Bugun...



Hayatları, Hakları ve Özgürlükleri İçin Yürüdüler

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Datçalı kadınlar bugün farklı etkinlikler gerçekleştirdiler.

facebook-paylas
Tarih: 27-11-2022 23:02

Hayatları, Hakları ve Özgürlükleri İçin Yürüdüler

MEHMET ERDAL / DATÇA

          CHP İlçe Örgütü'nün saat 11.00'de, HDP İlçe Örgütü'nün saat 11.30'da ilçe binaları önünde yaptıkları basın açıklamalarını takiben Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin ortaklaşa yaptıkları program çerçevesinde saat 12.30'da Demokrasi Evi önünde toplanan Datçalı kadınlar Cumhuriyet Meydanına doğru yürüyüşe geçtiler.

     Zaman zaman çiseleyen yağmurlu bir günde gerçekleştirilen yürüyüş, yağmurun durduğu bir anda bir platform üyesinin “Şeker değiliz, erimeyiz; yürüyelim!” demesi ile başladı. Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ın da ilk başladığı anda gelip destek verdiği yürüyüş Demokrasi Evi ile Cumhuriyet Meydanı arasındaki ana cadde boyunca devam etti. Datça Mor Pedal Kadın Bisiklet Grubu, TÜM BEL-SEN Datça Temsilciliği ve çok az sayıda da olsa bazı erkekler yürüyüşe katıldılar.

     “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “İsyan, isyan, mollalara isyan, tek adama isyan, savaşa isyan...”, “Kadın, yaşam, özgürlük”... vb. sloganların atıldığı yürüyüş boyunca kadınlar çok coşkulu ve neşeliydiler; alkışlar, şarkılar, türküler ve ıslıklar hiç kesilmedi. Bu coşkuya, caddenin iki tarafındaki kaldırımlarda yürüyen, yürüyüşü seyreden ya da iş yerlerinde çalışan bazı kadınlar bir biçimde destek verdiler, ortak oldular.

     Cumhuriyet Meydanında son bulan yürüyüşten sonra Muazzez Dalaslan, Özlem Koşar ve Deniz Kırımsoy ortak basın açıklamasını okudular.

     Basın açıklamasında özet olarak şunlar dile getirildi:

     “Hayatlarımız, haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadeleden asla vazgeçmiyoruz!

     Bugün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü: 25 Kasım, bugün yerkürenin her yerinde kadınlar isyandayız… Sadece kadınların değil, kimsenin nefes alamadığı bir dünyayı yerinden oynatmak için ısrarlıyız, cüretkarız, cesaretliyiz ve bize dayatılana itaat etmiyoruz...

     Biz kadınlar bedenimizin, emeğimizin nasıl yok edilmek istendiğini, şiddetin bütün biçimlerine, cins kırıma neden uğradığımızı biliyoruz. Sadece erkek egemenliğine değil onunla bütünleşen ve yeniden üreten her türlü sisteme karşı mücadele ediyoruz. Bu yüzden bıkmadan, usanmadan direnenler, sokakta yürüyenler, alanları dolduranlar kadınlar.

     Kadınlar yaşama haklarına, bedenlerine ve emeklerine yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, tecavüz ve tacizlere, devlet şiddetine, erkek şiddetine, ekonomik şiddete, savaşa karşı politikalar geliştirip mücadele ediyorlar. Çok yönlü dayanışmalar örgütlüyorlar.

     Şili, Honduras, Dominik Cumhuriyeti’nde, ABD’de kürtaj yasağına karşı milyonlarca kadın sokakta. Kadınlar Arjantin’de, İzlanda’da, Polonya, Güney, Kore İtalya, İspanya’da kitlesel kadın grevleri örgütlüyorlar. Şili, Honduras, Dominik Cumhuriyeti’nde, Brezilya’da kadına yönelik şiddetle mücadele ederlerken, siyah kadın hareketiyle birlikte ırkçılığa karşı örgütleniyorlar.

Lübnanlı kadınlar çocuk evliliklerini, cinsel tacizi sonlandırmak, Kenyalı göçmen kadınları desteklemek için yollarda.

     Tanzanya’da tarım yaptıkları toprakları uluslararası şirketler tarafından gasp edilmiş, evlerini kaybetmiş, şehirlerde kazançlarını kredi vasıtasıyla el koyan bankaların kıskacındaki her türlü sosyal ve sağlık hakkından yoksun kadınlar kadın hareketinde de yer alıyorlar.

Kadın cinayetlerine, tecavüze karşı Hindistan’da kadınlar hep ayakta. Somalili kadınlar iham kaynağımız.

     Arjantinli kadınlar kadın cinayetlerine karşı mücadelelerinde ‘Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ sloganıyla ilerlerken, Polonya ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyor. Güney Afrika gecekondularında kadınlar toprak ve barınma hakları, yoksullaşmaya karşı mücadelelerini cinsiyetçiliğe ve şiddete karşı mücadeleleriyle birlikte yürütüyorlar.

     Kadınlar her iklimden ses veriyorlar, sorunlarımız ortak, mücadelemiz de ortak.

İran… ‘Jin, Jiyan, Azadi’. İranlı kadınların dünya kadın hareketine canları pahasına kattıkları hepimizin sloganı: ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’. Kız kardeşlerimiz büyük bir cesaret ve kararlılıkla İslami rejimim baskı, terör, tutuklama, işkence ve infazlarına karşı bütün rejimi hedef alıyorlar...

     Biz de Türkiye’den İranlı kadınlara, erkek-devlet şiddetinin giderek arttığı, kadın düşmanı politikaları ve düzenlemelerin sistematikleştiği bu düzene karşı artık yeter diyerek sesimizi yolluyoruz. Mirabel kardeşlerden Mahsa Amini’ye diyoruz. Özgürlüğümüz için susmuyor, hayatlarımızdan vazgeçmiyor, erkek-devlet şiddetine itaat etmiyoruz.

     Mücella Yapıcı’yı, Şebnem Korur Fincancı’yı ve daha nice arkadaşımızı tutuklayanlar bilsin ki mücadele her yerde.

     Heteroseksist erkek devletin nefret politikalarıyla yaşamları varoluşları tehdit edilen LGBTİ+Q’larla omuz omuzayız...

     Savaşa karşı barış diyoruz, Kadınlar savaş istemiyor!..

     Hayatlarımız, haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadeleden asla vazgeçmiyoruz!”

     Basın açıklamasından sonra Av. Gülhan Keleş, Datça Kadın Platformu'nun ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin ortaklaşa hazırladıkları “Datça'da Kadına Karşı Şiddet ile Mücadele İçin Güç Birliği Çağrısı” metnini, Emrah Kırımsoy ise 6 maddelik “Eşitlikçi ve şiddetsiz Datça için acil taleplerimiz”i okudu.

     Etkinlik, Datçalı bazı kadınların yaşadıkları deneyimleri anlattıkları ve neler yapılabileceği konusunda önerilerin sunulduğu forum ile devam etti.

 




Bu haber 640 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI