Tweet |
Türk Ceza Kanunun “Soykırım ve İnsanlığa karşı suçlar” bölümüne eklenecek “ekokırım suçu” başlıklı kanun teklifi taslağı TBMM’deki tüm partilerin milletvekillerine sunuldu. İklim Adaleti Koalisyonu bünyesinde oluşturulan Ekokırım Çalışma Grubu tarafından 3-4 Kasım 2022 tarihlerinde İstanbul’da Uluslararası Ekokırım Konferansı düzenlendi. İki günlük toplantıda dünyadaki deneyimler, Türkiye’de yapılacaklar enine boyuna tartışıldı ve Türk Ceza Kanunun “Soykırım ve İnsanlığa karşı suçlar” bölümüne eklenecek “ekokırım suçu” başlıklı kanun teklifi hazırlanmasına, bu teklifin doğrudan yurttaş imzası ile sunulmasına karar verildi.
YURTTAŞIN EKOKIRIM YASA TEKLİFİNİN GEREKÇESİ ŞÖYLE:
Dünya Sağlık Örgütü, 21. yüzyılda en önemli sağlık tehdidinin iklim değişikliği olduğu tespitini yapmıştır. Bilim insanları da iklim değişikliğinin artık önüne geçilemeyeceğini, ancak etkilerinin azaltılabileceğini söylemekteler. İklim krizinin doğurduğu iklim olayları, Covid 19 salgını gibi küresel sağlıksızlıklar yeryüzündeki yaşamın sürdürülebilirliğini tehlikeye atmıştır.
Buna karşın, doğanın korunmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yetersiz, var olanların ise uygulanmadan kaynaklı sorunlar nedeniyle tam ve etkili bir koruma sağlayamadıkları görülmektedir. Doğal ve kültürel varlıkların telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip edilmesine sınır koyan; hukuki boşluklara düşmeden, doğanın kendi başına var olma hakkının olduğunu bildiren ve buna dayanarak, gelecek kuşaklara olduğu gibi aktarılmasını güvenceye alan yeni bir cezai yükümlülüğün düzenlenmesine acil ihtiyaç vardır. İkincil hukuk kaynakları ile düzenlenen hususlar ise insan ve sanayi faaliyetleri, doğanın aleyhine ve özellikle de şirket karlılıklarının artırılması amacıyla kolaylıkla değiştirilebilmekte ve bunun sonucunda kişi veya kuruluşların caydırıcı cezai tedbirlerle karşılaşmamalarının önü açılmaktadır. Uluslararası antlaşma, sözleşme ve düzenlemeler ile tarafların bir araya geldiği uluslararası konferansların sonuç bildirgeleri, ilgili devletler tarafından iç hukuklarına aktarılsa bile bu yeni düzenlemeler netice itibariyle kâğıt üzerinde kalmakta ve etkili bir hukuksal koruma sağlayamamaktadır.
Bu tehlikeli gidişi durdurmak için alınacak önlemler bütün dünyada tartışılmaktadır. Bu kapsamda, ekokırım suçunun tanımlanması ve iç hukukun yanı sıra uluslararası hukukun parçası haline getirilmesi çalışmaları her geçen gün yoğunlaşarak devam etmektedir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) 2019 yılında toplanan Taraf Devletler Kurulu’nda, bu konunun Pasifik Ada Ülkeleri tarafından gündeme getirilmesi, tartışmaları yoğunlaştırmıştır. Haziran 2021’de Stop Ecocide Foundation [1]girişimiyle uluslararası uzmanlardan oluşan bir heyet, ekokırım suçunun tanımı konusunda uzlaşıya vararak bir metin ortaya çıkarmıştır.
Hukuk sistemini, doğayı ve gelecek kuşakların üstün yararını koruyacak şekilde değiştirebilmek ve yeni nesil hakların oluşumu için öncelikle, tıpkı insan öldürmenin evrensel bir suç olarak tüm dünyada kabul edilmesi gibi, doğaya karşı işlenen suçlarda da ortaklaşılmış bir tanımın olması ve bu tanımın pozitif hukuk kuralı haline getirilmesi gerekmektedir. Ekolojik yıkıma yol açan fiilleri işleyen kişilerin en ufak bir yaptırımla karşılaşmadığı mevcut durum asla kabul edilemez. Bu gidişe dur diyen, dünya çapında, bağımsız, gücünü bilinçli-örgütlü ulusal ve uluslararası toplumdan ve alanları savunan aktivistlerden alan uluslararası bir değişim hareketinin kazanımı olarak yeni bir suç tanımı ortaya çıkmaktadır. 17 Kasım 2023 tarihi itibariyle Avrupa Birliği (AB), çevreye karşı işlenen ağır suçları cezalandırmayı amaçlar nitelikte yeni bir suç oluşturmayı kabul etmiştir. Yeni yasa "ekokırım niteliği taşıyan vakaların" önlenmesini ve cezalandırılmasını amaçlamaktadır. Avrupa Konseyi, Komisyon ve Parlamento arasında aylar süren müzakerelerin ardından alınan bu önemli karar, Avrupa Parlamentosu’nun bu yılın başlarında "ekokırım düzeyindeki suçlarla" mücadele edilmesi yönündeki tavsiyesini yansıtmaktadır. AB üyesi ülkeler bir sonraki aşamada, Roma Statüsü tarafından belirlenen ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetki alanına giren dört temel suça ilave olacak şekilde beşinci suç olarak “ekokırımın” eklenmesi için çalışmalara başlayacaktır.
Halen 45 ülkede, ekokırımın suç olarak ulusal hukuk sistemlerine geçirilmesi için gönüllü çalışmalar devam etmektedir.
Türkiye’de de dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak son iki yıldır aralıksız çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çalışmalar sonucunda, dünyanın hemen her yerinde aynı felaket öyküleri üreten doğa tahribatına ve içine hızla sürüklendiğimiz iklim krizine karşı yavaşlamayı, tahribatı durdurmayı ve ardından onarmayı tetikleyecek şekilde, özellikle şirketlerin ve mülki idari amirlerin özen ve koruma yükümlülüğü ve doğanın yaşam hakkının korunmasına dair evrensel yükümlülükleri yerine getirecekleri bir hukuki koruma ve düzenleme yaratmanın zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Bu kapsamda, İklim Adaleti Koalisyonu bünyesinde oluşturulan Ekokırım Çalışma Grubu tarafından 3-4 Kasım 2022 tarihlerinde İstanbul’da Uluslararası Ekokırım Konferansı düzenlenmiştir. İki günlük toplantıda dünyadaki deneyimler, Türkiye’de yapılacaklar enine boyuna tartışılmış ve Türk Ceza Kanunun “Soykırım ve İnsanlığa karşı suçlar” bölümüne eklenecek “ekokırım suçu” başlıklı kanun teklifi hazırlanmasına, bu teklifin doğrudan yurttaş imzası ile sunulmasına karar verilmiştir.
Hukukun yaptırım gücünü kullanmak, bu yaptırımın sınırlarını belirlemek ve genel bir suç tipi tayini yerine özel bir suç tanımı ve tayini ile gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerinin hukuki sınırlarını düzenlemek için, diğer yasa ve yönetmelikleri de olumlu yönde etkileyecek kaldıraç nitelikli yasa teklifini, tamamen yurttaşların bağımsız iradeleri ve çalışma azmi ile meclisteki tüm partilerin vekillerine sunuyoruz.
Yurttaşın Yasama Organına doğrudan yasa teklifi vermesinin ilk örneği olan bu çalışmayla hem ülkemizde hem de dünyada gerçek bir değişim ve çözüm yaratacak sürecin başlatılması amaçlanmaktadır.