Bugun...



Cennet ile Ahmet'in sevdası!

Yörük olan anneannem, Kurtuluş Savaşı'nda, amcasının oğullarıyla birlikte develeriyle Milas’ın Gökçeler Köyü'nden Yatağan'a giderler ve oradan develerine yükledikleri peksimetleri Milas'ın Güllük Limanı'na götürürlermiş. Peksimetler, gemilerle oradan da Kurtuluş Savaşı'ndaki cephelere gönderilirmiş. Anneannemin genç kızken duyduğu ve anneme anlattığı bu öykü beni çok etkiledi ve ben de sizlerle paylaşmak istedim.

facebook-paylas
Güncelleme: 07-10-2023 10:57:23 Tarih: 07-10-2023 10:54

Cennet ile Ahmet'in sevdası!

ÖYKÜ / GÜLDEN SÖKELİOĞLU

       Geçen gün akşam annemle otururken onu dalgın gördüm. Anneme,

 "Ne düşünüyorsun?" diye sorunca; birazdan öykü içinde geçen iki tekerlemeyi söyledi. Annem, bu öyküyü anneannemden duymuş.

          *

       Yörük olan anneannem, Kurtuluş Savaşı'nda, amcasının oğullarıyla birlikte develeriyle Milas’ın Gökçeler Köyü'nden Yatağan'a giderler ve oradan develerine yükledikleri peksimetleri Milas'ın Güllük Limanı'na götürürlermiş. Peksimetler, gemilerle oradan da Kurtuluş Savaşı'ndaki cephelere gönderilirmiş.

 Anneannemin genç kızken duyduğu ve anneme anlattığı bu öykü beni çok etkiledi ve ben de sizlerle paylaşmak istedim.

          *

       Türk topraklarını kendi topraklarına katmak isteyen Yunanlılar, Kurtuluş Savaşı’nda yenilince geri çekilmek zorunda kalırlar. Geri çekilirken de kasabaları, köyleri ateşe verdiler, evleri yakıp yıktılar, talan ettiler.

       Köylerini savunmak isteyen erkekleri öldürdüler. Yaşlı kadınları bıraktılar. Ölüm ve zulümden çocuklar da nasiplendi; çoğu dipçiklendi. Genç ve güzel olan kızları savaş ganimeti olarak, ellerinden bağlayarak gemilere bindirdiler ve Yunanistan'a götürdüler.

       Cennet'de köyünün en güzel kızlarından biriydi; uzun sarı saçlı, mavi gözlü ve uzun boylu Cennet, köyünün en yakışıklı genci Ahmet ile nişanlıydı. İkisinin mutlu bir yuva kurma hayalini Yunanlılar yok etmişti.

       Yunan ordusunun subaylarından biri olan Hristos, güzel Cennet'e göz koymuştu, onu evine götürdü ve zorla sahip oldu. Adı Cennet olmasına rağmen cehennem’i yaşıyordu ve geceler onun için kâbus olmuştu.

       Günler geçti ve Cennet, hamile olduğunu anlamıştı. Bebeğinden kurtulmak istiyordu ama başaramadı. Sonunda bir oğlu oldu ve adını Vasili koydular.

       Ailesinden, evinden ve köyünden koparılan Cennet, yaşadığı cehennem hayatından kurtulamıyordu... Aylar sonra yine hamile kaldı ve zamanı gelince ikinci oğlunu doğurdu ve adı Dimitri oldu.

       Cennet, oğullarıyla zaman geçirirken kulağına kapının dışında nöbet tutan kişiden Türkçe bir küfür sesi gelir. Kapıyı açınca bu gençle yüzyüze gelir. Sessizce, "Sen Türk müsün?" diye sorar. Genç," Evet, Türk'üm" diye karşılık verince Cennet, " Biz seninle kaçalım" der.

Cennet, kendisini esir tutan komutana çok sıkıldığını ve çocuklarla biraz deniz kenarına gitmek istediğini söyler. Komutan da kapıda nöbet tutan ere emir verir; hanımı ile çocuklarını gezdirmesini söyler ve

"çabuk gelin," diye tembih eder.

        Gezmek bahanesiyle evden çıkan iki esir, hayalini kurdukları

"Vatana kavuşma" umudunu gerçekleştirmek isterler. Bir süre yürüdükten sonra, bir tekne buldular ve denize açıldılar. Denizde Yunan devriye kuvvetleri, Yunanca konuşan bu kişilerden şüphelenmez.

       Türk sınırına yaklaşan Cennet, şu tekerlemeyi söyler:

       "Atina'nın Urganı,

        İpektendir yorganı.

        Atina'nın çocukları,

        Balıklara kurban!"

diyerek küçük oğlunu denize atar.

       Büyük oğlan, denize atılacağını anlar ve annesine yalvarır ama

"Cavırın dölü cavır olur" der ve şu tekerlemeyi söyler:

       "Atina'nın bacası,

       Yandan çıkar dumanı.

       Atina'nın çocukları,

       Balıklara kurban!" dediği anda büyük oğlunu denize atar.

       İki soydaş, Türk topraklarına kavuşunca Allah'a şükretmek için toprağı öperler.

       Uzun bir yolculuktan sonra ikisi de kendi köylerine varırlar.

       Cennet, evine yaklaştıkça davul zurna sesi daha da yükselir. Düğün meydanına yaklaşınca, Cennet, gözlerine inanamaz; Damat, çok sevdiği yavuklusu Ahmet'tir. Ahmet de eski nişanlısı Cennet'i karşısında görünce çok heyecanlanır. İki yavuklu kucaklaşırlar. Susan davul ve zurnalar tekrar gürlemeye başlar.

       Esaret nedeniyle mutluluk hayalleri ertelenen Cennet, çok sevdiği Ahmet'ine, Ahmet de nişanlısına kavuşmuş ve mutluluk hayalleri gerçek olmuştur.




Bu haber 909 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR-SANAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI