015 tarihinde, Safai Özer ve Özlem Uzman tarafından Muğla’da kurulmuştur.”

Vakıf Kurucularından Özlem Uzman, kahvaltılı basın toplantısında şunlarıı söyledi:              

Değerli basın mensupları, Aramızda olduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum.

Bugün burada, EGET Vakfı’nın eğitime ve doğaya adanmış 10 yıllık yolculuğunu, bu süre boyunca attığımız adımları ve hayata geçirdiğimiz yenilikçi girişimleri sizlerle paylaşmak için bir aradayız.

Birazdan anlatacağım tüm faaliyetlerimizin odağı eğitimden kopma riski bulunan öğrencilere daha fazla burs verebilmek içindir.

İlkelerine sonuna kadar bağlı olduğumuz Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder” sözünde ifade ettiği üzere, eğitimsizliğin bir ülkenin gelişiminin önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle, maddi imkânsızlıklar yüzünden eğitimine devam edemeyen gençlere destek olmak amacıyla Safai Özer ile birlikte 25-Temmuz-2015 tarihinde EGET Vakfı’nı Muğla’da kurduk.

Ancak, dilerseniz ayrıntılara geçmeden önce “Neden bir Vakıf kurduk” sorusunun en berrak ve içten yanıtını, yakın zamanda kaybettiğimiz Vakıfımızın kurucularından ve Mütevelli Heyet başkanımız mimar, ressam, yazar, ozan ve düşünür Safai’nin dizeleriyle, onun sesinden dinleyelim. 9 Mart 2022 tarihinde ani gelişen bir hastalığa bağlı olarak aramızdan ayrılan Safai, 2013 yılından bu yana kendini, hayalini kurduğumuz örnek sivil toplum kuruluşunu ete kemiğe büründürmeye adadı. Vasiyetinde tüm mal varlığını EGET Vakfı’na bağışlayarak, eğitime ve doğaya adanmış bir yaşamı taçlandırdı.

Safai Özer’in On Birin Ona Borcu Var şiiri

Safai’nin bu dizelerinin üzerine ne söylesem eksik kalacak. O gün koyduğumuz hedefler doğrultusunda, onun vizyonuyla ve ilkelerimizden ödün vermeksizin 10 yıldır, ilk günkü heyecanımızla yolumuza devam ediyoruz.

EGET Vakfı’nın vakıf senedinde ‘değiştirilemez madde’ olarak yer alan en önemli amacı; eğitim görmekteyken maddi zorluk yaşayan öğrencilere burs vermek ve böylece toplumun kültürel ve bilimsel gelişimine katkıda bulunmaktır.

Bununla birlikte, biz çalışma alanlarımızı yalnızca burslarla sınırlamadık çünkü ülkemizin önemsediğimiz başka sorunlarına da çözümler bulmak istiyorduk.

Bugün toprağın kimyasallarla kirlenmeye devam ettiği, soframıza gelen gıdanın güvenilirliği konusunda kaygıların arttığı bir dönemdeyiz.

İnsan ömrü uzasa da sağlıklı yaş almak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Kıyılarımızda geleneksel turizm artık tıkanma noktasına gelmiş durumda ve yeni bir nefese ihtiyaç var - ekoturizm, agroturizm gibi.

EGET’in Yolculuğunun Merkezinde: Gençler ve Doğa

İşte bu yüzden amacımız, yalnızca burs veren bir sivil toplum kuruluşu olmak yerine; insanı odağına alan, doğayı önemseyen, sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket eden, kökleri sağlam bir yapı kurmaktı. Bu nedenle, yalnızca söylemlerimizle değil, fiiliyata geçirdiğimiz uygulamalarımızla da iyi örnekler oluşturmayı hedefliyoruz.

Çünkü maddi yetersizliğin üniversite eğitimine engel olmadığı; doğanın sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla korunduğu; orta yaş ve üstü insanlar için çağcıl turizm örneklerinin yaşama geçirildiği bir Türkiye düşlüyoruz.

