Bugun...



İnatla, Israrla, Umutla Barış!

Datça Demokrasi Platformu'nun organize ettiği “Barış Haftası”, Cumhuriyet Meydanında saat 19.00'da gerçekleştirilen “Barış Buluşması” ile sona erdi.

facebook-paylas
Güncelleme: 02-09-2022 10:34:27 Tarih: 02-09-2022 10:13

İnatla, Israrla, Umutla Barış!

MEHMET ERDAL / DATÇA

     Datça Demokrasi Platformu'nun organize ettiği “Barış Haftası”, Cumhuriyet Meydanında saat 19.00'da gerçekleştirilen “Barış Buluşması” ile sona erdi.

     “Barış Haftası” etkinliklerinin 4. olan Barış buluşmasından önce Datça Yunusları saat 16.00'da Kumluk Plajındaki Orfoz Heykelinin oradan Fener'e doğru kulaç atmaya başladı. 30 kişiden oluşan Datça Yunusları, barışa atfen “Barışa kulaç” olarak adlandırılan bu yüzme sırasında, 45 dakikada Fener'e varıp geldiler.

     Sunuculuğunu Emrah Kırımsoy'un yaptığı buluşma, Datça Mor Pedal Grubu üyesi bisikletçilerin bisikletlerinin önündeki sepetlere, ön kısmına ya da göğüslerine iliştirdikleri “Barış” içerikli dövizler ile Cumhuriyet Meydanı ile Burgaz bölgesindeki Denizliler Sitesi arasında barışa pedal çevirmeleriyle başladı.

     Katılanların “Savaşa inat, yaşasın hayat”, “Saray savaş istiyor, halklar barış”, “Savaş hemen şimdi”... vb. sloganları sıkça attığı, savaş karşıtı ve barış yanlısı dövizler taşıdığı etkinlikte sunucu Emrah Kırımsoy, yer yer yaptığı kısa konuşmalarda barış hakkının bir insan hakkı olduğuna, savaşın değil barışın, ayrımcılığın değil eşitliğin, ırkçılığın değil kardeşliğin kazanacağına vurgu yaptı.

      Datça Mor Pedal Grubu üyelerinin Cumhuriyet meydanından hareket etmelerini takiben Datça Dans Kulübü öğrencileri hep birlikte bir Yunan halk dansı olan Sirtaki'yi oynadılar.

     Ömer Tekdağ, sazıyla, etkinliğe katılanlara türküler söyledi.

     Halk Eğitim merkezi Halk Oyuncularının gösterilerinden sonra kadınlar, “Kadınlar savaş istemiyor” sloganı atarak savaş karşıtı duygularını yüksek sesle dile getirdiler.

     Ali Akçan'ın çalıp söylediği şarkılar sırasında etkinliği izleyenlerin sayısında gözle görülür bir artış oldu; Arada, Nejla Okyay ve Haluk Koşar, basın açıklamasını okudular.

      “İnatla, Israrla, Umutla Barış!” diye başlayan basın açıklamasında özet olarak şunlar dile getiriliyordu: 

 “Bugün, 1 Eylül. Hitler’in Polonya’yı işgali ile başlayan ve milyonlarca insanın yok oluşuna neden olan, çok daha fazlasının da yaşamını karartan 2. Dünya Savaşı’nın başlangıcının yıl dönümü. Bu acıların bir daha yaşanmaması için, böylesine bir vahşetin sıradanlaşmasına izin vermemek gerekir. Bunun bir parçası da, insanın insana yaptığı zulmü ve bunun insanlık tarihine yüklediği utancı asla unutmamaktan geçmektedir. İşte tam da bu nedenle, barış sözcüğünün içinin yaşamla, umutla, gelecekten yana doldurulduğu bir gün olarak 1 Eylül mücadele takvimindeki yerini almaktadır.
     Çok sıradan bir kelime olarak da algılanabilecek “barış” sözcüğü aslında muktedirlerin en çok hedef aldığı kelimelerden biridir. Günümüzde artık tüm savaşların insanlığa ve doğaya karşı bir suç olduğunu biliyoruz. Nerede olduğu hiç fark etmeksizin, herhangi bir savaş dünyadaki bütün canlıların, dolayısıyla insanların da yaşam kalitesini son derece düşürmekte.
     1 Eylül barışa olan ihtiyacımızı hatırlamanın günüdür. Aslında sözcük gerçekten tatlı, ama savunulması epeyce zor bir sözcük. Barışı savunmanın bedeli hakikaten çok ağır! Bu bedeli ödeyenlerin sayısı hiç de öyle az değil. Barışı savunan, anan, talep eden, özleyen, hatta dillendirenler ağır bedeller ödedi ve ödemeye devam ediyor...
     1 Eylül Dünya Barış Gününde tüm barış savunucularının ve barışın yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Dünyanın pek çok yerinde ve ülkemizde yükselen ırkçı ve militarist karakterli, popülist eğilimli anlayışlar nedeniyle savaş tehlikesi yakıcı bir şekilde kendini hissettiriyor.
     Türkiye’de barışın tesisine giden yol, hakim olan anlayışın tam tersine, savaş tehlikelerinin geriletilmesinden geçmektedir. Bu yol ayrımı aynı zamanda, çağdaş bir demokrasinin inşasına da hizmet edecektir. Böylesine ayrılmaz bağlar nedeniyle, barış hareketi ve demokrasi mücadelesi birbirinin olmazsa olmazı iki kavramı oluşturmaktadır. Biz Datça Demokrasi Platformu olarak kendimizi bunun bir parçası olarak tanımlıyor, burada kin ve nefret yayan ayrıştırıcı siyasetler, savaş çağrıları, ırkçı ve militarist söylemler karşısında güçlü bir barış çağrısının çok önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Unutmamalıyız, barış savunusu; savaş ve şiddet karşıtı ilkesel bir çağrı olmanın yanında, toplumsal kesimleri, daha büyük yoksulluk, daha derin bir ayrışma ve yıkım anlamına gelen savaş siyaseti karşısında, daha iyi bir yaşam umudunu temsil etmektedir.”
     Basın açıklamasının ardından sanatçı Ali Akçan şarkılarına devam etti.
     Etkinlik, saat 20.30 civarı sona erdi.




Bu haber 404 defa okunmuştur.


Etiketler : datça barış

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI