MEHMET ERDAL
GÜZEL BİR İNSANDI
“Değerli arkadaşlar, Oğuz Tığlı'nın dostları, arkadaşları, akrabaları...” diyerek duygularını ifade etmeye başlayan İbrahim Çiftçioğlu daha sonra şunları söyledi: “Hepimizin başı sağ olsun. Büyük şair Cahit Sıtkı Tarancı diyor ki 'Öldük ölümden bir şeyler umarak/Büyük bir boşlukta bozuldu büyü/Nasıl hatırlamazsın o türküyü/Alıştığımız her şeyi yaşadık.” Alıştığımız her şeyi yaşadıktan sonra hepimiz bu dünyadan göçer olduk. Önemli olan arkada bıraktıklarımız ve bizim için söylenilenlerdir. Oğuz Tığlı bu toprakların güzel evladıdır. Datça'ya daha sonradan gelmiş ama Datça'yı, Datça'nın doğasını, Datça'nın insanlarını, Datça'nın tabiat olaylarını sevmiş.
Çağımızda sanat dediğimiz şey, özellikle 20. ve 21. Yüzyılda alıp başını 'abuk sabuk' yerlere gitmesine karşın, Oğuz Tığlı güncel sanat dergilerini takip etmesine karşın bu sanat akımları ya da sanat eğilimlerine yüz vermemiştir. O herkesin anlayacağı, herkesin kendini bulabileceği bir sanat anlayışını kendisine üslup edinmiştir. Onun zeytin ağaçları zeytin ağacı gibidir, Eski Datça sokakları Eski Datça sokakları gibidir. Bu anlamda da bir anlamda Oğuz Tığlı'nın resimleri Datça'nın tarihinin güncel resimlerinin yapılmasıyla oluşmuştur. Yani, yarın çocuklarımız ya da torunlarımız baktıkları zaman, hızla değişen Datça'mızda o sokakları, o ağaçları, o coğrafyayı Oğuz ağabeyin resimleriyle anımsayacaktır.”
İbrahim Çiftçioğlu'nun son sözleri “Güzel adamdı. Aramızda esprilerimiz vardı. Hoşgörülüydü. Bağışlayıcıydı. Ve sanatçı tabi. Güzelliklerin adamıydı. Rahmet ve toprağı bol olsun. Mekanı cennet olsun. İyi bilirdik.” oldu.
LİMAN SANAT GALERİSİNE ADI VERİLECEK
İbrahim Çiftçioğlu'nun konuşmasını bitirmesini takiben bazı CHP Belediye Meclis Üyeleri ve Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Gündoğan ile birlikte cenaze törenine katılanlar arasında yer alan belediye başkanı Aytaç Kurt da duygularını ifade etti.
“İlçemize yaklaşık olarak 40 yıl önce geldi. Kendi yaşam alanı dışında, bahsettiği kadarıyla, kendi dünyası, kendi düşünceleri dışında kimseye ödün vermeden adam gibi yaşadı. Her görüşmemizde yüzündeki o tebessümü asla unutamıyorum; acı çekerken bile dilerim hayatını gülümseyerek kaybetmiştir. Onun yüzünün bize verdiği maddi ve manevi değerleri hiçbir zaman unutmayacağız. En son görüştüğümüzde, buradaki oteldeki (Cape Crio Otel) resim sergisinde resimlerini almıştık, vali beye dahil onun resimlerini hediye etmiştik. O resimlere baktığınız zaman, Datça'nın ruhunu yansıttığı suluboya resimleri göreceksiniz. Fırçasının hiçbir zaman değiştirmeden hep suluboya resmi yapmış ve bundan asla taviz vermediğini görmüştük. Yattığı yeri ziyarete gittiğimizde de bana hiç ölmeyecekmiş gibi geliyordu. Onun adını yaşatmak için Datça Limanındaki resim sergisi alanına (Liman Sanat Galerisi) onun adını vermeye çalışacağız; dilerim fiziki şartları da buna uygun olur. Bize bıraktığı düşünce ve felsefe ışığında Datça'mızın bu hoşgörülü ortamına kendisini layık gören biriydi. Onun düşüncesinde, onun hoşgörüsünde bir Datça'da yaşamak adına, katıldığınız için hepinize teşekkür ederim. Bundan sonra dostlarıyla beraber birçok farklı zamanlarda kendisiyle beraber anmış olacağız. Hepimizin başı sağ olsun. İyi ki benim 40 yıldan beri tanıdığım bir Oğuz abimiz vardı. Hayatımıza, belki birçoğumuzun hayatına katkıları olmuştur. Böyle bir ilçede onun felsefesiyle yaşamak ayrı bir gurur benim için. İyi ki vardı, iyi ki aramızdaydı. Bundan sonra da aramızda olacak.”