Bugun...



Bir İnsanın Değeri!

Sait Faik 'Kriz' adlı öyküsünde 'bir insanın değeri' nedir? Sorusuna cevap arar. Bir insanın hayatı başka bir şeyle kıyaslanabilir mi? Aklında hep bu soru vardır.

facebook-paylas
Tarih: 17-02-2021 23:33

Bir İnsanın Değeri!

Sait Faik 'Kriz' adlı öyküsünde 'bir insanın değeri' nedir? 

Sorusuna cevap arar. Bir insanın hayatı başka bir şeyle kıyaslanabilir mi?

Aklında  hep bu soru vardır. 

Gelin öyküden yola çıkarak; ülkemizde ve dünyamızda  bir insanın değeri nedir, sorusuna birlikte cevap arayalım.

Öykümüzün Kahramanı Necmi, bir üniversite öğrencisidir, babasıyla tartışmaktadır  ( ya da bir siyasetçi ile ) anlaşamaz, sokaklara vurur kendini.

 ''Bir kış günüdür, İstanbul mendabur, pis bir cehre altındadır. Üsküdar İskelesinin bekleme odasında iki hamal çocukla karşılaşır, Onlarla konuşur, dost olur, yüreğinde yeniden bir sevgi, bir umut ateşi yanar. '' 

Şimdi artık rüzgâr onu nereye götürürse götürsün, ''insanları bütün şefkati ve samimiyetiyle sevecektir.''

Necmi dostlarıyla bir kahvededir. Aklında hep o soru vardır? Bir insanın değeri nedir? Bir insanın değeri ölçülür mü? Ölçülmezse neden insanlar seçme hakkı olmadıkları dinleri ve ırklarından dolayı öldürülüp duruyor, neden insanlar telef oluyor?

 Bütün kutsal kitaplar insanı öldürmeyeceksin, insanı eşit tutacaksın, yaratandan dolayı dediği halde, neden insanlar birbirini öldürüp duruyor?

Kahramanımız Necmi; aklıyla ve gerçekte yaşananlarla çatışma halindedir.

Necmi, duramaz düşündüklerini eyleme döker ve kahvede oturan arkadaşlarına seslenir:

- Size bir soru soracağım, aramızda bu kadar eleştirmen, şair, sanatçı, tarihçi var. Bu sorumu önce birisine sordum, cevap veremedi, şaşırdı kaldı!

Şimdi size sorayım: 

Louvre (Pariste bulunan dünyanın en büyük müzesi) yanmak üzre. Halk kapıları tutmuş, heyecan içindedir. Birden bire siyah şapkalı, kravatlı adamlar '' jakond'u'' jakond'u (Leonardo da Vinci'nin kavak ağacından pano üzerine yaptığı dünyanın en ünlü Mona Lisa potresi) kurtarın diye bağrışıyorlar.

Derken  genç bir  adam alevlerin içine dalar. Jakond'un bulunduğu salona girer, fakat tam orada küçük bir zenci çocuğunu görür. Gözleri dehşetten büyümüştür. Çocuk gelen adama ellerini uzatır. 

Jakond on adım ötedir. Düşünmeye zamanı yoktur.

Ya çocuk ya Jakond kurtarılmalıdır.

Siz olsanız hangisini kurtarırdınız?

İki şairden biri hiç düşünmeden:

-Jakond’u, bundan tabii ne olabilir ki? İnsanlığın en büyük eseri...

İkinci şair:

-Jakond'u kurtarmak demek, Leonordo da Vinci’yi kurtarmak demektir. Jakondla bir zenci çocuğu karşısında değil, Leonardo da Vinci ile bir çocuk karşısındayız, soru böyle sorulmalıdır. Böyle sorulunca da tabiki jakond kurtarılmalıdır, der.

Eleştirmen:

- Ben insanı kurtarırdım, der.

Öykümüzün kahramanı Necmi hiç sevmediği bu adamı birden sevmiştir.

Niçin diye sorar?

-Çünkü insanı kurtarırsak o insanın kendisinden ve soyundan  çok şey bekliyoruz demektir. Yarın bu çocuğun, çocuklarının değil bir, bin jakond yapmayacaklarını nerden bileceksiniz?

Şairlerin ikisi birden:

-Ama geleceği bilemeyiz ki, belki katiller, hırsızlar, gelecektir bu çocuğun soyundan.

Bir başkası:

 Ben de insanı kurtarırdım, çünkü sanat eseri bir insan yapamaz, ama insan bir sanat eseri yapar.

Necmi: 

-evet, der,

-ben de...

- çocuğu kurtarırdım,

 sadece insan olduğu için...

Demlenmiş sözler...

''Edebi eserler insana; başka iyi ve güzel dünya kurmaya yardım etmiyorsa neye yarar ?'' (Sait Faik)

 




Bu haber 861 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONUK YAZAR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI