Bugun...



Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesinden Marmaris Belediyesine Tepki

Marmaris Belediyesi’nin, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma bölgesinde yer aldığı için uluslararası sözleşmeler ve iç hukukla koruma altında olan Hisarönü Mahallesi’nde doğayı ağır biçimde tahrip ettiğini tespit ettik. Nadir türlerin yaşam alanında zemin ve dere kenarına moloz dökmesi, ağaç kesmesi, asfalt atıkları ile Sinpaş’tan getirilen hafriyatı zemin yüzeyine sermesi sonucu ortaya çıkan tablo aşısından üzücü ancak tablonun yaratıcısının Marmaris Belediyesi olması bizleri şaşırtmamıştır. Basın açıklamasında da anlattığımız gibi 2021 yılından bu yana Marmaris’te yaşaya geldiğimiz rant odaklı doğa yıkım projelerinin tamamında belediye yönetimi ruhsat vererek, göz yumarak, sorumluluğunu yerine getirmeyerek rol almış, seçmenlerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi’nin alanda yaptığı basın açıklaması Kadriye Konukçu tarafından okundu.

facebook-paylas
Tarih: 11-03-2023 17:54

Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesinden Marmaris Belediyesine Tepki

 

Açıklama şöyle:

SİZİN AMACINIZ NE?

Bugün olduğu gibi her seçim dönemi halkın umutları artar. Daha iyi ve daha güzele dair bir beklenti oluşur. Tıpkı son yerel seçimden sonra Marmaris’te bu yönde bir beklenti oluştuğu gibi. Ama ortak karar alma, halk ile birlikte yönetme, hesap verme, şeffaflık, açık kapı ve kente sahip çıkma gibi seçim öncesi verilen sözlerden ne yazık ki çok çabuk dönüldü.

Sizin amacınız ne?

Marmaris’i değerli kılan içinde yaşadığımız eşsiz ormanları ve denizi idi. Ormanlarımız yandı. Denizimiz ve yangından geriye kalanlar da açgözlü ve paradan başka bir şeye değer vermeyenlerin tehdidi altında. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Doğanın katledilmesine ses çıkarmıyorsunuz. Halkı bilgilendirmiyorsunuz. Halkın yerel yönetimlere demokratik katılımını değersizleştiriyorsunuz. Ben yaparım, hesabını da vermem diyen tavrınızla 20 yıldır içine düştüğümüz karanlığın kötü bir taklidi olmaktan öteye gidemiyorsunuz. Önce İçmelerde  “ücretsiz halk plajı” adıyla yapılan, gerçekte ise ücret karşılığı kullanılacak ve kıyılarımızın halkın elinden alınmasının göstergesi olan projeye ses çıkarmadınız. Ses çıkarmamanız bir yana İçmeler sahilinde Belediyeye ait olan alanı, birilerine kiraladınız. Böylece kumsalın demirlenip, işgal edilme girişimine sebep oldunuz.

Ardından Karacasöğüt’te Muçev’e ait marinanın büyütülme projesine dava açtınız. Bilirkişi raporu lehinize gelmesine rağmen, mahkemenin karar vermesini beklemeden şirkete ruhsat verdiniz. Davacısı olduğunuz projenin denizi kazıklayıp, betonlaştırmasına sebep oldunuz. İyi ki köylüler ve çevre gönüllüleri müdahale ettiler de doğal sit alanı olan ve antik değere sahip Karacasöğüt Koyu kurtuldu. Proje mahkemece iptal oldu ve Danıştay da kararı onadı.

İçmeler’i trafik ve altyapı olarak çıkmaza sokacak, potansiyel müşterilerin esnafın elinden alınmasına ve denizimizin kirlenmesine sebep olacak Sinpaş projesinin kolaylaştırıcısı olmaktan da geri durmadınız. Hatta ÇED öncesi ruhsat vermeyi göze alacak kadar tarafınızın halk ve Marmaris olmadığını bir kez daha gösterdiniz. Sinpaş’ın süreçte yapmış olduğu tüm kanuna aykırı faaliyetlerine ses çıkarmamak benimsediğiniz genel bir prensip oldu. Sesinizi çıkarmadığınız gibi 40 yıldır atıl duran, her türlü korozyona ve tahribata maruz kalıp harabeye dönmüş mevcut 7 katlı inşaata 3 kat daha yapılmasına yol verdiniz. Sinpaş’ı yasaların üstünde tutucu tavrınızdan zinhar taviz vermeyerek bunu da yine kanunsuz olarak “tadilat” ruhsatı ile yaptınız. 1. derece deprem bölgesi olan Marmaris’te bu inşaatın yaratacağı felaketin vebali boynunuzdadır.

Sessizliğiniz ve tercihiniz Hisarönü 142 parsele, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile verilen özel imar izni için de geçerli oldu. Köylerimizde imar yokken, parsel ÖÇK özelliğine sahipken ve sulak alan olarak uluslararası sözleşmelerle korunurken, siz yine halkı bilgilendirmediniz ve projeye olumsuz yazı vermenize rağmen dava açmaktan imtina ettiniz. Ama biz dava açtık ve açtığımız davada bilirkişi raporu lehimize geldi. Tıpkı diğer itirazlarımız gibi. Ne tesadüftür ki; dava öncesi Karacasöğüt’te muhtara gelen “toplantıyı terk et” telefonu gibi Hisarönü sakinlerinden bazılarına da “siz karışmayın arsalarınız değerlenecek” telefonları peş peşe geldi.

Kapalı bir deniz olan Marmaris Körfezi zaten kirlilik tehdidi altında iken, bu tercihlerinizi fırsat gören Albatros Marina mevcut iskelesini 2005 senesinde aldığı ÇED kararına dayanarak usulsüz olarak uzattı. Denizimizin kendini temizlemesine engel teşkil edecek bu projeye siz yine ruhsat verdiniz. Elbette aynı tutumu sergilemeye devam ettiniz, halka hiçbir bilgi vermediniz ve halkla paylaşmadınız.

En başarısız demokrasi sınavınız ise seçimde verdiğiniz kamucu, katılımcı, paylaşımcı ve şeffaf yönetim vaatlerinizin laftan öteye geçmediğinin göstergesi olarak Marmaris Kent Konseyi’ne karşı tercih ettiğiniz tutum oldu. Sinpaş projesi için açmış olduğu “ÇED iptal” ve “ruhsat iptal” davaları sonrası Marmaris Kent Konseyi’ne takındığınız tavırla seçimlik demokrasi anlayışınızı deneyimlemiş olduk. Marmaris’in doğasının korunmasını ve halkın yerel yönetimlere demokratik katılımını amaç edinen Kent Konseyinin, yürütme kurulu üyelerini istifa ettirdiniz; Kent Konseyleri yönetmeliğin belediyeye yüklediği sorumlulukları bile isteye yerine getirmeyerek ilişkide olduğunuz STK’ları kullanarak konseyi atıl ve işlevsiz duruma getirmeye çaba gösterdiniz. Tercihiniz kamunun yanı değil sermayenin kalkanı olmaktı.

Şimdi soruyoruz. Sizin amacınız ne? Yakanızda taşıdığınız rozetin halkçılık, devletçilik oklarından hiç mi mahcubiyet duymuyorsunuz?

Bütün bu yaşadıklarımız yetmezmiş gibi şimdi de Hisarönü’nde, 142 parsele paralel, belediye ait alana aynı doğa yıkımını siz yapıyorsunuz. Sulak alanı moloz ile doldurup üstüne Kızılbük’ ün kırmızı toprağını seriyorsunuz. Ağaçları keserek korumanız gereken doğamızı geri dönülmez bir tahribatla yok etmeye çalışıyorsunuz. Yine halkı bilgilendirmeden ve görevinizin aslında ne olduğunu önemsemeden. Belediye böyle yaparsa vatandaş ne yapmaz? İcraat toplamınıza baktığımızda görüyoruz ki bugüne kadar almış olduğunuz tutum iş bilmezlik değil düpedüz bilinçli bir tercihtir. Sormak istiyoruz arkanız da kim var? Sizi kim koruyor?

Siz neye sebep olduğunuzun farkında mısınız? Bugüne kadar yaptıklarınızla başta bizler olmak üzere, size oy veren halkın demokrasiye, değişime, adalete, hak ve hukuka olan inancını yok ettiniz. Vatandaşlarımızın “bunlara da güvenemeyeceksek kime güveneceğiz” duygusuna kapılmasına ve böylece toplumda var olan değişim talebinin de zarar görmesine sebep oldunuz. “Bizim adayımız” diyerek yaptıklarınızın söylediklerinizle uyuşmadığını gören, hatalarınızın farkında olan yol arkadaşlarınızı büyük bir pişmanlığa uğrattınız. Verdikleri siyasi mücadelenin de yozlaşmasına sebep oldunuz. En çok kendine benzeyenin hançeri öldürürmüş insanı.

Marmaris, derdi sadece para olan kişi ve siyasi anlayışların çevre talanı, tehdidi altında; farkındayız. Bir dolu proje ÇED için müracaat etti ve ediyor. Valiliğin tavrı ise ortada: Son üç yılda neredeyse %100 “ÇED gerekli değildir” kararı veriyor. Belediyemize düşen görev bu talan projelerine karşı öncelikle halkı bilgilendirmek, onların görüş ve önerilerine önem vererek Marmaris’in doğasını korumak olmalı. Burada olduğu gibi o talana ve yağmaya bir kepçe darbesi de belediyenin vurması değil.

Biz demokrasiye olan inancımızla Marmaris’imizi korumaya ve halkın yerel yönetimlere katılmasının önündeki engellerin kaldırılması için mücadele etmeye oy verdik. Oyumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Umarız akıl ve sağduyu galip gelir. Böylece içinde bulunduğumuz karanlık, yolsuzluk düzeni ve kötülük de son bulur.




Bu haber 474 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI