Bugun...



Önceki Dönem Belediye Meclis Üyesi Kamil Sönmez'e Sorduk (2)

31 Mart 2024 Yerel Seçim öncesi dönemde Datça Belediye Meclisi Üyeleri içerisinde en çok konuşmak ve soracağım sorulara vereceği yanıtları kamuoyu ile paylaşmak istediğim kişilerden Kamil Sönmez ile yaptığım söyleşinin ikinci bölümünde sorduğum sorular ve yanıtları şöyle:

facebook-paylas
Tarih: 29-08-2024 12:11

Önceki Dönem Belediye Meclis Üyesi Kamil Sönmez'e Sorduk (2)

SÖYLEŞİ: MEHMET ERDAL

(İkinci bölüm)

 BAŞKANA VE YÖNETİME ŞANS VERİLMESİ GEREKİYOR

Üçüncü konu şu: 31 Martta seçilip yönetime gelenlerin içerisinde önceki dönemden sadece 2 belediye meclis üyesi var; başkan dahil ekibin geri kalanı yeni ve çoğu da genç insanlar. Seçim olalı 5 ay oldu ama yönetime ve belediyenin uygulamalarına yönelik sosyal medyada şu an oldukça sert eleştiriler yapılıyor. Bu konuda ne düşünüyorsun?

“Bana göre başkana ve yeni yönetime şans verilmesi gerekiyor. Çünkü yerel seçim bittikten sonra Datça'da yaz sezonu başladı. Her alanda yoğunluk yaşanıyor. İnşaat faaliyeti zaten yok, durdu; inşaat yasağı var, şu var, bu var... Yaz sezonu ile birlikte Datça'nın nüfusu 150.000 oldu. Yönetim şimdi zar zor bu insanlara hizmet veriyor. Bana göre eleştirenler başkana ve yönetime bir şans verecekler, bekleyecekler. Her gün, her gün 'şunu da yap, bunu da yap, hadi bunu da kaldır, hadi şunu da kaldır' demek çok doğru değil... Bu işler zamanla olacak. Biliyorsunuz sahiller MUÇEV'e verilmişti, yetki ondaydı. Belki bu yıl yeni ihale yapılmadı...”

Benim de bildiğim 10 yıllık kira sözleşmesi bitti ve yeni ihale yapılmadı.

“Kira sözleşmesi bitti gibi görünüyor ama bu yeni bir durum. Yönetim zaman içerisinde bunlara da bir düzen verecek.”

 YAPACAKLAR AMA ZAMAN İÇERİSİNDE YAPACAKLAR

Kamil bey, siz önceki dönem Datça Belediye Meclis üyesiydiniz, dolayısıyla 31 Mart'ın öncesi günlerde hem resmen hem de fiilen yönetimin içerisinde yer alanlardan birisiydiniz. O süreçte şimdiki başkan CHP Datça Belediye Başkan Adayı idi ve örneğin bende yazılı olarak hala var olduğu gibi seçilirse yapacaklarına dair farklı düzlemlerde sözlü ve yazılı vaatlerde bulundu. İddia o ki başkan seçilmeden önce verdiği bu sözlerinin arkasında durmuyor.

“Yok. Ben güveniyorum, yapacak. Ben CHP'nin üyelerine de, belediye meclis üyelerine de, başkanına da güveniyorum. Yapacaklar.”

Yani verilen sözler tutulacak?

“Yapacaklar ama zaman içerisinde yapacaklar. Bunlar bugün, yarın çözülecek sorunlar değil, biliyorsun. Büyük sorunlar var. Ben başkanın ve yönetiminin bütün bu sorunları zaman içerisinde çözeceklerine inanıyorum.”

 FARK OLUP OLMADIĞINI DIŞARIDAN BİRİSİ DAHA İYİ GÖZLER

Kumluk Sahilinde yaptığımız sohbette başkanın sorunları çözüm yöntemi konusunda söylediklerini dinledikten sonra “Her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı var” diye yazdım. Sizin belediye meclis üyesi olduğunuz dönemde belediye başkanı olan Abdullah Gürsel Uçar'ın yoğurt yiyiş tarzını bildiğim için şahsen ben iletişim kurmakta hiç sorun yaşamadım; ne zaman kapısını çalsam konuştum, sordum, aldığım cevapları yazdım. Şimdiki başkanla da şu ana kadar iletişim sorunu yaşamadım, doğruya doğru. Sizce hem iki belediye başkanı hem de iki dönemin belediye meclis üyelerinin arasında iş yapma, toplumla iletişim kurma vb... konularda bir farklılık var mı? Şimdi bulunduğunuz yerden baktığınızda nasıl görüyorsunuz?

“ Fark olup olmadığını siz bizden daha iyi gözlüyorsunuzdur. Yani dışarıdan birisi olayı daha iyi gözlüyordur. Ben her ne kadar eski bir belediye meclis üyesi olsam da yine vatandaş bana geliyor, sorunlarını dile getiriyor, ben gidip belediye yönetimindeki arkadaşlara iletiyorum bunları. Vatandaşın sorunlarının çözümüne yardımcı olmaya çalışıyorum. Vatandaş bizi hala belediye meclis üyesi gibi görüyor. Bu konuda hala halkla iç içeyiz. Haa bu ilettiğim sorunlar bir günde mi çözülüyor? Hani 'iki ayrı başkan ve iki ayrı ekip' dedin ya, yeni bir ekip ve yeni bir düzen kurulmaya çalışılıyor, her şeyin tam görülebilmesi için biraz zaman ihtiyaç var. Bana göre daha iyiye doğru gidecek, umudum bu doğrultuda.”

 SORUNLAR ZAMAN İÇERİSİNDE ÇÖZÜLECEK

Daha somut sorayım: En çok tartışma konusu olanlar neler? Sahillerin işgali, kaçak yapıların yıkılmaması. Bu iki konuda oldukça birikmiş sorunlar var. Belediye bu iki ana konuda toplumun ya da hadi daha gerçekçi bir ifade kullanayım, toplumun bir kısmının beklentilerini karşılayabilecek çözümler geliştirebilecek mi?

“Bana göre geliştirecek. Zaman içerisinde geliştirecek. Ben öyle görüyorum. Çünkü yasal olmayan bir şey olmaz, yasal hale getirecekler. Halk bir şekilde sahile ulaşacak ama bu dediğim hemen bu sezon içerisinde olmayabilir, aksaklıklar olabilir. Bu kaçak yapı yıkımları da, biliyorsun inşaat yasağı var. Şu an inşaatlar durdu...”

Size göre kaçak yapıları yıkma gibi bir irade var ama yaz sezonu olduğu için mi yıkılmıyor yoksa başkan bu konuda biraz daha farklı mı düşünüyor? Bunu öğrenmek istiyorum.

“Bunu ben de bilemiyorum ama her yıl inşaat yasağından dolayı yıkım yapılamıyor. İnşaat yasağı olduğu zaman sen kalkıp bir yeri yıkamazsın.”

 KAÇAK YAPILAR “İMAR BARIŞI” UZATILINCA TÜREDİ

Anladım. Bu konu açılmışken geçmişe, sizin belediye meclis üyesi olduğunuz döneme ilişkin bir soru sormak istiyorum, ne ölçüde cevap verirsiniz bilemem: Belediye meclis üyelerinin bir kısmının inşaatçı olmasından dolayı, ki siz de inşaatçısınız, sözü edilen kaçak yapılara belediyenin tolerans gösterdiği, bu konuda daha esnek davrandığı, hoşgörülü olduğu şeklinde hem dönemin belediye başkanını hem de belediye meclis üyelerini sorumlu tutan ciddi eleştiriler oldu. Açıkçası bir inşaatçı, örneğin siz, belediye meclisi üyesi olduğunuzda kendi mesleğinize karşı daha toleranslı mı davrandınız? Davranılıyor? Yoksa “Hayır, bizim mesleğimiz ayrı, biz belediye meclisine girince yasa ne diyorsa ona uyduk, uyarız” mı diyorsunuz?

“Bu sorduğunuz tamamen “imar barışı” ile alakalı bir konu. Biliyorsunuz 2017 yılında “imar barışı” ilan edildi. Daha sonra dediler ki 'Bu uzatılacak'. İnsanlar başladı kaçak yapmaya. Kaçaklar türedi.”

2017 31 Aralık günü bitti aslında süre ama sonrası 6 ay için ek bir ödeme süresi verildi.

“Ek ödeme süresi ama dedikodu şöyleydi toplumda: Belediyeye gelen vatandaşlar 'İşte başkanım 10 gün daha yıkma benim yapımı, Ekim ayında yeni bir imar barışı çıkacak.' O dönemde başladı mantar gibi kaçak yapı yapılmaya. Gelelim öbür konuya: İnşaatçılar bazında söylüyorum, ben tek bir proje yaptım. Bir santim kaçağım yok.”

 GEÇMİŞTE İNŞAATÇILARI ÇOK KÖTÜLEDİK

Belediye meclisinde görev yaptığınız 5 yıllık sürede?

“Evet, o 5 yılda tek bir proje yaptım. Onu da kat karşılığı yaptım. Onun dışında çok iş yapmadım, şu an yapma şansımız da yok zaten; her şey çok pahalı. Bir şey söyleyeyim mi? İnşaatçılar olmasa vatandaşlar bir daireyi 50 bin liraya kiralama durumuna düşerler, eğer pahalılık böyle devam ederse. Bir-iki yıl sonra, çok ileriye gitme. Biz inşaatçıları çok kötüledik geçmişte. Evet, yanlış yapan var mıdır? Vardır. Yanlış yapan varsa onları yanlış yapmayanlardan ayırmak lazım. Bütün arkadaşları zan altında bırakmak doğru değil. İnşa ediyorsun, bir yeri yoktan var ediyorsun, bu kolay bir şey değil. Bu işin ustası, işçisi, yüzlerce emekçisi var. Hepsine ekmek veriyorsun. Bir eser meydana getiriyorsun. Onun için inşa edenlerin içerisinden yanlış yapanları ayırmak lazım.”

Sosyal medya eleştiricileri bu konuda ayırım yapmaksızın mı eleştiriyor inşaatçıları?

“Evet. 'İnşaatçılar' deyip geçiyorlar. Bana göre bu yanlış. Kim yaptıysa yanlışı, ona söyle. Açıkla.”

 1+1'LER OLAYI YANLIŞTI

Konu buraya gelmişken, bir sorum var: Biliyorsun Datça'da 1+1'lerin yapıldığı bir dönem vardı. Belediye meclis üyesi Hayriye Yılmaz Balkan'ın başkan olduğu dönemde Datça Kent Konseyi bu 1+1'ler konusunda bir çalışma yapmış ve bir rapor hazırlamış, bu raporu başkana sunmuş, başkan da bir yazı ile ilgili bakanlığa başvurmuştu. Bakanlıktan gelen yazıda bu uygulamanın yanlış olduğu yazılıyordu. O günlerde Datça Gündem İnternet Sitesi bu konuda farklı kesimlerden görüş istemiş ve görüş bildirenlerden birisi de Sol Parti Datça İlçe Örgütü olarak biz olmuştuk. İşte bütün bunların yaşandığı günlerde bir arkadaşımızın nikâhı çıkışında belediye binası içerisinde bir grubun saldırısına uğramıştık.

“Protesto olayı vardı.”

Protesto değil, saldırıya uğradık. O an orada CHP Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Can Canbey, belediye başkanı Abdullah Gürsel Uçar ve daha başkaları da vardı. Bize saldıran grubun hazırladığı inşaat başvurularının imar komisyonunda olduğu, bakanlıktan “Yapılan uygulama yanlış” kararı geldikten sonra o dosyaların onaylanmadığı, bu nedenle de bu dosya sahiplerinin bize saldırdığı konuşuldu durdu. Öğrenmek istediğim bu saldırının ayrıntısı filan değil ki daha sonra o saldırı anında orada bulunanlardan bizim evin alt katının iç tadilatını yapanlar oldu, hala da görüşüyoruz, bu uygulama 2016 yılında başlamış, bizim saldırıya uğradığımız tarih 14 Ekim 2020. İmar komisyonunda onaylanan dosyaların yanlış olduğu bakanlıkça bildirilinceye kadar onaylama 4 yıl boyunca devam ediyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“1+1'ler konusunda keşke baştan karar alınsaydı daha iyi olurdu; bu binalar yapılmazdı. Şimdi gidip bakalım o 1+1'lerin yapıldığı yerlerde yol sorunları var. Alt yapı yok.”

Kızlan'a gittiğimde görüyorum, eciş bücüş yollar var.

“Kızlan'da var, başka yerlerde de var. Öte yandan günümüzde bir sıkıntı var; imar çıkmıyor. Yıllarca uğraştık ama olmuyor.”

Doğru.

“Vatandaş diyor ki 'Ben kızımı, oğlumu evlendiriyorum. Devlet bana vermiş 85 altta, 85 üstte olmak üzere 170 m2 dubleks yapma hakkı. İyi de benim param yok. Ben bu binayı nasıl yapacağım? İnşaat maliyeti almış başını gitmiş.' İşin bir de bu boyutu var. Bu önerilen evler çok çok büyük. İnsanların böyle büyük ev yapma güçleri yok. Bence bu 85'in her biri bağımsız bir daireye dönüşseydi çok daha iyi olurdu. Hem köylü için iyi olurdu, hem de orada oturan vatandaş için iyi olurdu.”

Plan notları “Ayrı daire olmaz” mı diyor?

“Tek tapu veriyor. Bana göre her dairenin tapusunun ayrılması lazım.”

Bu konuda başvuru filan yapılmıyor mu?

“Bunu talep ettiler mi etmediler mi çok bilgim yok. Komisyonda bulunmadığım için bilemiyorum.”

Sonuç itibarıyla Datça'da bir dönem uygulanan 1+1'ler olayı yanlıştı?

“Evet. Bana göre yanlıştı. Sen bir yere 16 tane ev yaptığın zaman onun yolu, otoparkı, alt yapısı vb... olması lazım.”

Muhtarlarla söyleşi yaptığımda Karaköy muhtarının, Kızlan muhtarının bu konuya dair eleştirileri olduğunu biliyorum.

(Devam edecek)

 

 




Bu haber 3497 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SÖYLEŞİ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI