Bugun...



İç Hukuk Yollarını Tüketen İkizköylüler, AİHM Kararının Uygulanması İçin Avrupa Konseyine Başvurdu

İkizköylüler ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde, yaşam, barınma ve sağlıklı çevre haklarını aramaya devam ediyor. İkizköylüler, Muğla’daki Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin kapatılmasını gerektiren, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının uygulanması için Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanlar Komitesi’ne başvurdu.

facebook-paylas
Tarih: 26-12-2022 20:02

İç Hukuk Yollarını Tüketen İkizköylüler, AİHM Kararının Uygulanması İçin Avrupa Konseyine Başvurdu

Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan santralleri çevreye verdikleri zararlar nedeniyle kapatılmalıdır diyen 1996 yılında verilmiş Aydın İdare Mahkemesi kararlarının üzerinden geçen 26 yıla rağmen bu kararlar hala uygulanmıyor, santraller ve bunlar besleyen kömür madenleri on yıllardır çevreye ve halk sağlığına ciddi zararlar vererek çalışmaya devam ediyorlar. 2005 yılında AİHM, Okyay ve Diğerleri/ Türkiye davasında santrallerin kapatılması yönündeki idare mahkemesi kararlarının uygulanmaması nedeniyle Türkiye’nin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar vermişti.

AİHM kararlarının devletler tarafından uygulanmasını izlemekle görevli merci olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin, Muğla santralleriyle ilgili 2005 tarihli Okyay ve Diğerleri kararını gerektiği gibi uygulamadığını tespit etti. Dava o günden beri AİHM kararlarının izlenmesinden sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde.

Avrupa Konseyi üyesi ve AİHM’e taraf olan Türkiye, AİHM kararına uymayarak uluslararası hukuku çiğniyor

Bakanlar Komitesine yapılan başvuruda, Türkiye Cumhuriyeti’nin Okyay ve Diğerleri davasında AİHM tarafından verilen Muğla’daki üç termik santralin kapatılması kararını “iyi niyetle ve zamanında” uygulamadığı ifade edildi. Ayrıca bu santrallerin çevre mevzuatına uyumu konusunda da gerekli yaptırımın uygulanmadığı, santrallerin onlarca yıl gerekli çevre yatırımları; mevzuata uygun baca gazı arıtma tesisleri, düzenli kül depolama alanları ve atıksu arıtma tesisleri olmaksızın çalıştırıldığı için insan sağlığına ve doğaya ölümcül ve geri dönüşsüz etkileri olduğu, iklim krizini tetiklediği, bilimsel kanıtlar sunan belgeler ile Komite’ye aktarıldı. Santrallerin 1980’lerde çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan inşa edildiği ve işletmeye alındığı; 2014 yılındaki özelleştirme ile santrallere 2063 yılına kadar tanınan 49 yıllık ek işletme süresi için de ÇED sürecinin işletilmediği vurgulandı. Daha önce Komitenin talebi üzerine, Türkiye’nin dava dosyasına sunduğu sınırlı eylem planının, hem yerel idari mahkeme kararının (Aydın İdare Mahkemesi, 1996) hem de AİHM kararının uygulanmamasından doğan zararların onarılması için hiçbir şekilde yeterli olmadığı ifade edildi.

Başvuruda, santrallerin işletilmesine koşut olarak hiçbir çevresel etki değerlendirmesine tabi tutulmadan genişletilen madenler de yıkımın başka bir vahim boyutunu oluşturuyor dendi. Madencilik faaliyetlerinin bölgedeki ekosistemleri nasıl tahrip ettiği, su varlıklarını, toprağı, ormanları ve tarım alanlarını ortadan kaldırdığı vurgulandı.

İkizköylüler’den Avrupa Konseyi Bakanları Komitesine: İklim Krizine Yol Açan Kömürlü Termik Santraller Kapatılsın

İkizköy’ün doğa koruma derneği KARDOK adına yapılan resmi başvuruda AİHM kararlarının uygulanmasını izlemek ve hükümetlerin sorumluluklarını alması için yaptırım uygulamakla yetkili Bakanlar Komitesi’nden talepler şöyle:

-Kömür işletmelerinin, çevre, iklim, insan sağlığı ve insan hakları üzerinde yıllar boyunca oluşmuş kümülatif (toplam) etkilerinin bütünüyle ortaya çıkaracak çalışmaların yapılması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması;

-Termik santraller, onlara ek çevresel tesisler ve kömür madenleri hakkında çevresel bilginin kamuoyuna açıklanması;

-Çevresel standartlarla uyumlu olmayan santrallerin işletilmesine izin verilmemesi;

-Onlarca yıldır çevresel mevzuata aykırı biçimde işletilen santrallerin yol açtığı tüm çevresel ve sağlık etkilerinin onarılması için santrallerin kapatılması da dahil olmak üzere somut adım atılması;

-Santrallerin kapatılmasını ayrıca, bu santrallerin ve santrallerin işletilmesi için gerekli kömür madenciliğinin, 2063 yılına kadar yıkıcı iklim değişikliğine yapacakları hesaplanan katkılar da göz önünde bulundurularak tekrar gözden geçirilmesi;

-Madencilik izni prosedürlerinin çevre kanunu, korunan alanlar mevzuatı ve insan hakları ile uyumlu hale getirilmesi.

Ne Olmuştu?

Geçen ay, hiçbir bilimsel gerçeğe dayanmayan 3. Bilirkişi raporuna dayanarak,  Akbelen Ormanının maden işletmesi izninin yürütmesinin durdurulması kararı kaldırılmış; İkizköy’ün avukatları tarafından bu karara yapılan itiraz İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Böylece, Akbelen Ormanı’nın mahkeme tarafından Ağustos 2021 yılında sağlanan hukuki koruması kaldırılmış oldu. İkizköylüler şirketin her an Akbelen Ormanı’na girerek kesim işlemine başlayabileceğinden endişeli.

AİHM KARARI VE İZLEME SÜRECİ İLE İLGİLİ BİLGİ NOTU:

AİHM kararlarının devletler tarafından uygulanmasını izlemekle görevli merci olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin, Muğla santralleriyle ilgili 2005 tarihli Okyay ve Diğerleri kararını gerektiği gibi uygulamadığını tespit etti. Dava o günden beri AİHM kararlarının izlenmesinden sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde.

2007 yılına gelindiğinde Türkiye hükümeti söz konusu termik santrallerin ne kapatılması ne de çevresel standartlara uygunluğu doğrultusunda gerekli önlemleri almıştı. Böylelikle Bakanlar Komitesi 14 Şubat 2007’de aldığı ara karar ile Türkiye hükümetinden idare mahkemesi kararlarının gecikmesizin uygulanmasını talep ederek benzer ihlallerin önlenmesine yönelik ne tür genel önlemler alındığı bilgisinin de kendisiyle paylaşılmasını istemişti.

Türkiye bu ara kararın sonrasında da termik santrallerle ilgili yapıldığını iddia ettiği bir takım sınırlı ve son derece yetersiz yenileme çalışmalarını öne sürmesine rağmen, gerçekte AİHM ve idare mahkemesi kararlarını tanımamakta ısrar ediyordu. Türkiye hükümetinin iddialarına rağmen o dönemde Bakanlar Komitesi kararın uygulanmasına dair izleme dosyasını açık tutmaya devam etti.

Özelleştirme programı kapsamındaki termik santrallerin çevresel uygunlukları ile ilgili tartışmaları takip eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’nin Okyay ve Diğerleri/ Türkiye kararının uygulanmasının izlenmesini yoğunlaştırılmış prosedüre tabi tutmaya karar verdi. Bu doğrultuda Komite Türkiye hükümetinden Muğla santrallerinin çevresel uygunluğuna dair bir takım detaylı bilgiler talep etti. Talep edilen bilgilerin arasında söz konusu santrallerin ve bağlı tesislerinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koyacak güncel bilimsel çalışmalar santrallerle ilgili yürümekte olan davalar ve santrallere verilen geçici faaliyet belgesi ve/veya izinlerin dayanakları da bulunmaktaydı.

Türkiye hükümeti ise, Bakanlar Komitesi’ne sunduğu ‘eylem planı’ belgelerinde, santrallerde yapıldığını iddia ettiği sınırlı bir takım iyileştirmeler temelinde söz konusu mahkeme kararlarının gereklerini yerine getirdiğini öne sürüyor, madenlere dair kapsamlı açıklamalar yapmaktan da çekiniyor. 30 yılı aşkın süredir çevresel teknolojileri bulunmaksızın çalışan santraller ve ilgili linyit madenleri söz konusu olduğunda alındığı iddia edilen bu önlemler son derece geç ve yetersiz.  Üstelik termik santrallerin teknoloji durumuna ve çevresel etkilerine dair bilgilerin kamuoyundan saklanması nedeniyle iddia edilen sınırlı iyileştirmelerin gerçekte hayata geçirilip geçirilmediği dahi teyit edilemiyor.

 




Bu haber 614 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI