Bugun...



İki Yıl Aradan Sonra, 1 Mayıs Mitingi Muğla’da Yapıldı

Pandemiyle geçen iki yılın ardından 1 Mayıs İşçi Bayramı bu yıl geniş bir katılmla Menteşe Açık Oto Pazarı’nda kutlandı. Mitingin tertip komitesinde; KESK, DİSK, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, TÜRK-İŞ, KAMU-İŞ, TMMOB, Tüm Emekliler Sendikası temsilcileri yer aldı.

facebook-paylas
Güncelleme: 02-05-2022 13:57:25 Tarih: 02-05-2022 01:36

İki Yıl Aradan Sonra, 1 Mayıs Mitingi Muğla’da Yapıldı

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Saat 10’dan itibaren Aylin Karaca Kavşağı-Mehmet Ali Eren Parkı’nda toplanan miting katılımcıları,  taşıdıkları döviz, pankart ve atılan sloganlar eşliğinde stadyum yanındaki caddeden, Adliye kavşağına inen caddeye çıktılar. Adliye kavşağının üst kavşağından sola dönen kortej buradan ilerleyerek Adliye Kavşağı ile MUSKİ binasının bulunduğu kavşak arasındaki bulvara çıktı. Burada ilerleyen kortej, GüneyGöz hastanesi önündeki açık oto pazarına girdi. Miting konuşmalarının yapıldığı alanda toplanma sağlandı. 

1 Mayıs kutlamasına; CHP Muğla Milletvekilleri Mürsel Alban, Suat Özcan, Burak Erbay ve Süleyman Girgin, CHP İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, CHP Parti Meclisi Üyesi Gizem Özcan, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, siyasi partilerin temsilcileri, STK’lar, sendika ve örgütler ile vatandaşlar katıldı. Miting alanında yaklaşık 3 bin kişinin olduğu ifade edildi çeşitli gözlemciler tarafından.

KATILIMCILAR

Miting kortejinde en kalabalık grubun Türkiye İşçi Partisine ait olduğu ifade edildi. Sol Parti, TKP, HDP, EMEK PARTİSİ ve CHP’nin de mitinge geniş katılım sağladıkları gözlendi.

“Milas 78’liler” olarak ilk kez yer alınan 1 Mayıs Mitinginde, “MİLAS 78’LİLER” pankartı ilgi odağı oldu. 68 Kuşağının ve öğrenci hareketlerinin önder ve simge isimleri Mahir Çayan-Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya’nın resimlerinin yer aldığı pankart önünde ve arkasında, birçok kişi pankartla birlikte fotoğraf çekildi.

İkizköy Çevre Komitesi üyeleri, "Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz" yazılı pankartlarını açtılar, "Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz," diye slogan attılar. Gerek kortejin geçiş noktalarında durarak gerekse kürsüye çıkarak dikkatleri kömür için Akbelen orman ve zeytin katliamına dikkat çekmeye çalıştılar. 

Deştin Çevre Platformu üyeleri de, "Deştin Çayı özgür akacak" sloganlarıyla kalabalık bir şekilde miting alanındaki yerlerini aldılar. 

TOPLUMUN HER KESİMİNE MERHABALI SESLENİŞ

Miting alanındaki konuşma, tertip komitesi adına Eğitim-Sen Muğla şube başkanı Birdal Savran tarafından okundu. Savran, konuşmasına, toplumun her kesiminden ezilenlere, sömürülenlere, hor görülenlere, adalete ihtiyaç duyanlara, haksızlığa, tecavüze, şiddete uğrayanlara merhaba diyerek başladı: “Bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler, emeğiyle bu ülkeyi var edenler Merhaba… Kadınlar, gençler, işçiler, öğretmenler, kürsüleri ellerinden alınmış hocalar, mühendisler, mimarlar, giderlerse gitsin denilen sağlık emekçileri,  çiftçiler, köylüler merhaba. Açlık/yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkûm edilenler, “geçinemiyoruz” diyenler, işsizler merhaba… Emek, barış, demokrasi, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, laiklik, adalet mücadelesi verenler merhaba… Sermayenin ve tek adam rejiminin kuşatmasına karşı demokrasiyi ve demokratik hayatı savunanlar merhaba… Bize dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı işini, ekmeğini, deresini, ormanını, tarlasını, ülkesini ve geleceğini savunanlar merhaba… Şiddete, ayrımcılığa, tacize, tecavüze, yok sayılmaya karşı “emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” diyen kadınlar merhaba… Savaşa karşı eşit, özgür ve bir arada kardeşçe yaşamı savunanlar merhaba…”

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

Savran daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün 1 Mayıs, mücadelenin ateşiyle, coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor!  Ben de bu coşkuyla hepinizi 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ Tertip Komitesi adına saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle 45. Yılında 77 1 Mayıs’ında kaybettiğimiz arkadaşlarımız olmak üzere bu onurlu mücadelede yaşamını kaybetmiş tüm arkadaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla anıyorum. Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi derken ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor.  Bu düzen toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumuyor, aksine tehdit ediyor.  Bu düzenin çarkları, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleri ezdikçe eziyor. Bu düzenin çarkları, zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere kurulmuş. Bu düzenin çarkları sermayeye sömürecek ucuz emek, yağmalanacak doğa, talan edilecek kentler yaratmak üzere dönüyor.

Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla, salgınla mücadele ederken AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patrona ve ayrıcalıklı zümreye aktarıyor.”

İŞ-EKMEK-ADALET VE ÖZGÜRLÜK İHTİYACI

“Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasiye, adalete ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor,” diyerek konuşmasına devam eden Savran şunları aktardı: “ Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor.  Bu düzenin devamı için demokrasinin son kırıntıları ortadan kaldırılıyor. Seçme ve seçilme hakkımıza dahi el uzatılıyor.  Bu düzen mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak ayakta kalıyor. Bu düzenin kışkırttığı cinsiyetçilik, ırkçılık ve göçmen düşmanlığı, mezhepçilik ve savaş politikaları ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor.  Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür.  Biz karanlığın zifiriye döndüğü zamanlarda bile yarına dair umudumuzu hiç yitirmedik. Bugünden yarına umut biriktirmeye devam ettik.”

BU DÜZEN DEĞİŞECEK, DEĞİŞMELİ

“20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz,” diyen Savran konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin faturasının emekçilere yıkılmadığı, Kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, Düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin, itiraz etmenin cezalandırılmadığı, Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu BİR DÜNYA VE ÜLKE İSTİYORUZ!”

HERKES İÇİN EŞİT, ULAŞILABİLİR, PARASIZ, KAMUSAL HİZMET SAĞLANMALI

“Kolektif emeğimizle yarattığımız değerlerin türlü yollarla, işsizlik, kıdem tazminatı, varlık adı altında kurulan fonlarla, özelleştirmelerle emperyalistlere, sermayedarlara peşkeş çekilmesini reddediyoruz. Planlı, kalkınmacı, üretime dayalı, kamucu bir ekonomi politikasını savunuyoruz,” diye sözlerine devam eden Savran, alanda bulunanlara konuşmasını şu ifadelerle aktarmaya devam etti: “Kaynakların sermayeye, savaşa, silahlanmaya aktarılmasını reddediyoruz, herkes için eşit, ulaşılabilir, parasız, kamusal hizmet sağlanması için kullanılmasını istiyoruz. %1’lik kesim sırtımızdan, emeğimizi gasp ederek zenginleşirken krizin yükünü biz emekçilere yıkmaya, karını özelleştirirken zararı toplumsallaştırmaya çalışıyor. Ekonomik krizi biz yaratmadık; faturasını ödemeyi de reddediyoruz. Bütçenin adil bir şekilde oluşturulmasını ve eşit bir şekilde dağıtılmasını istiyoruz. ‘Paran kadar eğitim/sağlık’ anlayışını, çocuklarımızın gerici vakıf, dernek ve cemaatlere mecbur bırakılmasını, buralarda her tür istismara açık hale getirilmesini reddediyoruz; eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal hizmetlerin nitelikli, bilimsel, parasız olmasını savunuyoruz. KHK’lerle iş güvencemizin fiilen ortadan kaldırılmasını, sivil ölülere çevrilmeyi, reddediyoruz; KHK’lerin iptal edilmesini, hukuksuzca işinden edilenlerin işe iadesini, emeğin haklarını yok eden, tek adam rejiminin taşlarını döşeyen KHK’lerin iptal edilmesini istiyoruz. Yıllarca çalıştıktan sonra emeklilikte sefalete itilmeyi, zorunlu bireysel emeklilik sistemi ile kamusal emeklilik hakkımızın elimizden alınmasını, yasalarla emeklilikte yaşa takılmayı reddediyoruz; emeklilikte de insanca yaşanabilir bir ücret talep ediyoruz.”

