Tweet |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ
“Günaydın, Bodrum’un değerli insanları ve Bodrum dışında yaşayan Bodrum sevdalıları. Bu sabah sizlerle paylaşırken kalbimi sızlatan bu fotoğraf dün, kardeşimiz Milas’ın İkizköy’ünde rant uğruna damarları kopartılarak yaşadıkları toprakların içinden çıkartılan 80-90 yaşlarındaki zeytin ağaçlarından birinin kökü.
Kur’an-ı Kerim’deki Nur Suresi’nin 35. Ayetinde “Kutlu/Mübarek” olarak tanımlanan bu ağaçları; yüz yıla yakın bir süre önce hayat buldukları ve o günden bu güne, bölge halkının sevgisiyle yaşadıkları topraklardan, bölge halkının gözyaşlarına, kıymayın haykırışlarına rağmen çıkartanlar, para uğruna işledikleri bu büyük günahın altından kalkamayacaklar.
Son olarak, bir çift sözüm de bu katliam sırasında kardeşimiz Milas’ın temiz kalpli köylülerini darp eden özel güvenlik görevlilerine olacak. Günahsız insanlara el kaldıran, insan değildir.”
Bodrum Belediye Başkanı Aras’ın sosyal medya paylaşımına yapılan yorumlar ise şöyle:
Ali Gönenli (TİP Milas İlçe Başkanı): Dün eylem sırasında oradaydık. Köylülerle birlikte her türlü şiddet ve hakarete uğradık. İki arkadaşımız gözaltına alındı. Gece geç saatlerde serbest bırakıldı. Zenginin çıkarına, yoksulun ve köylünün aleyhine olan bu durum karşısında sessiz kalamazdık, kalmayacağız. Sırf sermayenin çıkarına olacak diye doğanın, zeytinin, suyun kısaca yaşamın yok edilmesine karşı çıkacağız
Kerim Çangır: Zeytinimize Dokunmayın...
Nezih Başgelen: Yaşadığımız coğrafyada görülmemiş bir doğa / çevre / zeytin düşmanlığı ile karşı karşıyayız. Belediye başkanı olarak örnek duyarlılığınızı farkındalık için platformda da paylaşıyoruz. https://www.facebook.com/groups/1552372468257798
KÜLTÜREL VE DOĞAL MİRASI İZLEME PLATFORMU
Zuhal Oğuz: Bu ağaç bir insandan daha kıymetli... Yıllarca, milyonlarca insan bu ağaçtan beslendi. Hangimiz bu ağaç kadar insanlığa faydalı olduk.
Efser Türkarslan: Çok çok üzgünüm. Çok yazık! Zeytin yıllarca ürün verir. Barışın, bereketin sembolü.
İdil Simay Özmert: İçim o kadar yanıyor ki... Doğa katilleri, geleceğimizi her yönden yok etmeye çalışıyorlar. Yılmadan, susmadan mücadeleye devam etmeliyiz; bu kıyımı durdurmalıyızzzz... YETER!
Habibe Bozkurt Uçar: Çocuklarımızın geleceğini bitirdiler yazık ki çok yazık
Suna Karazeybek: Bu görüntü içler acısı... Doğa canlıdır... Bu kıyıma "DUR" demek için "Birlik Olma" zamanıdır... Engel olmalıyız... Engel olmalıyız...
Osman Cemal Efe: Bu ülkeye bu kötülükleri yapanlar acaba bu dünyadan nasıl göçecekler. Çok yazık
Melda Dondurmacı: Bu nasıl bir zihniyet aklım almıyor senelerce korunan yetiştirilen emek harcanan nimetler çıkarlar uğruna heba ediliyor. Ne kanun tanıyorlar ne vicdan, kendi ve yandaşları uğruna her türlü zalimliği yapıyorlar Allah sizi bildiği gibi yapsın.
Sabahat Tezel Yavuz: Dün hunharca yerinden sökülen bu 100 yıllık ağaçlar Akbelen köylüleri ve direnişçileri sayesinde, bugün yeniden yerine dikiliyor. Umudumuz tekrar canlanmaları ama doğaya yapılan bu saldırılar son bulsun artık. İkizköylüler ne zaman rahat bir gün geçirecek? Doğaya yapılan bu düşmanca saldırılar ne zaman son bulacak?
Oya Örnekol Enç: Çok yazık yapanlar bu kararı çıkartanlar köylümüze el kaldıranlar cezasını çeker toplum olarak hepimiz protesto etmeliyiz.
Hanife Santurkaya: Günaydın başkanım içimiz sızlayarak izledim köylü kardeşlerimizin feryatların rant peşinde olan kalpsiz vicdansızların yanına bırakılmasın elinizden geleni gereken neyse yapılmasını istiyoruz bu kadar değerli ağaçların kesilmesini istemiyoruz
Gulten Özay: Yazıklar olsun, yeter bu doğa katliamı.
Zekiye Kırmızı: Günaydın Milaslı biri olarak Milâs’ta yaşayan biri olarak çalışmalarınızı hayranlıkla izliyorum. Şeffaflığınızı haksızlık karşısında dik duruşunuzu... İyi ki sizin gibi yöneticiler var... Yolunuz hep açık olsun başkanım.
Vicdan Yılmaz: Günaydın başkanım yazıklar olsun yapanlara yaptıranlara
Cana Üngün: Yaşama düşman bir zihniyet
Feyza Demirkol Pekcan: bizler İstanbul’dan imzalarımız ile katılıyoruz ama çok çok üzülüyoruz... Katliam bu. Ha insan ha ağaçlarımız fark etmez. Yazıklar olsun...
Feri Rudal: İçimizi yaktılar, kahrolsunlar.
Şükran Kaşıkçı İnce: Günaydın sayın başkanım. Bu görüntü fotolar bile bizim içimizi sızlatırken buna göz yumanlarda hiç mi vicdan yok. İçleri sızlamaz mı?
Zerrin Dede: İçim acıdı, zeytin ağaçlarına dokunma.
Atilla Tarhan: Bu çetelerin yağmaları bir gün sona erecek ve hesap verecekler. Zoruma giden güvenlik güçlerinin vatandaştan yana olması gerekirken karşılarında olması... Bu emri verenlerin vatan sevgisi yok mu? Özel güvenlikçiler, o yörenin çocukları, akşam hangi yüzle evlerinize gidiyorsunuz? Şartların zorluğu karşısında bu işi yapıyorsunuz ama karşınızdaki insanların ahını alıyorsunuz.
Rafiye Başar Akman: Zeytinimize dokunmayın, hiç mi vicdan yok hiç mi yüreğiniz sızlamıyor, bir ağaç ne kadar zor yetişiyor ne olur yapmayın.
Sevgi Saraçoglu: Günaydın başkanım içimiz yanıyor buna bir dur diyen yok mu? Birlikte olma zamanı. Suçsuz kişiler içeri alınıyor, eşim yaşına rağmen çadırda nöbet tutuyor, toprağımıza zeytinimize ormanını dokunmasınlar
Hatice Gergün: Yazık Yazık Atalarımızdan kalma bu değerli araçlarımızı kıymak nasıl bir vicdan? Memleketimizi talan ediyorlar, lütfen bu konuda ayağa kalkalım yoksa bırakın çocuklarımızı bizleri de yoksullaştıracaklar. Zaman birlik zamanı. Lütfen herkesi duyarlılığa çağırıyorum. Başkanımız yeterince duyarlılığını gösteriyor, destek verelim yalvarıyorum bu memleket hepimizin.
Nigar Dursun: Çocuklarımızın geleceğini kökten yok ediyorlar. Bunu yapan buna yaptıranlar vatan olarak görmeyen vatan hainleri. Doymuyorlar doymayacaklar. Çok üzülüyorum cokkk.
Bülent Bardak: Ankara'da yapılan "Dünya'da ilk Eko-iklim Zirvesi"nin Kapanışını İkizköy'de izledik; Tutarsızlık, Sahtekârlık, ikiyüzlülük her şeyde olduğu gibi... Yerküre'nin yaşam ortamını hak etmiyoruz, defolup gideceğiz.
Nesrin Gürdere: Gün gelecek doğa sessiz kalmayacak intikamını alacak insanlıktan. Açlık ,kuraklık ,susuzluk başladığında betonun kömürün yenmeyeceğini görüp temi akıllanacaklar .Çok yazık ettiler canım Vatanıma .Hiç bir çara yok mu bunu durdurmaya ne olur artık yeter bu kıyım
Nazik Şentürk: Türkiyem’de ne kaldı ki. Buğday. Tütün. Mısır. Daha neler gitti. En son zeytin vardı oda gitti ve biz hiç bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Lanet olsun.
Oya Şermet: 80-90 yıl kim bilir kaç kişi zeytininden yemiş doymuştur. Bu nasıl bir hainliktir yasayan meyve veren ağaçları yok etmek!
Gülçin Koşkan: Yazık gün gelecek tek bir ağaca muhtaç olucaz.