NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Güllük körfezinde, antik İasos kentinin bulunduğu ve Birinci Derece Arkeolojik Sit alanına ikinci maden ve kargo yükleme limanının yapılmak istenilmesine karşı tepkiler artarak devam ediyor. Körfez çevresinde bulunan Güllük, Boğaziçi ve Kıyıkışlacık sakinleri, Kıyıkışlacık balıkçı limanında biraraya geldiler ve “Limana hayır” dediler. Liman karşıtı eyleme, ikinci limanın yapımı için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün, “ÇED gerekli değildir” kararına karşı, Muğla İdare Mahkemesinde dava açacak olan Avukat Bora Sarıca da katıldı. 

Güllük Körfezi’nin bağrına hançer gibi saplanacak, antik kent İasos’a özel bir şahıs şirketi tarafından yapılması planlanan Maden ve Kargo Yükleme limanına (Ayıldız Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi), vatandaşlardan gelen tepkiler büyüyor. Geçimini balıkçılık, zeytincilik ve turizmden sağlayan yöre halkı ise, körfezde var olan limanın yanısıra yapılacak ikinci bir limanla birlikte körfez ve çevresinde canlı yaşamının sona ereceğini savunarak, ikinci limana tepki gösteriyor ve yapılmamasını istiyorlar. 

MUHTAR ŞAHİN: “BU LİMANDA NEDEN ISRARCI OLUNMAKTADIR?”

Kıyıkışlacık Muhtarı Halis Şahin, balıkçı limanında gerçekleştirilen eylemde şunları dile getirdi: “İasos antik kentinin bulunduğu Kıyıkışlacık mahallemiz’de yapılmak istenilen, ikinci büyük maden ve kargo yükleme limanı için “ÇED gerekli değildir” kararı 4 Ocak’ta Muğla Valiliğinin sitesinde yayınlanmıştı. Mahallemiz 3 bin yıllık tarihe ışık tutacak tarihi eserlerin; müze, balık pazarı, kalenin bulunduğu bir turizm bölgesidir. Birinci derece sit bölgesidir. Burası dünya mirasıdır. Kıyıkışlacık’ta 30 adet yazlık konut kooperatifi bulunmaktadır. Yaz nüfusumuz 30 bin, kış nüfusumuz 3 bindir. İmar planlarında Sahil kıyılarımızın tamamı tarım ve turizm tesisi olarak planlanmıştır. Kıyıkışlacık halkı balıkçılık ve tarımla geçimini sağlamaktadır. Zeytin bölgemizde önemli geçim kaynağıdır. Bu nedenle yapılmak istenilen ikinci liman tüm bölgenin ölümüne neden olacaktır. Güllük körfezinde ikinci limanını yapılmak istenilmesindeki ısrarı anlayamıyoruz. Bu proje, hem Milas Belediyesi hem de Muğla Büyükşehir Belediye meclisinde tüm partilerin oybirliği ile reddettiği bir projedir. Belediyelerimiz karşı, halk karşı; öyleyse bu limanda neden ısrarcı olunmaktadır? ÇED gerekli değildir kararının iptali için yargıya başvuracağız.”

"CENNETİN CENNET KALMASI İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ"

Muğla Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün “ÇED gerekli değildir” kararı için Muğla İdari mahkemede dava açacak olan Av. Bora Sarıca şunları söyledi: “Muğla’nın tamamı cennet. Cennetin, cennet kalması için çaba göstermek zorundayız. Bu mücadele, halkın mücadelesi olduğu gibi aynı zamanda bir hukuk mücadelesi tarafı da var. Mücadelenin hukuk tarafından olan bir kişi olarak vekâletname veren köylüler adına dava açmayı planlıyorum. Muğla Valiliğinin sitesinde yayınlanan ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptalini talep edeceğiz.  Ay sonuna kadar davamızı açacağız. İşin başka bir güzel tarafı da; burada bir kişi, iki kişi, beş kişi değil, yüzlerce kişi davacı olacak. Beni de şaşırtan ölçüde, vekâlet verme ve davacı olma konusunda çok fazla talep var. Burada yüzlerce kişi bu davanın, davacısı olmak istiyor. Ne kadar çok davacı olursa, o dava da o kadar kıymetli bir dava haline gelir. Ayrıca yüzlerce kişinin avukatı olmak ta bana gurur verdi. Umarım, güzel bir sonuç elde ederiz.”

BALIKÇILAR: “LİMAN HAYATIMIZI BİTİRİR”

Balıkçılar şöyle konuştu: “Liman olduktan sonra buranın balıkçılığı değil Kıyıkışlacık biter.  Balıkçılık şu anda bitik zaten. O zaman tamamen biter. Çocuklarımız evde aç kalır. Liman yapılırsa, herkes gibi ben de ekmeğimden olacağım. Liman yapılınca ağ atacak yer bulamayacağız. Deniz kirlenecek. Hayatımızı bitirecekler. Limanın tozu-dumanı içinde boğuluruz biz. Liman yapılınca bizim ağ atmamızı yasaklarlar. Limana karşı ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Uzak denizlerden gelen gemilerin balast suları da bizim denizin biyolojik yapısını bozacak. Sonuçta bir liman var, ikinci liman da oldu mu bizim ekmek teknemiz elimizden gidecek ve geçim sıkıntısıyla başbaşa kalacağız. Bu liman yapılmamalı.”

BİR TATİLCİ: “BURAYA LİMAN YAPMAK, ÇOK SAÇMA!”

Bir Tatilci şunları söyledi: “İlk kez gelmememize rağmen buraya bayıldık, çok sevdik. Cennete düştük zannettik. Fakat çok kısa sürede buranın çok ciddi anlamda birtakım sorunlarla karşılaşacağını öğrendik ve çok üzüldük. Bundan dolayı çok üzgünüz. Burası, eski bir medeniyete ev sahipliği yapan bir yer. Bu değerleri tehlikeye atmak olacak iş değil. Üç tarafı denizle çevrili bir memleketiz. Liman yapılacak pek çok yer varken böyle güzel bir yere liman yapılarak bu doğaya, tarihi ve turistik değerlere neden zarar verilir, anlayamıyorum. Bu limanı bu cennet bölgenin kıyısında yapmanın hiçbir anlamı yok. Çok saçma. Burada tamamen bir katliamla karşı karşıyayız. Buna dur demek istiyoruz. Kesinlikle liman yapılamaz. Umarız bu direnişimiz ses getirir. İasos’u çok seviyoruz.”