GELECEĞİMİZİ KURMAK İÇİN BUGÜNÜMÜZE SAHİP ÇIKIYORUZ

Konuşması sık sık alanda bulunanların attıkları sloganlarla kesilen Savran, “İktidarın karşısında örgütleri değil bireyleri görmek için bizi ayrıştırmasına, atomize etmesine, bireysel kurtuluşu dayatmasına karşı dayanışmamızla, birlikte omuz omuza mücadelemizde direniyoruz; örgütlenme özgürlüğü, sendika hakkı, toplu pazarlık hakkı, adil gelir güvencesi, istihdam güvencesi, sosyal güvenlik güvencesi talep ediyoruz,” diye alandaki kabalalığa seslenerek, “Refah devleti bitti, tek yol kapitalizm” diyenlere karşı başka bir dünyanın mümkün olduğunu biliyoruz. Geleceğimizi kurmak için bugünümüze sahip çıkıyoruz.  Doğanın, yaşam alanlarımızın, emeğin, bir avuç sermaye tarafından fütursuzca sömürülüp, yaşamın yok edildiği,  bugün, Kapitalizmin doğayı, doğal varlıkları ve yaşamı metalaştırarak sömürmesine, yaşam alanlarını yok etmesine karşı, doğanın, insanın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam haklarını savunuyoruz. Bugün, iklim krizini derinleştiren bu sömürü düzenine karşı dünyanın dört bir yanında harekete geçen gençlerin, yoksulların, emekçi halkın sesine ses katma günü. Bugün doğayı, insanlığı, yaşamı ve geleceği işgaliyle yok eden her türlü zorbalığa, zalimliğe karşı direnerek, doğayı ve yaşamı yeniden kazanma günü. Bir çocuğun canın erik çektiği güzelliklerde. Bir kiraz ağacının doğal süslerinde. Bir türküyü aynı anda söyleme isteklerinde. Eşit, özgür Laik ve Demokratik bir Ülke istiyoruz,” dedi.

GEZİ, ONURUMUZDUR

Savran, “Gezi direnişinin yargılanmak istendiği, hukuksuzca kararlarla yaşamların ve direnişin dört duvar arasına hapsedilmeye çalışıldığı ve Gezi direnişinin üzerinden neredeyse 10 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen siyasi iktidarın direnişi hala hedef gösterdiği günleri yaşıyoruz. Gezi kararı, yeni bir OHAL altında ülkenin kaderine el koyma girişiminin bir parçasıdır. #Başaramayacaklar. Mücella Yapıcı’nın şu sözlerini bu kararı verenlere hatırlatmak isteriz.  “Son sözüm olduğunu düşünmüyorum, Toplum yararına mesleğimi onurla yürüttüm. Bugüne kadar tek bir çocuğuma haram lokma yedirmedim. Hırsızlık, yolsuzluk, uğursuzluk yapmadım. Yaşamımdan onur duydum, aynı onuru sizin de duymanızı umuyorum.”  Bizler onurlu bir gelecek mücadelesi verenler olarak bu arkadaşlarımızın yanında, gezinin savunmasında olduk, olmaya devam edeceğiz,” diyerek konuşmasını sürdürdü.

NEDENDİR BU BİTMEYEN ÖFKE VE KORKU?”

“Nedendir bu bitmeyen öfke ve korku?” diye soran Savran, bu sorusunun yanıtını şöyle verdir: “Cevabı çok açık. Fiili ve meşruydu. Halk hareketiydi. Sözün de yetkinin de kararın da halka ait olduğu bir direniş hareketiydi. Bu yüzden de hedef gösterenler çok iyi biliyor ki hangi karar alınırsa alınsın Gezi direnişi dört duvara sığmaz ve sığmayacak. Gezi'nin birleşik ve dayanışmacı mücadele anlayışıyla bu karanlığa son vereceğiz. Zorbalar Kalmaz Gider.  Geleceğe ve umuda birlikte sahip çıkabiliriz. Birleşirsek, örgütlenirsek, değiştirebiliriz!”

YAŞASIN 1 MAYIS

Savran konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bugün burada bulunamayıp tarlasında, fabrikasında iş yerinde olan emekçilere selam olsun. Evlerine hapsedilen ücretsiz köle gibi çalıştırılan ev işçisi kadınlara selam olsun.  Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan bir ülke mücadelesi yürüten Türkiye işçi sınıfına selam olsun. Sizleri 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ Tertip Komitesi adına bir kez daha selamlıyor, saygılar sunuyorum. YAŞASIN 1 MAYIS. Yaşasın işçinin, emekçinin bayramı. Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışması! YAŞASIN 1 MAYIS.”




Bu haber 1225 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI