Bugun...



Esnaflar, “Günübirlik Konut” Yasasına Düzenleme Talep Ediyorlar!

Datça Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cemal Demirtaş'ın verdiği bilgiye göre Datça ilçe sınırları içerisinde turizm sektöründe çalışan 850 işletmenin 200'ü mühürlendi, haliyle faaliyetten men edildi; işletmesi mühürlenen bir esnafa göre ise bu sayı 200'ün üzerinde.

facebook-paylas
Tarih: 15-04-2025 22:20

Esnaflar, “Günübirlik Konut” Yasasına Düzenleme Talep Ediyorlar!

MEHMET ERDAL

ESNAF, DERTLİ

Oda başkanı Cemal Demirtaş'ın haber vermesi ve çağırması üzerine 11 Nisan Cuma günü Datça Esnaf ve Sanatkârlar Odası binasına vardım; Palamutbükü'lü ve Mesudiyeli bazı tanıdık işletmecilerin de içerisinde bulunduğu kadınlı erkekli bir grup oda binasının bahçesinde öbek öbek kendi aralarında konuşuyorlardı. Cemal Demirtaş, sorunun ayrıntısına dair bilgi vermediğinden ayaküstü sorunun ne olduğunu anlamaya çalıştım. Başkanın bina içerisinde 2. katta olduğu söylenince, oraya yöneldim.

Başkan, beni görünce, içeride bulunan bir esnafa aşağıda olanların da gelmesini söyledi. Aşağıdaki esnaflar da geldiler. O an orada hazır bulunan esnaflar, tahminen 50 civarındaydılar.

Sorunu anlamak için “Konu ne?” diye sordum.

Bir esnaf, “Konu, şu anda Datça'da bazı işletmelerin kapanma durumunda kalması.” dedi. Esnafın anlatımına göre sorunun nedeni “eksik evraklar, evrakların tamamlanamaması ve kanunların değişmesi” idi. “Benim işletmemi pansiyona çevirmeye çalışıyor. Odanın içerisindeki duvarları kırdıracak, mutfağı kaldıracak, dışarıya bir mutfak yaptıracak. 1970'lerde olduğu gibi 5 tane ailenin yan yana gelecekleri, yemek yapmaya çalışacakları bir pansiyon olsun istiyorlar. Bugün, o işlem artık olmaz...”

Sözünü ettiğiniz bu olay, “günübirlik kiraya verilen konutlar” ile ilgili bakanlığın 2 yıl önce çıkardığı yönetmelik mi? Kastedilen bu mu?

“Benim o konuyla ilgili bir bilgim yok.” dedi, derdini anlatmaya çalışan esnaf.

O an orada bulunan esnafın hepsinin ortak bir sorunu mu yoksa her birisinin farklı bir sorunu mu olduğunu, bir başka deyişle, işletmelerinin mühürlenip kapatılma nedenlerinin ortak mı yoksa ayrı ayrı mı olduğunu anlamak için “Biriniz, sorunun ne olduğunu anlatsın.” dedim.

Gözler, oda başkanı Cemal Demirtaş'a çevrildi.

ESNAFIN SORUNU VAR AMA ÇÖZÜM YOK!

“Konu şu” dedi, Cemal başkan. Başkanın ve orada bulunan bazı esnafların anlatımlarına göre, üç tarafı denizle çevrili Datça'da köyde, kentte yaşayan vatandaşlar zaman içerisinde pansiyon, apart ya da otel gibi işletmeler kurarak turizme yöneldiler. Datça'da yıllardır çözülemeyen “imar sorunu” nedeniyle bu işletmelerin bazıları ruhsatlı, bazıları kaçak olan taş bina, bungalov ya da Tiny House idi. Devlet, zaman içerisinde bunların maliye kaydını yaptı. Maliyeye kaydı olanların yasa gereği oda kayıtları oluştu. Aşağı yukarı, 10-15 senedir bu işletmeler bu durumda çalışıp ekmeklerini kazanıyorlardı.

Daha sonra, devlet bu işletmelere “Belediye ruhsatlarının yanında turizme uygunluk belgesi de almanız gerekiyor” dedi. Bunu, ne zaman söyledi? Bundan 2 yıl önce, 28 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik” ile söyledi. Yönetmeliğin uygulanacağı tarih olarak da 1 Ocak 2024'ü gösterdi. O tarih geldi. Devlet, Ocak 2024 tarihi içerisinde bu süreyi 1 yıl daha uzattı. Yönetmeliğin yürürlüğe gireceği tarihi 1 Ocak 2025 olarak yeniden belirledi. 1 Ocak 2025 tarihi geldi. İstenen şartları yerine getiremeyen işletmeler mühürlenerek, faaliyetten men edilmeye başlandı.

Peki, gelişmeler böyle iken, işletmeleri mühürlenen ve faaliyetten men edilen Datçalı esnafların itirazları neler?

Anlatılanlara göre, devletin çıkardığı yönetmelikte %25 şartı var. Yani, bir vatandaşın 4 dairesi var ise bu vatandaş bu 4 dairesinin yalnızca birisini günübirlik konaklama amaçlı kullanabilir, diğer üçünü en az 3 ay (90 gün) ya da yıllık kiraya vermek zorundadır. Keza, bir apartmanda farklı kişilere ait daireler var ise, dairesini günübirlik konaklama amaçlı kiraya vermek isteyen vatandaş, diğer bütün daire sahiplerinin onayını almak zorundadır.

Bunların yanında, 4, 5, 10, 15... tane binası olup da buraları apart, pansiyon adı altında kiraya veren esnaf da var. Bunların kimisi belediyeden ruhsatlı. Devlet, şimdi belediye ruhsatı olup ticarethane görünenlerden turizm belgeleri almalarını istiyor. Turizm belgesi alırken de bakanlıktan izin almak hiç de kolay değil; bir sürü prosedür söz konusu. İşte 1. aşama, 2. aşama, işte bakanlıktan gelen kişilerin geldiğinde “Ben bunu uygunsuz gördüm, mutfağı kaldır, senin ruhsatın pansiyon, bu nedenle sen burada bu işi yapamazsın...” gibi birçok işlemleri oluyor.

Belediye ise, yasa gereği, sadece “turizm tesis alanı içerisindeki” apart ve otellere ruhsat verebiliyor. Datça'da bırakın turizm tesis alanını, her tarafın SİT olması nedeniyle imar yok. Vatandaşın dedesi ölmüş imar yok, kendisi gelmiş 20 yaşına, evlenecek hala Datça'da imar çıkacak. O nedenle herkes kaçak kuçak iş yapmaya çalışmış. Bunu devlet de, belediye de biliyor, bilmeyen hiçbir kurum yok. Bugüne kadar, Datça'nın köyünde, kentinde imar ile ilgili doğru dürüst herhangi bir çalışma yapılmamış. Bu konuyu bakanlık ele almış ama o da şu ana kadar bu sorunu çözememiş.

Yine, vatandaş belediyeden ruhsatını almış, bakanlıktan ruhsatını alamıyor. Belediye, “kaçak” diyerek ruhsat vermiyor, kaçak olan yere bakanlık da ruhsat vermiyor ama maliye bu işletmelerden her ay vergi alıyor. Şimdi, bakanlık, “ruhsatı olmayan hiçbir işletme çalışamaz” diyor. İyi de bu işletme sahipleri varını yoğunu buralara yatırmış, çoluğu, çocuğu var, onları besliyor. Bugüne kadar kimse bir şey dememiş, şimdi “kapanacaksın” diyor.

Belediye 2001 yılında ruhsatı olan her yere, uygun olup olmadığına bakmaksızın ruhsat vermiş. Onun haricindeki yerlere ruhsat verilmemiş. Şu ana kadar zaten imar çalışması da yok. İmar çalışması olsa, hiç kimse kaçağa yönelemez. Şimdi vatandaş ne yapacak? Hırsızlık mı yapacak? Onu yapamayacaklarına göre devlet kendilerine maaş bağlasın, aylık 50 bin TL., onlar da kapasınlar işletmelerini, yiyip içsinler...

ŞUNLARI TALEP EDİYORUZ

Ne talep ediyorsunuz?

Vatandaş olarak, şunu istiyoruz: Bugüne kadar maliye kaydı olan, oda kaydı olan, vergisini veren, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getiren işletmesi açık kişilere bir kereye mahsus olarak en azından ruhsat verilip, izinli hale getirsinler. 

Bazı işletme sahipleri, bunların dışında farklı tepkileri de dile getirdi.

Bir esnaf, 31 Aralık 2017 öncesi yapılan yapılar için çıkarılan “imar barışı” sırasında verilen yapı kayıt belgesinde “ticari” yazıldığı için şimdi bunu “konut” olarak düzettiremediklerini, bu noktada ADM (elektrik dağıtım şirketi) ve MUSKİ'de sorun yaşadıklarını söyledi.

Bir başka esnaf, denize yakın olan arazisinin üzerine hiçbir şey yapamamaktan şikâyet etti.

Bütün taleplerin, özü itibarıyla belediyeye değil, bakanlığa yönelik olduğunu anlıyorum.

“Biz” dediler, “imar olmadığı için yarı yasal-yarı yasal olmayan birçok işletme yaptık.”

Bunu mecburiyetten mi yaptınız?

“Tabii mecburiyetten. Yaşama hakkımız yok mu bizim? Kuru toprağa bakmayla biz zaten kuruduk. Şimdi biz o topraktan, 3 tarafı denizlerle çevrili olan bu toprağın nimetlerinden, turizminden, karşımızdaki Yunanistan adaları gibi, şıkır şıkır para kazanan İtalya gibi yararlanmak istiyoruz. Oralarda bu kadar sorun yok. Bunları da araştırdık. Bu konuları belediye ve bakanlık yetkilileri de gidip yerinde araştırsın. Bize yönelik bu dayatmacı yasalar Avrupa Birliğinde yok. Biz de var. Neden var?”

Oda başkanı Cemal Demirtaş, bütün bu sorunları dosyalayıp bakanlığa gittiğini, dosyayı bakanlığa sunduğunu, inceleyeceklerini söylediklerini anlatıyor. Bakanlığa gideli 8 ay olmuş, beklemeleri, devam ediyormuş.

Talep var, yasal girişim var ama yanıt yok. Anladığım bu.

“Yok. Turizm belgesini Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. Kanun gereği, Anayasa Mahkemesi'nin kararı 9 ay sonra devreye giriyor. O zamana kadar da yeni bir düzen olur diye düşünüyor, herkes. Biz 9 ay ne yapacağız? Sezon geldi. Yaza kadar çıksa bile, şu an işimize yaramıyor. Tamam iptal oldu, bu iptal bizden yana gibi görünüyor ama bizim işimize yaramıyor. Kanunen alınan karar anında devreye girmiyor. Sıkıntı o.”

İşletmeleri mühürlenen esnafın dertleri ve talepleri bunlar. Şimdi gözler ilgili bakanlıkta ve kurumlarda: Bu esnaflar ne yapacaklar ya da ne yapmalılar? Bir ses verin. Susmak çözüm değil!

 




Bu haber 1797 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI