Bugun...



Önceki Dönem Belediye Meclis Üyesi Kamil Sönmez'e Sorduk (3)

31 Mart 2024 Yerel Seçim öncesi dönemde Datça Belediye Meclisi Üyeleri içerisinde en çok konuşmak ve soracağım sorulara vereceği yanıtları kamuoyu ile paylaşmak istediğim kişilerden Kamil Sönmez ile yaptığım söyleşinin bu bölümünde yaşamını devam ettirdiği Eski Datça Mahallesi ile ilgili sorduğum sorular ve yanıtları şöyle:

facebook-paylas
Tarih: 30-08-2024 13:22

Önceki Dönem Belediye Meclis Üyesi Kamil Sönmez'e Sorduk (3)

MEHMET ERDAL

(Son bölüm)

 31 Mart 2024 Yerel Seçim öncesi dönemde Datça Belediye Meclisi Üyeleri içerisinde en çok konuşmak ve soracağım sorulara vereceği yanıtları kamuoyu ile paylaşmak istediğim kişilerden Kamil Sönmez ile yaptığım söyleşinin bu bölümünde yaşamını devam ettirdiği Eski Datça Mahallesi ile ilgili sorduğum sorular ve yanıtları şöyle:

 ESKİ DATÇA'NIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÇOK FARKLI

Siz burada, Eski Datça Mahallesinde yaşıyorsunuz. Bu mahalle ile ilgili pek çok konu sosyal medyada tartışılıyor. Bu mahallede, bildiğim kadarıyla hangi sorunlar var? Gürültü, mahalledeki işletmelerin niteliği, otopark sorunu vs... Burada yaşayan birisi olarak sözü edilen bu sorunlara dair neler söyleyebilirsin?

“Eski Datça geçmişte şöyleydi: Akşam saat 21.00 oldu mu herkes kabuğuna çekiliyordu.”

Kaç yıl öncesinden söz ediyoruz?

“7 yıl öncesinden bahsediyorum. Sonra mekanlar yapıldı. Mekanlar çoğaldı. Müzik sesleri gelmeye başlayınca insanlar gece saat 24.00/01.00'e kadar dolaşmaya başladılar. Bu gelişmeden önce saat 21.00'den önce Eski Datça'nın sokaklarında kimseyi göremezdik. Sadece 3-5 mekanda oturuluyordu. Bir kadın vatandaş rahatça gezemiyordu. Müzikle, mekanların çoğalmasıyla birlikte insanlar saat 24.00/01.00'e kadar sokaklarda çok rahat bir biçimde dolaşmaya başladılar. O saate kadar her yer açıktı.”

Şimdi bu mahallede hayat saat 24.00/01.00'e kadar devam ediyor mu?

“Evet. Saat 24.00 gibi müzik yayını bitiyor. Bu yıl bu konuda iyi bir sınırlama getirildi. Önceki döneme göre çok fazla ses duyulmuyor. Öncesinde müzik yapan yerlerin bazıları sesi yüksek tonda açıyorlar ve cezaları yiyorlardı; birkaç defa ceza yiyen yerler oldu. Bu yıl öyle bir sıkıntımız yok. Öyle çok yoğun bir ses ve gürültü yok.”

Gürültü konusu büyük ölçüde çözüldü o halde?

“Tabii, tabii, çözüldü. Şu anda herkes var olan durumdan memnundur. Belki içimizden birkaç kişi bu durumdan da memnun olmayabilir ama büyük çoğunluk memnun. Niye memnun? Müzik yayını saat 24.00'de bitiyor, yayın sırasında ses kısıtlaması var, denetimler sıkı. Esnafımız da bu konularda bilinçli; 'Biz burada ne kadar güzel müzik yaparsak, sağı solu rahatsız etmeden müzik yaparsak bizim mekânımız daha iyi dolar. Daha iyi para kazanırız.' Esnafımız bunun bilincine vardı. Şu an çok bir sorun yok.”

31 Mart Yerel Seçim öncesi diğer muhtarlar gibi sizin muhtar Rıdvan Bey ile de söyleşi yapmıştım. O söyleşiden aklımda kaldığı kadarıyla, sanki Eski Datça'nın turizm özelliği tartışılırken burada bir sektör tartışması var. Daha açıkçası, Eski Datça'da Datça'nın eğlence ve yeme-içme mekânlarının toplaştığı bir yer olduğuna dair bir tartışma var mı? Yoksa şu an Eski Datça'nın var olan durumu kabullenildi ve haliyle doğal bulunuyor mu?

“Geçmişte, yüksek sesle müzik yapıldığı dönemde böyle bir tartışma vardı; 'Eski Datça eğlence yeri mi olacak? Şu bu...' gibi. Şimdi yok. Şu an çeşitlidir. 3-5 mekanda canlı müzik var, o da 2-2,5 saat. Ondan sonra yeme-içme, konaklama, hediyelik eşya stantları, el ürünleri, bal-badem satan yerlerimiz var... Yani esnafımız çok farklı sektörde iş yapıyor. Burası sadece eğlence sektörüne dönüşmez.”

 ESKİ DATÇA'NIN DÖNÜŞÜMÜ AKŞAMDAN SABAHA OLMADI

Eski Datça denilince Datça'da en popüler mahalle akla gelir. Hatta önceki dönem Reşadiye Mahallesi Muhtarı Sami Akkın “Reşadiye'nin turizm potansiyeli Eski Datça'dan daha yüksek ama biz bir türlü turizm açısından çekim merkezi olamadık” demişti kendisiyle yaptığım söyleşide. Niyetinin Reşadiye'yi ziyaretçiler açısından bir çekim merkezi yapmak olduğunu söylemişti. Datça'ya gelen misafirler Eski Datça'ya neden geliyorlar? Can Yücel nedeniyle... Başka neden geliyorlar?

“Ben anlatayım. Biz inşaatçıyız ya, ben kendim inşaat ustasıyım, 90'dan önce inşaatları yaparken 'Hadi burayı da briketten yapalım, tuğladan yapalım, sıva yapalım...' derdik. Bizim böyle bir algımız vardı. Çünkü briket, tuğla ucuz malzemelerdir, taşınabilir... Daha sonra burası SİT ilan edildi.”

Tarihi SİT mi? Kentsel SİT mi? Her ikisi de mi?

“Her ikisi de. Burası aynı zamanda 3. derecede Kentsel SİT'tir. Eski Datça SİT alanı ilan edilince buraya hocalar geldiler. O tarihte Anıtlar Kurulu İzmir'de idi. Hocalar gelince burada yaşayanları çağırdılar kahveye, ben de vardım. Burada bilinçli insanlar da vardı; Profesör Kaya Türker, Ahmet Ege Gökhan (Makine mühendisi, bir dönem Datça'da inşaat işleri ve Datça Belediye Meclis Üyeliği yaptı) gibi. Onlar bilinçli insanlardı ama biz, keza Eski Datça'da öteden beri yaşayıp gelenler de bilmiyorlardı bu SİT nedir, ne değildir. Bize anlattılar. Dediler ki 'Siz projelerinizi çizin mimarla, bize getirin. Eski Datça'yı öyle yapacağız ki siz burada bir ev satıp yeni Datça'dan iki ev alacaksınız. Yalnız sizden ricamız bu söylediklerimizi uygulayın, bizden izinsiz yapmayın.' Tabii bunlar böyle söyleyince...”

Kaç yılından söz ediyoruz?

“1991-1993 tarihleri, çok net olarak 'şu tarih' diyemem. Ondan sonra o bilinçli insanlarla birlikte ustalarımız da bilinçlendi burada, ev yaptıran kişiler de bilinçlendi, 'Haydi projesiz yapalım', 'Haydi eklenti yapalım...' demediler ve orijinaline göre yapım başladı. Bu heyet birkaç yıl sonra bir daha geldi. Bir daha anlattılar. Baktılar ki söyledikleri gibi projeler uygulanıyor. Sonrasında İzmir'deki Anıtlar Kurulu Muğla'ya geldi. Koruma Kurulu şu an Muğla'dadır. Biz yıllardır oraya proje gönderiyoruz. Mimarlar projeyi çiziyor onların dediği biçimde, gönderiyoruz. Eski Datça'da bugüne gelen süreç böyle başladı. Daha sonra buraya Can Baba geldi. Onunla birlikte Eski Datça tanındı. Yaşarken pek çok edebiyatçı, yazar, şair, gazeteci yanına geliyordu. Öldükten sonra da festivaller yapıldı. Artı, turizm işi düşünüldü. Şimdi senin burada gördüğün 28 tane stant sahibi hanımlar var. İçlerinde benim eşim de var, şimdi şurada yukarıda onun çalıştırdığı bir dükkan var. Onlar ilk önce kilim ile başladılar. Caminin orada bir oda var, Datça Kaymakamlığı o iş için orayı tahsis etti. Hanımlar orada küçük küçük kilimler yaptılar, Datça kilimleri. (Söyleşi sonrasında eşinin çalıştırdığı dükkanın önünde elinde bu kilim fotoğraf çektik.) Yaptılar ama bu sefer satamıyorlar. Geçmiş kaymakamlar Mustafa Kaya, Savaş Tuncer var, onlar çok destek çıktılar. O kilimleri fuarlara falan gönderdiler, öyle başlandı. Eski muhtarımız Neşe (Karaoğlan) vardı, kadın, çok aktif bir ekip oluşturdu. Nasıl bir ekip oluşturdu? Çocuk tiyatrosu yaptılar, anneler günü yaptılar... bilmem ne günleri yaptılar, şimdi aklıma gelmiyor, bu yapılanlar ilgi çekti. Sonra Orhan'ın Kahvesinin yanından geçen yolda stant açtılar, 3-5 tane, fazla değil. Hatta 8 kadın bir dükkan açtılar, eşim de içlerindeydi; imece usulü. Herkesin eşyası vardı orada. Her gün 2 kişi nöbet tutuyor dükkanda. Diğerleri evde üretiyorlar. Böyle böyle derken turizmi tanıttılar. O tarihlerde Eski Datça'da 3-4 mekan vardı, başka yoktu. 2 tane kahve vardı. Birisi Orhan abinin, diğeri de şu taraftaydı. Bakkal vardı filan... Sonrasında dediler ki 'Bu büyük parçalar satılmıyor. Süs eşyası yapalım.' Süs eşyası yapmaya başladılar. Nazarlıktır vs... çeşitleri var, bazıları hala duruyor. İsimlerini de iyi bilmiyorum. Bu şekilde işler yoluna girince git gide mekanlar çoğalmaya başladı. İlgi arttı. Tanıtımı yapıldı. Bugüne geldik.”

Eski Datça'nın turizm açısından bir çekim merkezi olması öyle akşamdan sabaha olmadı. Anlattıklarından bunu anlıyorum.

“Anlattıklarım 1990'dan bugüne olan çabalardır.”

Bir emek var, bilinçli, bilerek atılmış adımlar var, bu atılan adımlar ile bugüne gelindi?

“Bugüne gelişte sadece yöneticilerin değil, aynı zamanda halkın çabası da var. Belediye başkanlarımız Mustafa Soytok, Erol Karakullukçu, Şener Tokcan, Gürsel Uçar olsun hepsi Eski Datça'daki bu gelişimi canı gönülden desteklediler. Gelen kaymakamlar da öyle. Son 25 yılda...”

Benim anladığım merkezi yönetimin yerel ayağı ile yerel yönetim arasında bu konuda bir uyum oluşmuş ve hepsi ellerinden geleni yapmışlar?

“Aynen, aynen. Herkesin katkısı var, herkese teşekkür ediyorum, söz konusu olan emek olduğu için. Halkın emeği çok önemli. Halk, özellikle Eski Datça'da yaşayan kadınlar çok istekliydi. Bizim gibi inşaatçılar uygun şekilde yaptılar inşaatları. Eski Datça'nın orijinal yapısını korudular. Elbette burası SİT ilan edilince Anıtlar Kurulu'nun da büyük katkıları oldu. Onların katkıları olmasa bütün bunlar olmazdı. Bütün bunlar bir araya gelince Eski Datça bu hale geldi.”




Bu haber 1374 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TOPLUM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI