ÖYKÜ / ALİ GÖNENLİ

 Güneşin dağın arkasında kaybolmasına az bir süre kalmıştı. Acelece topladığı çam pürçüklerini kibritle tutuşturmus üzerine kozalakları yığmıştı. İki eline de aldığı kovalarla deredeki su birikintisine seyirtti. O gelene kadar yaktığı ateş harlanmıştı. İsten kapkara olmuş kazana suyu boca etti. Tahtadan çaktıkları barakanın bir kısmını mutfak olarak kullanıyorlardı. Hava açık olunca dışarda odun ateşiyle yemek yapıyorlardı.

-Şermin nerdesin gız diye soran anasının sesini duydu.

Onlardan önce gelmişti eve. Anası bir kaç aydır erken yolluyordu Şermin’i.

-İçerdeyim ana diye yanıtladı.

-Soğan dooruyom.

Barakanın kapısına örttükleri naylonu araladı anası.

-Galanı ben ederim. Sen get çim. Ihıda peşkir. Çabık çim.

 Peşkiri zeytinyağlı sabunu alıp, yine tahtadan çaktıkları küçük bir barakaya doğru hızla yürüdü Şermin. Az önce kazana doldurduğu suyun iyice ısındığını başından aşağı dökünce anladı. Önceden koyduğu soğuk su ile karıştırıp vücudunun yanmayacağı sıcaklığa getirdi.

Muğla’nın yüksek dağı Yılanlıda kesime gelmişlerdi. Yangın sonrası gövdesi kalan çam ağaçlarının kesim işlerini yapmak Şerminlerin aile mesleğiydi. O gün iki kardeşi katırla Muğla merkeze alışverişe inmişlerdi.

Saçlarını yıkadı. Her tarafı is olmuştu. Vücudunu ova ova anca temizleyebiliyordu. Boynunu, koltuk altlarını oturduğu yerden yıkadı. Ayağa kalkıp geri döndüğünde bayılacak gibi oldu. Kendisinin bile şaşırdığı bir hızla bir eliyle göğüslerini diğeriyle bacak arasını örttü.

-Baba... Çıkardığı sesi kendi bile zor duyabildi korkudan.

-Ne babası ülen. Ben senin baban  deelim. Memeklerin gocaman olmuş gız. Bakıyım uçları gararmış mı?

-Baba çabuk get burdan. Anamın gocası deelmisin.

Neediyim gocasıysam. Seni kimden yüürdüyse o götü bozuk senin baban.

-Anaaa..  diye feryadı inletti ortalığı.

-Baaarma geçmişini s.ktimin doorduğu. Cümlesi bitmeden başında büyük bir acı hissetti. Yere doğru sendeleyip düştü. Bir eliyle kafasının acıyan yerini tutup diğeriyle yere yaslanarak ayağa kalktı. Kafasına vuran karısı Döne idi.

-Senin avzına sıçarım.. Gahpe garının çocuğu. Ben Şerminimi senin gimi s.ki götüne giresiceler için doomadım. Hindi aralaş gözümün önünden. Eger aaşam zabah eve geliyim dersen (baltayı göstererek) bu sefer sapını deel öte yanınnan kafanı garpız gimi şarpadanak iki şakına ayırmazsam en gıymatlı irbeemimin ölüsünü öpüyüm.

-Tamam gız tamam. Evci sülelesini s.ktiiim. Gelmem.

 Kafasını tuttuğu eli kandan kıpkırmızı olmuştu. Evden uzaklaşırken dönüp kısık bir sesle ancak emir verircesine bir istekte bulundu.

-Oolanlara bi şey söyleme. Söylersen yaşil dinini s.kerim bak.

-Hoşt köpek... Onu ben bilirim dedi karısı.

Gece yarısı Muğla'dan döndü oğlanlar. Hic bir şey söylemedi Döne kadın. Bir ay kadar sonra eve döndü geldi kocası.

Üç ay geçmeden Şermin’i ilk isteyen delikanlıya verdi Döne kadın.