MEHMET ERDAL / DATÇA

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimde ilçe örgütü başkanı olduğum Sol Parti adına Datça Belediye Meclisi üyeliği için aday olan iki arkadaşımızın evraklarını bugün Datça İlçe Seçim Kurulu'na teslim ettikten sonra üç arkadaş ile yakındaki bir kafede oturmuş çay içip sohbet ederken cep telefonum çaldı; saat 15:18.

Kafede oyun oynayan müşterilerin gürültüsünden karşı tarafın ne dediğini yeterince net duyamam diye düşünerek kafe dışına çıktım. Baktım, arayan 0212... nolu (Avrupa Yakası).

Buyurun.

“Aksoy Araştırma Şirketi'nden arıyorum. Muğla ile ilgili yerel seçim anketi yapıyoruz”

Evet buyurun.

“Size birkaç soru soracağız.”

Dinliyorum.

“Nerede oturuyorsunuz?”

Datça

“Hangi mahalle?”

İskele Mahallesi.

“Kaç yaşındasınız?”

69

“Evin geçimine en çok katkı koyan kim?”

Eşim.

“Siz hangi okul mezunusunuz?”

Lise dengi. Gökçeada Öğretmen Okulu.

“O okul lise mi kabul ediliyor?”

1972 mezunuyum. Ortaokul sonrası 3 yıl okunan bir okul olduğundan lise dengi kabul ediliyor.

“Evin geçimine en çok katkıda bulunan eşiniz?”

Üniversite.

“14 Mayıs'ta yapılan genel seçimde hangi partiye oy verdiniz?”

Sol Parti.

“Hangi Sol Parti?”

Adı Sol Parti.

“Tamam Sol Parti ama hangi Sol Parti?”

Söylüyorum ya, adı Sol Parti.

“Amca adını yazmam lazım. CHP var, DSP var...”

Ben Sol Parti Datça İlçe Örgütü başkanıyım. Söylüyorum.

“Amca hangi Sol Parti? (Hafif gülme sesi)

Bakın bu ülkede Yeşil Sol Parti, Demokratik Sol Parti gibi bir de Özgürlük ve Dayanışma Partisi vardı. Yeşil Sol Parti DEM oldu, Demokratik Sol Parti yuvarlanıp gidiyor. Özgürlük ve Dayanışma Partisi ise adını, tüzüğünü ve programını değiştirdi, şimdi Sol Parti oldu. O parti. Adını hiç duymadın mı?

“Duymadım.”

(İçimden “Hay Allah’ım, çattık” diyorum) Sen BirGün Gazetesi'ni duydun mu?

“Hayır duymadım”

Duymadın mı?

“Duymadım”

Anlaşıldı. Hanımefendi siz BirGün Gazetesi'ni bile bilmiyorsanız anket filan yapmayın. Telefonu kapatıyorum. İyi günler.

Kime kızayım? İçinde yaşadığı ülkeye ait politik bilgisi olmayan bir kişiye politik araştırma görevi veren şirkete mi? Yaptığı iş ile ilgili yeterli bilgiyi edinmeden işi kabul eden çalışana mı? Bu durumdaki anketlerden gelecek bilgilere göre politika belirlemeye çalışan ve onlara iş veren siyasi partilere mi? Bu anket şirketlerine standart koymayan devlete mi?.. Kime kızayım?