Bu hayali gerçeğe dönüştürebilmek için ise güçlü bir kurumsal yapı oluşturduk.

 Her Öğrenciye Eşit Şans: BUSED ile Adil Burs Sistemi

Vakfımız ilk burslarını vermeye başladığı 2016 yılında itibaren kendimizin geliştirdiği tarafsız ve dijital bir sistem ile burs vereceği öğrencileri belirlemekte BUSED – Bursiyer Seçme ve Değerlendirme Sistemi.

BUSED ile Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet üniversitelerinde okuyan gençlerden gelen başvuruları çevrimiçi alıyor; şeffaf, ölçülebilir ve adil kriterlerle değerlendiriyoruz.

BUSED’in dijital ve tarafsız değerlendirme gücü sayesinde burslarımıza başvuran öğrencilere eşit fırsatlar sunuyor; hem ekonomik zorluklarla karşılaşan hem de başarısı, azmi ve yeteneğiyle öne çıkan öğrencileri sistemli ve adil bir şekilde değerlendirebiliyoruz.

Bugüne kadar 39.960 öğrencinin başvurduğu sistemimizde, ilk aşamada dijital veriler üzerinden bir değerlendirme sağlanıyor. Belirli bir puanın üzerinde yer alan adaylardan belgelerini yüklemeleri isteniyor.  Belgelerin doğrulanmasının ardından son aşamaya kalan öğrencilerle çevrimiçi görüşmeler yapılıyor ve bursiyerlerimiz bu çok aşamalı sürecin sonunda belirleniyor.

Bugüne kadar burs desteğimizden yararlanan öğrenci sayısı 245’e ulaştı.

EGET Vakfı, diğer köklü eğitim vakıflarına kıyasla henüz genç sayılır. Buna karşın kısa sürede pek çok ilki gerçekleştirerek mobil uygulaması ile burs başvurusu kabul eden, Türkiye’nin ilk Vakfı olduk.

Öğrencilerimize yalnızca burs vermedik; sosyal sorumluluk duygularını geliştirmek amacıyla, gönüllü çalışma ve aldıkları bursu mezun olduktan sonra geri ödeme koşullarını içeren bir sistem de kurduk.  Böylece hem onlarda bir aidiyet duygusu yarattık hem de bursların sürdürülebilirliğini sağlamak adına adımlar atmış olduk.

Bugün üç farklı burs programımız var: EGET Vakfı Lisans Bursları, EGET Vakfı Lise Bursları ve kurucularımızdan Safaî Özer anısına başlattığımız “Yaşayan Safaî Lisans Bursları..

Lavanta Tarlasından Dünyaya İlham Veren Sosyal Girişim

EGET’i diğer sivil toplum kuruluşlarından ayıran en önemli özelliklerden biri bağışlara dayalı bir yapı yerine, geliştirdiği projeler ve yaptığı yatırımlarla kendi döner sermayesini oluşturan bir sistem kurması; güncel adıyla, bir sosyal girişim modeli oluşturmasıdır.

 EGET Vakfı’nın isminde yer alan Geriatri, Ekolojik Tarım ve Turizm alanlarında yatırım yaparak vakfa sürekli gelir sağlayacak sürdürülebilir bir yapı oluşturduk. Bu amaçla, Resmî Gazete’de yayımlanarak vakıf statüsü kazanmamızın hemen ardından, EGET Vakfı İktisadi İşletmesi’ni kurduk.

2015 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana yalnızca bursiyer sayımızı artırmakla kalmadık; İktisadi İşletmemiz aracılığıyla Muğla’da ve Türkiye genelinde birçok öncü projeyi hayata geçirdik. Bugün, onlarca örnek başarıya imza atmış güçlü ve ilham verici bir yapıyız.

