Bugüne kadar Filistin halkına karşı işlediği suçlardan dolayı uysun diye 60 kez anlaşma imzalanıyor, İsrail Devletinin de altına imza attığı. FKÖ(Filistin Kurtuluş Örgütü) olarak bildiğimiz ve onun efsanevi lideri Yaser Arafat ile birlikte altına imza attıkları ama sonunda uymadıkları Siyonist İsrail devletinin sömürgeci politikasını devreye soktukları ve dünyanın buna sessiz kaldığını da biliyoruz. Bunun üzerine 90'lı yıllarla birlikte büyük intifada hareketlerini başlatan FKÖ ve onun lideri Yaser Arafat Filistin sorunun mutlaka çözülmesi gerektiği gerçekliğini dünyanın özellikle emperyalist dünyanın gündemine soktuğu anlarda bu Hamas örgütünün ortaya çıkması biraz da seküler, sosyalist sol kesimlerin dünya dengesinin tek kutuplu hale gelmesi sonucu politik olarak gerilemesiyle ilgilidir. Sosyalist blok dağılmış, bağlantısızlar grubunu oluşturan devletlerin birliği dağıtılmış, 3.dünya ülkeleri dediğimiz ülkeler kendi iç sorunlarına dönmüş ve dünya ister istemez ABD ve batı emperyalizminin tahakkümü altına girmiştir.
Ne olursa olsun buradan geri dönüş yok artık. Filistin halkı üzerinde yaşadıkları toprakların kendilerine cehennem edildiğini gördükçe ve bu topraklardan kaçtıkça bunun sonunun gelmeyecegini ve böyle yaşamamın yaşamak olmadığını her gün daralttıkları, hapsedildikleri, canlı canlı öldürüldükleri Filistin toprağının hiç olmazsa kalanını korumak adına yeni bir varoluş durumuna geçme halindeler.
Başta ABD ve batılı devletler İsrail Devletine hangi desteği verirse versinler artık 100 yıl öncesiyle ve 100 yıl sonrasıyla başta İsrail halkı olmak üzere tüm dünyanın maneviyatında son Israil katliamlarıyla hepsi mahkûmdur ve kaybetmiştir. Yani bi kere enternasyonel insanlığın vicdanında mahkûm olursanız bunu formalite yargı, hukuk sistemlerinizle aklama şansınız da yok. Sonuçta artık katilsiniz ve öyle kalacaksınız. Tüm tarihiniz, ırkınız, inancınız bu katilliğin altında ezilecek ve yeri geldiğinde herkes bir insana, bir ağaca, bir gökyüzüne bakarken aynı rahatlıkta siz bakamayacaksınız.
Tek bir kurtuluşunuz var. Nazi zulmüne uğramış Yahudi halkına yurt bulduğunuz gibi üstelik Filistin topraklarını işgal ederek şimdi de kendi topraklarında yaşamaktan başka yapacak şeyleri olmayan Filistin halkına da özgür Filistin devleti kurmasını engellemekten vaz geçeceksiniz. Bunu yapmak zorundasınız, canilik ve katillik vicdanından kurtulmak isteyen halklarınız size bunu yaptıracak. Çok yakında göreceksiniz. Dünyaya başka türlü huzur yok.
1970 ve 80 'li yılların Filistinli ozanı Mahmut Derviş'in Kimlik Kartı şiirinin bir bölümünü buraya alıyorum. Filistin davasının ne demek olduğunu anlamak, durduğumuz yeri sorgulamak adına.
''Kaydet, arabım.
Kartımın numarası elli bin,
Çocuklarımın sayısı sekiz dokuzuncusu da yolda,
yaz sonunda buradadır.
Kızıyor musun?
Kaydet, Arabım!
Taş ocağında çalışıyorum emekçi yoldaşımlarsa,
giysilerini, defterlerini taştan çıkarıyorum ekmeklerini!
Sadaka bekleyecek değilim kapınızda,
önünüzde eğilecek değilim.
Kızıyor musun?
Bu diyarda öfke kazanında yaşayan
en sabırlı insanım.
Zamanın doğuşundan daha eskiye
yılların bilinmesinden daha eskiye
uzanmıştır köklerim.
Adresim;
unutulmuş bir köydenim silahsız.
sokakları adsız.
Kızıyor musun?
Kaydet.
Sen yağmaladın bağlarını atalarımın
çocuklarımla sürdüğüm toprağı sen yağmaladın
bana ve torunlarıma şu kayalıkları bile çok gördün!
Ve diyorlar ki hükümetiniz
bunları da alacakmış, öyle mi ?
Öyleyse, kaydet birinci sayfanın en başına!
Nefret etmem insanlardan,
hiç kimseye saldırmam,
Ama aç kalınca
yerim etini toprağımı gasp edenin, yerim.
Kolla kendini, kork benim açlığımdan!
Kork benim öfkemden!