Çağımızın en iyi ve en ideal yönetim şekli demokrasidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emanet ettiği bu değerli mirasa sahip çıkmak ve onu geliştirmek, millet olarak en önemli sorumluluğumuzdur. Demokrasi, sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda adalet, akıl ve erdem gibi evrensel değerlerle beslenmesi gereken bir yaşam tarzıdır.
Demokrasiyi güçlendirmek için öncelikle eğitim ve bilinç düzeyimizi yükseltmeliyiz. Bilinçli ve bilgili vatandaşlar, demokrasinin temelini oluşturur. Eleştirel düşünme becerileri gelişmiş, bilgiye dayalı kararlar verebilen bireyler yetiştirmek, demokrasimizin geleceği için hayati önem taşır. Farklı kaynaklardan bilgi edinebilen, haberleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilen vatandaşlar, dezenformasyonun ve manipülasyonun önüne geçebilir.
Siyasetin akıl, mantık ve etik değerler üzerine inşa edilmesi, toplumun refahı ve huzuru için elzemdir. Parti taraftarlığından uzaklaşarak siyasi tercihleri kişisel çıkarlar veya duygusal bağlar yerine, akılcı ve nesnel değerlendirmelerle yapmalıyız. Farklı görüşlere saygı duymak, demokratik bir toplumun temelidir.
Adalet ve eşitlik ilkeleri, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Hukukun üstünlüğünü sağlayarak adaletin tesis edilmesine önem vermeliyiz. Bu, toplumda güven ve istikrarın sağlanması için gereklidir.
Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." ilkesi, demokrasimizin temelini oluşturur. Unutmamalıyız ki demokrasi, sürekli bir gelişim ve iyileştirme sürecidir. Bu süreçte hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Bilinçli, erdemli ve adil bir toplum olarak demokrasimizi gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmalıyız.
Sonuç olarak, bugün demagoglar tarafından yönetilen ülkemizde demokrasimiz tehlikededir. Özgür basının susturulmak istenmesi, gazetecilerin, siyasi parti başkanlarının ve belediye başkanlarının hapse atılması demokrasimize vurulmuş bir darbedir. Sandık önümüze geldiğinde demokrasiyi yüceltecek olanları başa getirmeliyiz, demagogları değil. Aksi takdirde, Platon'un "Devlet" adlı kitabında bahsettiği gibi, demokrasinin tiranlığa dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.