Ülke genelinde el yakan, cep yakan, geçim sıkıntısı yaratan, vatandaşı isyan ettiren yüksek tutarlı elektrik zamları Milas’ta protesto edildi, faturalara yakıldı. Aydem önünde toplanan Milaslılar, ‘hükümet istifa’, ‘zamlar geri alınsın’ gibi sloganlar atarak zamlara olan tepkilerini dile getirdiler.

Milas Kent Konseyi öncülüğünde gerçekleşen zam protestosuna siyasi partiler de destek verdi. CHP, İYİ Parti, DEVA partisi, Gelecek Partisi, Sol Parti, EMEP, Yeşil Sol Parti, TİP, HDP Milas ilçe örgütleri, zam protestosuna destek veren partilerdi. İkizköy-Akbelen Orman Nöbeti Direnişçileri, Tüm Emekliler Sendikası Milas Temsilciliği ve Milas 78'liler de protesto eylemine aktif olarak katılanlar arasındaydı. 

Milas Kent Konseyi Başkanı Dr. Çağlayan Üçpınar, protesto eylemi hakkında kısa bir açıklama yaptı. Milas Kent Konseyinin açıklaması, Kent Konseyi Sözcüsü Serap Türker tarafından okundu. CHP Gençlik Kolları Üyesi Yiğit Dönmez de iktidarın zam politikalarını eleştiren bir konuşma yaptı.

Kent KOnseyi Sözcüsü Serap Türker tarafından okunan Milas Kent konseyinin açıklaması şöyle:

Bugün burada bulunmamızın sebebi son dönemlerde iğneden ipliğe yapılan zamlardır. Öyle zamlar ki, bunların getirdiği yükle belimiz değil bükülmek, kırılma noktasına gelmiştir.

TC Anayasasının 56. Maddesi: Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla yükümlüdür demektedir. Ancak bu zamlar beden ve ruh sağlığımızın sağlıklı olarak sürdürmesini imkânsız hale getirmiştir.

Elektrik, akaryakıt, yakacak ve gıda maddelerine yapılan zamlar bizlerin hayatını çekilmez hale getirmiştir. Bu zamların arasında bir tanesi var ki akıllara durgunluk verecek düzeyde. Evet, elektrik zammından bahsediyoruz. İşçinin, memurun emeklinin maaşına %25-30 arasında zam yapılırken, elektriğe % 127 zam yapılmıştır. Bu da emekçinin aldığı maaş farkının bile üzerine çıkmıştır.

AYDEM ELİNİ CEBİMİZDEN ÇEK

Asgari ücretin temel ücret haline geldiği ülkemizde yapılan harcamaları karşılayabilmek mümkün değildir. Isınmak için yaktığı odunu kömürü düşünmek zorunda kalan, klimasını elektrikli ısıtıcısını kapatmak zorunda kalan, aydınlanmak için ampullerini söndürüp adeta karartılmış mekânlarda yaşamak zorunda kalan, tüpgaz bitmesin diye yeniden odun ateşinde yemek pişirmeye başlayan, ocaktaki tencereyi doldurmakta zorlanan, arabasına koyacağı akaryakıtı düşünen, kırmızı ışıkta beklerken kontak kapatıp yokuş aşağı inişlerde vitesten atan bu halk bu zulmü hak etmiyor.

Yıllardır sürdürülen özelleştirme uygulamalarıyla Devletin sorumluluklarından kurtulmaya çalışmasını anlamak mümkün değildir. Kamu imkânlarıyla kurulan tüm kuruluşların ürettikleri kamunun malıdır ve halk için kullanılmalıdır. Kamunun ürettikleri başkalarına peşkeş çekilemez. Öncelikli talebimiz özelleştirmelere son verilerek halkın malının halka iade edilmesi, halk için üretim yapılmasıdır.

ENERJİ HALKINDIR, KAMULAŞTIR

Elektrik üretiminin özelleştirilmesinden sonra dağıtımının da özelleştirilmesi, bu sistem üzerinden beslenenlerin sayısını arttırmış, kazançlarını düşürmüştür. Elektriğe yapılan insafsız zamların asıl sebebi üretim-dağıtım maliyetlerinin artması değil, sistemden beslenen asalakların sayısının artmasıdır.

Bu zamlı fiyatlarla elektriği kullanmamız mümkün değildir. Ev ve işyerlerimizde kullanamadığımız elektriğin bize ne faydası olacaktır? Ay sonunu bile getiremeyen hemşerilerimizi tepkimizi göstermek üzere elektrik faturalarımızı simgesel olarak yakmaya çağırıyoruz. Lütfen hepimiz faturalarımızı kovaların içine atarak görevlilerce yakılmasını bekleyelim.

Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!