İktisadi İşletmemizin ilk adımı, EGET Armutçuk Organik Tarım İşletmesi ile atıldı

 24 Mayıs 2015’te, trüf sporlarıyla aşılanmış 415 meşe fidanını toprakla buluşturduk. Bu sayede 22.000 m²’lik alan üzerinde Türkiye’nin en geniş özel trüf plantasyonunu kurmayı başardık. 8 Mayıs 2016’da ise aynı araziye trüfü beslediği bilinen iki farklı tür lavanta fidesi diktik. Böylece sahil kentlerindeki ilk lavanta tarlasını da oluşturmuş olduk. Bizden sonra Muğla ve çevresinde birçok lavanta tarlası kuruldu. Çiftçilere, kooperatiflere ve yerel yönetimlere ilham vermiş olmaktan gurur duyuyoruz.

Katma Değerli Üretimle Burslara Destek

Armutçuk’taki organik tarım işletmemizde yetiştirdiğimiz lavantaları farklı şekillerde değerlendiriyoruz. Seralarımızda tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriyor, bu bitkilerden katma değeri yüksek ürünler geliştirmek için çalışıyoruz.

Bu çalışmaların merkezine lavantayı koyduk. Kendi lavanta yağımızı katma değerli ürünlere dönüştürmek amacıyla saf lavanta yağı içeren kozmetik ürünler üretme fikrini geliştirdik. EGET TEN markamız böyle hayat buldu.

Ürünlerimizi T.C. Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi’ne kaydettirdik ve onaylı kozmetik ürünler olarak pazara sunduk. Böylece Muğla’nın yalnızca bir tarım ya da turizm kenti olmadığını; aynı zamanda güvenle tercih edilebilecek bir kozmetik markasına da ev sahipliği yaptığını gösterdik.

22.000 m²’lik lavanta tarlamız, 2022 yılında organik tarım sertifikası almaya hak kazandı. Bu lavantalardan yüksek kaliteli yağ elde edebilmek için Muğla’nın ilk organik sertifikalı lavanta damıtım ünitesini kurduk.

Altın Madalyalı Zeytinyağı, Burslara Dönüşüyor

Bugün, EGET Vakfı İktisadi İşletmesi ürünlerinin kalitesi yalnızca yerelde değil, uluslararası alanda da takdir görüyor. EGET markalı zeytinyağlarımız, dünyanın en prestijli yarışmalarında kazandığı ödüllerle bu kaliteyi tescilledi. 2020’de EGET Kuzluk markamızla ürettiğimiz erken hasat, filtresiz sızma zeytinyağımız, Tokyo Olive Japan yarışmasında gümüş madalya kazandı. 2023’te ise EGET Memecik zeytinyağımız hem Olive Japan hem de Londra Uluslararası Zeytinyağı Yarışması’nda(IOOC) gümüş madalyayla ödüllendirildi.

2025 yılında bu başarı yeni bir zirveye ulaştı

EGET Memecik, Londra’da altın madalya kazandı. Aynı yıl Tokyo’dan gelen bir diğer gümüş madalya ile toplamda beş uluslararası kalite ödülüne ulaştık. Bu ödüller, yalnızca ürün kalitemizi değil; doğayla uyumlu üretim modelimiz ve burs fonuna dönüşen sosyal girişim yaklaşımımızla dünyaya örnek olma çabamızı da görünür kıldı.

Vakfımızın ticari kuruluşu EGET Vakfı İktisadi İşletmesi, EGET Bitki, EGET Gıda, EGET Elişleri ve EGET Atölye kategorilerindeki yüzlerce ürünü hem kendi e-ticaret platformu eget.com.tr üzerinden satmakta hem de bilinen tüm dijital pazaryerlerindeki mağazalarıyla doğal ürün arayışındaki müşterilere ulaşmakta.

Doğadan Size; Sizden Eğitime sloganını kullanan İktisadi işlememiz, her girişiminde doğaya ve çevreye saygılı olmayı; ürettiği ya da ürettirdiği her üründe doğal olanı ön planda tutmayı ilke edinmiştir.  Laboratuvar analizi olmayan hiçbir ürünü pazara sunmamaktayız. Kendi tarım işletmemizde kimyasal gübre ya da olası zararlılarla karşı herhangi bir kimyasal mücadele yöntemi kullanmadığımız gibi, ürün elde ettiğimiz toprağın da özenle korunması gerektiğine inanmaktayız. Gereksinim duyageldiğimiz gübre seçiminde bile, topraklarımızda, doğanın bir mucizesi sayılan solucan gübresinin organik sertifikalı olanını kullanmaktayız.

