Tweet | Tarih: 25-04-2021 12:08 |
FİKRET ÇOBAN
Orman candır,
Canıma dokunma!
Orman canlı bir sistemi işletir kendi içinde. Öyle bir sistem ki bu sistemin devamlılığından, korunmasından ağaçların yanında diğer bütün canlı türleri, bitki türleri ve tabiiki insan yararlanır. Doğanın döngüsü dediğimiz şey canlı yaşamı bu orman eko-sisteminin ürettiği oksijen, su, hava toprak, nem, yumuşak geçişler, sıcaklığın emilmesi, ağaç köklerinde suyun tutulması... Daha sayabileceğimiz onlarca şey tüm canlılar için gerekli olan değerleri üretiyor. Yani orman sistemi dediğimiz şey tüm öğelerin kendi arasındaki muazzam oturmuş işleyişi o yörenin iklimini kültürünü belirlemiş bir sistemdir. Şimdi siz kalkıp bu sistemi kısa projeleriniz, sizi kurtaracak yatırımlarınız, boşalan kasalarınızı doldurmak için, yani bir rant olarak görür de ona göre uygulamalara girişirseniz, bu koca orman eko sistemini bozmuş olursunuz ki ilerde torunlarınız size ormanımız nerde, ne oldu, niye korumadınız diye soracaklardır?
Ormanların kurduğu düzen insanların kurduğu düzenden daha mükemmel ve daha canlı ve daha bütüncüldür. Yani canlı yaşamı ağaç- bitki -hayvan bir tarafta ısı -ışık- hava- su -toprak bir tarafta ama aralarında öyle bir uyum vardır ki birini bozarsan sistemi bozarsın. Bunun ceremesini tüm canlılar çeker ama insan akıl sahibi olduğu için esas insan acı çeker. Kendi yok oluşunu kendi gözleriyle görür. Öleceğini bilen tek canlı insandır.
Özetle bir orman sadece ağaç değildir. Tüm canlı yaşamını içine alan besleyen, var eden bir eko sistemdir. Bir yere ağaç dikmek tabiiki önemlidir ama ormanın verdiği canlı sistemini sağlamaz. Kömür için, kereste için, inşaat için kesilen ağaçların ve yok edilen orman eko sisteminin yerine şu kadar ağaç diktik, şu kadar araziyi fidan diktik demek aldatmacadır.
Dere gördün baraj kurdun, orman gördün inşaat yaptın, gökdelenleri diktin, geleceği olmayan kömür için güzelim doğayı tahrip ettin, ormanları kıydın şimdi de onun yerine ağaç dikiyorsun bu senin kurduğun uygarlık, modern uygarlık vahşi kapitalizmin uygarlığıdır. Büyük alışveriş merkezleri, otomobil galerileri, otobanlar, havaalanları kurmak ilerleme değildir birilerinin, şirketlerin ilerlemesi olabilir ama insanın ve çağın ilerlemesi değildir.
Yoksulluğu azaltmayan sürdürülebilir kılan doğayı şirketleşmenin, zenginleşmenin kaynağı olarak gören sistemler ilerlemeyi kendi menfaatleri için sağlarlar. Esas ilerleme nerde ormanı, suyu, deresi, denizi için itiraz eden varsa direnen varsa onlar sayesindedir. Çünkü su hava orman doğa sadece onların ciğerlerini değil hepimizin ciğerlerini serinletiyor, oksijen oluyor.
Siz karar verin!
Çağın ilerlemesini kim sağlıyor!