NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Ülkemizin her yerinde doğa talan edildiği gibi, Milas'ın her tarafında da doğa tahribatı, talanı yaşanıyor. Adeta MİLAS'a da ÇÖKTÜLER...

SIRALAYALIM…

1- Beçin ile Çamovalı arasındaki 4-5 bin dönümlük arazideki çam ağaçlarını kestiler. Bu yerin Katarlılar için hazırlandığı söyleniyor.

2- İkizköy-Karadam bölgesindeki çam ağaçları, termik santralin kömür ihtiyacı için kesilmek isteniyor.

3- Tuzabat Bal ormanları, boksit madeni çıkarmak isteyenler için tehlikede. Konu davalık ve bilirkişi heyeti 30 Temmuz'da köyde keşif yapacak.

4- Tuzabat Bal ormanlarında bir bölgenin mermer çıkarmak için ruhsatlandırıldığı ifade ediliyor.

5- Güllük Körfezinde Kıyıkışlacık'ta, körfezin idam fermanı olan ikinci bir liman yapılmak isteniyor.

6- Milas'ın karşı dağlarında çok sayıda feldspat, mermer ve taş ocağı işletmesi var.

7- Bafa Ilbıra dağında zultanit madeni için orman kesiliyor, patlatma yapılıyor.

8- Geçmiş yıllarda süreç içinde Çomakdağ Kızılağaç ile Ekiztaş köylerinin sınırları içinde kalan Ağaçarası ve İskele yaylalarında 5 bin civarında Çam ağacı, feldspat madeni için kesildi.

DEĞERLENDİRME

Yeraltının madeni değerlendirilsin ama bu; ekolojik sistemi bozmayacak şekilde ve de fayda-zarar dengeleri gözetilerek olmalı.

Bölgemizde ve Ülkemizde bu değerlendirme yapılmıyor. Kazmayı eline alan, kepçeyi toprağa daldıran rant uğruna hiçbir şeyi gözetmiyor, doğanın dengesini bozuyor. Çevre ve Şehircilik il müdürlükleri de ÇED gerekli değildir diye buna çanak tutuyor.

SONUÇ

Çam ağaçları kesilerek kuraklık meydana geliyor, sıcaklar artıyor. Yağmur yağmıyor. Eskiden 4 mevsimi(sonbahar-kış-ilkbahar-yaz) tam olarak yaşardık. Şimdiyse 2 mevsim(kış-yaz) ancak yaşanabiliyor.

Maden patlatmalarından dolayı yer altı suları derine gidiyor ve yön değiştiriyor.

Bölgemiz güneşten ve rüzgârdan enerji elde etmeye uygunken, bu alternatif enerji kaynakları yerine kömüre dayalı enerji üretimi için ormanların kesilmesinde ısrarcı olunması; kabul edilemez ve insanlığa ihanettir.

Rantçılar, doğamızdan elinizi çekin. Bu ülkeyi çölleştirmeyin, susuz bırakmayın. Tarımsal üretimi yok etmeyin.

Yerin altındaki maden değerliyse; yerin üstündeki ağaçlar, dereler, akarsular, oksijen, sebzeler, meyveler (insan ve her türlü canlı yaşamı için) ondan çok daha değerli...

SORULAR

1- Yağmurlar yağmadığında, kuraklık olduğunda, pınarlar kuruduğunda; canlılar ne içecek, bahçeler neyle sulanacak?

2- Susuzluktan tarımsal üretim yapılamadığında, sebze ve meyve yetiştirilemediğinde; tenceremizde ne kaynayacak, kahvaltı soframızda ne olacak?

3- Boksitin parçalarından fasulye yemeği yapabilir misiniz örneğin; linyitin parçalarından patlıcan yemeği mümkün olur mu; mermer parçalarını domates-salatalık yerine kahvaltı soframıza doğrayabilir miyiz; basralı çamları maden için kesersek, arılar nasıl bal üretecek; limanların yarattığı kirlilik nedeniyle denizlerimizde balık olmazsa eğer, soframızda balık yerine ne olabilir?..