İktisadi İşletmemiz, sürdürülebilir tarım ve doğaya saygılı üretim ilkeleriyle hareket etmesinden ötürü, Temmuz 2024 itibarıyla dünya çapında yalnızca insan ve gezegen için iyi olan ürün ve hizmetleri destekleyen Good Market topluluğuna kabul edilmiştir. Good Market, farklı ülkelerden sürdürülebilirlik odaklı üreticileri bir araya getirerek, küresel ölçekte pozitif bir değişim yaratmayı amaçlayan uluslararası bir platformdur.

EGET’in Muğla’ya Renk Katan Lavanta Festivali

2017 yılından bu yana, Muğla’da ilk kez İktisadi İşletmemiz tarafından lavanta hasat dönemiyle birlikte düzenlenen lavanta şenliğimiz, yıllar içinde gelenekselleşerek bir festivale dönüştü. Doğayla iç içe geçen bu buluşmalar her yıl daha fazla katılımcının ilgisini çekiyor. 2025 yılında dokuzuncusunu gerçekleştirdiğimiz Lavanta Hasat Festivali’nde de olduğu gibi, ziyaretçiler yalnızca organik lavanta tarlamızın güzelliğini deneyimlemekle kalmıyor; aynı zamanda ekoloji temalı atölyelere katılarak hem teorik hem de pratik bilgiler ediniyorlar. Böylece festivalimiz, doğayla vakit geçirmenin yanı sıra, öğrenme ve paylaşma fırsatları da sunuyor.

EGET’in Ekoloji Eğitimleri Geleceğe Umut Aşılıyor

 Ekolojik farkındalığı yalnızca tarlada ya da festival alanlarında değil, çocuklarla buluştuğumuz her ortamda yeşertmeye çalışıyoruz. Muğla’daki çeşitli özel okullarda verdiğimiz ekoloji eğitimlerinde çocuklarla birlikte tohum topları yapıyor, kompost hazırlıyor, çocuklara sağlıklı ve doğal solucan gübresini tanıtıyoruz. Bu doğrultudaki birçok etkinliğimizden biri de geçtiğimiz aylarda Menteşe Belediyesi iş birliğiyle düzenlediğimiz “Bir Avuç Toprak, Bir Dünya Umut” etkinliğiydi. Çocuklarla hem teorik hem pratik bilgiler paylaştığımız, çocukların toprağa dokunmalarını sağladığımız bu tür etkinliklerle, doğayla bağ kuran, düşünen ve üreten bireylerin çoğalmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz.

EGET Vakfı, TED Üniversitesi ve TOVAK Vakfı iş birliğiyle düzenlediğimiz Doğayla Yaşam Akademisi ise ekolojiye hem beşerî ve sosyal bilimler hem de uygulamalı alanlar üzerinden çok disiplinli bir bakış sunmayı hedefliyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz ikinci buluşmamızda “Kadın ve Ekoloji” temasıyla, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla kadınlara özel bir programı hayata geçirdik.

Kurumsal gelişimimize yönelik adımlarımızdan biri de, Sivil Düşün desteğiyle 19-20 Nisan 2025 tarihlerinde Akyaka’da düzenlediğimiz Strateji Geliştirme Çalıştayı oldu. Farklı disiplinlerden konusunda uzmanların ve Danışma Kurulu üyelerimizin katıldığı bu toplantıda, önceliklerimizi yeniden değerlendirdik, hedeflerimizi gözden geçirdik. Eğitimden, ekolojik tarıma, sağlıklı yaşam turizminden gerontolojiye uzanan etki alanlarımızı tartıştık; EGET’in mevcut faaliyetlerini yeniden değerlendirerek etkiyi büyütecek ve çalışmaları ölçeklendirecek sürdürülebilir bir yol haritası oluşturduk.

631 Başvuru Arasından Seçildi: Avrupa, EGET’in HEEFTA Projesine Destek Veriyor

EGET Vakfı’nın Doğayla Yaşam Akademisi’nden yola çıkarak geliştirdiği çevresel eğitim projesi HEEFTA (Holistic Environmental Education From Training To Action (Eğitimden Eyleme Bütüncül Çevre Eğitimi), Avrupa Birliği destekli Interreg NEXT Akdeniz Havzası Programı kapsamında uluslararası düzeyde destek almaya hak kazandı.

15 ülkeden gelen 631 başvuru arasından seçilen 60 projeden biri olarak öne çıkan HEEFTA, Türkiye’den destek alan yalnızca üç gençlik girişimi arasında yer aldı. Bununla birlikte, program kapsamında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile birlikte desteklenen Muğla’daki iki kurumdan biri olmamız da bizler için ayrı bir gurur kaynağı.

İtalya, İspanya, Yunanistan, Tunus ve Mısır’dan paydaşlarımızla birlikte yürüteceğimiz bu projede, gençlerin çevresel farkındalıklarını artırmayı ve bilgiyi eyleme dönüştürebilecek beceriler kazanmalarını hedefliyoruz.

Öte yandan, doğayla uyumlu üretim anlayışımız doğrultusunda vakıf hayalimizin ilk tohumlarını attığımız Muğla’nın Elkin bölgesindeki 156.000 metrekarelik organik sertifikalı tarlamızda ata tohumlarından organik sarı buğday, kara kılçık ve nohut yetiştirdik. Bu ürünlerle yerel ve sağlıklı gıda üretim yelpazemizi genişletmenin ve bir adım daha atmış olmanın sevincini yaşıyoruz.

Topluma İlham Veren EGET Projeleri

Gerçekleştirdiğimiz projeler yukarıda saydıklarımla sınırlı değil elbette. Kitaba erişimi olmayan çocuklara kitap ulaştırmak için yıllardır ‘Kapısız Kitaplıklar, Kitaplar Caddelerde’ projesini sürdürüyoruz. Bu projemiz sayesinde yalnızca mahallemizde 5.000’den fazla kitap okundu. Safaî’nin yazıp resimlediği ‘Ben Solucan Ayşen’, çocuklara doğayı tanıtmak ve sevdirmek için hazırlanmış özel bir yayınımız. Aynı zamanda restoratör mimar olan Safai’nin onardığı ve şu anda Vakıf merkezi olarak kullandığımız Hacı Latifler Evi ise, yalnızca eski bir yapı değil; geçmişle bugünü buluşturan, soluk alan ve adeta onu yaşattığımız için bize teşekkür eden bir yaşam alanı artık. Bununla birlikte EGET Vakfı Genel Merkezi bahçesinde oluşturduğumuz permakültür alanı, doğayla uyumlu üretim ve sürdürülebilir yaşamın somut bir örneği olarak tasarlandı

Bu yıl EGET Vakfı’nın ‘Eğitime ve Doğaya Adanmış Bir Yolculuk’ temasıyla 10. yılını kutluyoruz. 10. Yıl Etkinlikleri kapsamında yıl boyunca pek çok özel çalışma gerçekleştirdik. Bunlardan biri de, 9. Geleneksel Lavanta Hasat Festivalimiz sırasında düzenlediğimiz ‘Çocuk Gözüyle Doğa’ Fotoğraf Yarışması oldu.

Uzun süredir çocuklara ve gençlere doğayla uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu anlatmaya çalıştık; bu kez de biz onların gözünden doğayı görmeyi seçtik. Yarışmamıza gelen her kare, çocukların doğayı ne kadar sevgiyle ve dikkatle gözlemlediklerini gösterdi bize. Tüm çocuklarımızın doğayla kurduğu bu güzel bağı görmek bizi son derece heyecanlandırdı ve umutlandırdı.

Onuncu yaşımızı kutladığımız 2025 yılını önemli bir dönüm noktası olarak görüyoruz.

25 Temmuz’da Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlediğimiz programda, bu on yılın hikâyesini ve geleceğe dair vizyonumuzu paylaştık. Sunumun ardından düzenlenen kokteylde konuklarımızla bir araya gelerek yeni yaşımızı birlikte kutladık.

EGET, Muğla’yı İyilikte Zirveye Taşıdı: İlk Koşusunda 15 Öğrenciye Umut Oldu

Yeni bir gelişmeyi de aktarmak isterim: Bu yıl ilk kez Adım Adım Koşu Platformu’na kabul edildik.

‘Gençlere Umut, Doğaya Nefes’ adını verdiğimiz projemizin ilk koşusunu 2–3 Ağustos tarihlerinde Eskişehir’de yaptık. ETİ Lifalif 6. Uluslararası Eskişehir Yarı Maratonu ve Spor Festivali'ne katılan EGET ekibinden Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, Yönetim Kurulu Üyesi Naki Bulut ve Danışma Kurulu Üyesi Evrim Çağlayan EGET Vakfı adına 10 km koştular.

EGET Vakfı, Muğla’dan Eskişehir Yarı Maratonu’na katılan tek sivil toplum kuruluşu oldu ve ilk kez katıldığı koşuda en yüksek bağışı toplayan kurum unvanını kazandı. Üç koşucumuzun tamamı bireysel bağış sıralamasında ilk üçte yer alarak birçok sivil toplum kuruluşunu geride bıraktı.

Bu kampanya ile toplam 328.200 TL bağış topladık; bu tutar yaklaşık 15 öğrencinin bir yıllık bursuna denk geliyor. Bu başarıyla birlikte, Muğla’nın adı ‘İyilikte Zirvede’ olarak anıldı ve bu gururu tüm şehrimizle paylaştık.

Bu büyük başarı, destekçilerimizin katkılarıyla mümkün oldu. Gençler için, doğa için, gelecek için bağış yapan herkese teşekkür ediyoruz. Her katkı, bizi ‘Gençlere Umut, Doğaya Nefes’ olma hedefine bir adım daha yaklaştırıyor.

Konuşmamın sonuna yaklaştım ve şimdi hem vakfımız hem de Muğla için heyecan verici bir yeniliği duyurma zamanı…

EGET Vakfı İktisadi İşletmesi’nin Yeni Girişimi Efilyun, Lemongrass’lı Otel Serisiyle Kişisel Bakımda Fark Yaratacak

EGET Vakfı İktisadi İşletmesi’nin hayata geçirdiği Efilyun, adını “efil” (yumuşak esinti) ve “yun” (arınma) sözcüklerinden alıyor. Doğal ve bitkisel içeriklerle hazırlanan Efilyun, EGET Vakfı’nın doğaya duyarlı ve insana saygılı yaklaşımını kişisel bakım ürünlerine taşıyor. Efilyun’un ilk serisi, konuklarına ayrıcalıklı bir deneyim sunmak isteyen oteller ve özel tekne ile yatlar için tasarlandı.

Etiket tasarımları, vakfın kurucularından ressam ve ozan Safaî Özer’in sınırlı sayıda üretilmiş özgünbaskılarından esinlenerek hazırlandı ve markanın doğallığı görsel kimliğe taşındı. Şampuan, duş jeli ve saç kreminden oluşan seri, Türkiye’de ilk kez bu tür kozmetik ürünlerde limonotu (lemongrass) yağı kullanılmasıyla fark yaratıyor. Lemongrass, ferahlatıcı kokusu, ciltteki arındırıcı ve dengeleyici etkisi, saç derisini canlandıran ve yağ dengesini destekleyen özelliğiyle öne çıkıyor. Bu sayede Efilyun serisi, bakım rutinine tazeleyici bir enerji katıyor.

Tüm ürünler, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi’ne kayıtlıdır. Üretim süreci tamamlanmış olup, EGET Vakfı’nın titiz kalite anlayışıyla yürütülen analiz ve testler devam etmektedir.

EGET Vakfı İktisadi İşletmesi’nin diğer ürünlerinde olduğu gibi, Efilyun satışlarından elde edilecek gelir burs fonuna aktarılacak ve gençlerin eğitimine katkıya dönüşecek. Serinin lansmanı yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacak.

Bizim ülkemizde taş üstüne taş koymak diğerlerine kıyasla oldukça fazla inanç ve kararlılık gerektirir. Belki de bu nedenle o bir kadar değerlidir.

Ülkemizin içerisinde bulunduğu koşullar ne kadar zor olursa olsun, bizi ne kadar umutsuzluğa götürürse götürsün doğru bildiğimiz yolda, ilkelerimizden ödün vermeksizin, özveriyle, inançla Safaî’nin ektiği tohumları yeşertme kararlılığıyla çalışmaya devam edeceğimizi bugün burada özellikle vurgulamak isterim.

 Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da EGET Vakfı, hem ülkemizde hem de dünyada ilham veren iyi örnekler oluşturmaya kararlılıkla devam edecek. Bu inançla, EGET Vakfı’nın yalnızca kurucularıyla değil; destek verdiği öğrencilerle, ekolojik dengeye katkılarıyla, organik tarımdaki öncü uygulamalarıyla, gerontoloji alanında geliştirdiği projelerle ve sağlıklı yaşam turizmi ile çiftlik turizmi alanlarında ortaya koyduğu örneklerle anılmasını istiyoruz.

Bu vizyon doğrultusunda, vakfımızın iktisadi işletmesinin yanı sıra kurduğumuz EGET Tarım ve Turizm Ticaret Ltd. Şirketi ile daha büyük ve sürdürülebilir projeler geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yapının da doğayla uyumlu, yerel kalkınmayı destekleyen, eğitim ve ekoloji odaklı çalışmalarımıza katkı sunmasını amaçlıyoruz.

Tüm odağımız, yaptığımız her işte daha fazla öğrenciye burs verebilmek. Yürüttüğümüz her faaliyetin çıktısı, gençlerimizin eğitimden kopmaması için onlara destek olmayı amaçlıyor. Üstelik bunun sürdürülebilir olmasını da önemsiyoruz; ekonomik faaliyetlerimizin sebebi de tam olarak bu.

Çalışmalarımızın odağı insana yaraşır ve doğayla barışık bir yaşamın mümkün olduğunu göstermek. Tarımda bunun örneklerini veriyoruz, tarımsal ürünlerden sanayi ürünleri üretiyoruz.

Bütün bunların gerçekleştiği şehir Muğla’mız. Buradan ürettiğimiz değer, hem Muğla’da yaşayan hemşehrilerimize hem de tüm Türkiye’ye fayda sağlıyor.

EGET Vakfı’nın geliştirdiği başarılı sosyal girişim modeli sayesinde, artık Muğla bir kozmetik markasına, bir gurme zeytinyağı markasına daha sahip; uluslararası platformda söz sahibi bir şehir konumunda.

EGET Vakfı sayesinde, Muğla’dan tüm Türkiye’ye yayılan burs desteği, bugün ülkenin dört bir yanında öğrencilerin eğitimine devam etmesini sağlıyor.

Adımızı Yaşatmak İstemedik, İnsan Olmanın Gereğini Yaptık

EGET Vakfı olarak, çağın gereksinimi olan ekolojik tarımsal ürünler üretmek; yöredeki çiftçiler için örnek tarım işletmeleri oluşturmak ve elde edilen gelirle burs verdiğimiz öğrencilerin hayatına dokunmak çok güzel bir duygu.  SAFAİ ÖZER’in bir sözünden alıntı yapacak olursam “Adımızı yaşatmak istemedik, insan olmanın gereğini yaptık. Doğduğumuz, doyduğumuz, havasını soluduğumuz, eğitildiğimiz topraklara ve topluma olan borcumuzu ödüyoruz EGET VAKFI aracılığıyla.”

Değerli zamanınızı ayırarak bugün burada EGET Vakfı ile birlikte olduğunuz için teşekkür ediyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum.